Nisan ayının başlaması ile birlikte Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Gaziantep`in ilçe, belde ve köylerinde düzenlenen Kutlu Doğum etkinlikleri büyük bir coşku ve heyecan ile devam ediyor.
Peygamber Sevdalıları Platformu üyesi Gaziantep İlim-Der tarafından merkez Koçlu Köyünde ilk defa düzenlenen “Vahdet ve Kardeşlik Rehberi Hz. Muhammed (sav)” temalı Kutlu Doğum etkinliğine köy halkı büyük bir ilgi gösterdi.
Kutlu Doğum etkinliğinde Müslümanların her yönüyle Hz. Muhammed`i (sav) örnek alması gerektiğine vurgu yapılarak, Hz. Muhammed`siz (sav) bir çözüm arayanların başlarına nice musibetlerin geldiğine dikkat çekildi.
Koçlu köyünde günler öncesinden etkinlik için hazırlık çalışmaları yapıldı. Çalışmalar kapsamında İlim- Der, üye ve gönüllüleri tarafından Hz. Muhammed'in (sav) hayatını anlatan ‘Hz.Muhammed`e uyki Allah (c.c) seni sevsin` kitabı her eve ulaştırılarak köy halkı etkinliğe davet edildi.
Sunuculuğunu Ömer Naimoğlu`nun yaptığı etkinlik, Koçlu köyü Cami İmam- Hatibi Hilmi Bozkurt`un Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Program Mevlithanların Türkçe okuduğu Mevlid-i Şerif ve Grup İnzar sanatçılarının seslendirdiği ilahiler ile devam eden programda, Peygamber Sevdalıları Kız İlahi Grubu ‘Sevdalıyız Muhammed`e` ilahisin seslendirdi.
Daha sonra Peygamber Sevdalıları Kız İlahi Grubu`ndan Fatma Gizem Kılıç, ‘Kırk Yaşındasın' şiirini seslendirdi. Şiirin okunduğu esnada kimi katılımcılar duygu dolu anlar yaşarken, kimi katılımcıların ise göz yaşlarına hakim olamadığı görüldü.
Programa İlahiyatçı Nurettin Şirin konuşmacı olarak katıldı. Şirin, şu karanlık çağda gerçek çözümü isteyenlerin Kur`an`a ve Hz. Muhammed`in (sav) sünnetine başvurmak zorunda olduklarını söyledi.
“Çözümü başka yerde arayanların başına nice musibetlerin geldi”
Karanlıklardan aydınlığa çıkmanın tek yolunun Hz. Muhammed`e (sav) tabi olmaktan geçtiğini belirten Şirin, “Aramızdaki kara bulutları def etmek istiyorsak, çare O`ndadır. Deva ve ilaç O`ndadır. Başka çözüm yeri yoktur. Çözümü başka yerde arayanların başına nice musibetlerin geldiği göz önündedir. Hz. Muhammed`ten (sav) başka çözüm arayanların başlarının ne kadar belada olduğu gün gibi açık ve ortadadır. Bu vesileyle gerçek çözüm istiyorsak O`na başvurmak zorundayız. Kur`an`a ve sünnete başvurmak zorundayız. Çünkü başka çaremiz yoktur.” dedi.
Bu karanlık devrin bertaraf olması ancak On`unla olacaktır
Şirin, “Tarih bize bunu göstermiştir ki, kurtuluş ancak On`unladır. Deva ve ilaç O`ndadır. Gerçekten başvuracağımız merci O, olmalıdır ki bize kurtuluş, huzur ve mutluluk gelsin. Tarih bize göstermiştir ki O, karanlık dönemleri aydınlığa çevirmiştir. Cahiliye devri dediğimiz devir O`nunla asr-ı saadet devrine dönmüştür. Vahşiler, Hz. Vahşi olmuştur. Köle Bilaller, Hz. Bilal (r a) olmuştur. Karanlık gün On`unla değişmiştir. Değişim On`unla olmuş, asr-ı saadet devri Hz. Muhammed (sav) ile gelmiştir. Bugün bu karanlık devrin bertaraf olması ancak On`unla olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının devamında Mekke`den Habeşistan`a hicret eden ilk Müslümanların Kral Necaşi`nin karşısına çıkınca, Hz. Cafer b. Ebu Talip`in peygamber efendimizden önceki cahiliye durumunu özetleyen anekdot ile sürdüren Şirin, son olarak şunları kaydetti:
“O, öyle bir karanlık döneme gelmiştir ki o dönem diri diri kız çocuklarının toprağa gömüldüğü bir dönemdi. Hz. Cafer b. Ebu Talip bize o günü çok güzel anlatıyor. Hani kral Necaşi`nin karşısında iken, ‘Sizin derdiniz nedir?` diye soran Necaşi`ye Hz. Cafer diyor ki, “Ey! Kral! Biz öyle bir millettik ki, kız çocuklarımızı diri diri toprağa gömerdik. Akraba ziyaretini bırakmıştık, güçlülerimiz güçsüzlerimizi ezerdi ve zulüm gün yüzüne çıkmıştı. Adaletsizlik hüküm sürüyordu. Biz leşleri helal sayar ve yerdik. Öyle bir durumdaydık ki, insanlığımız kaybetmiştik. İçimizden kendisini bildiğimiz, güvenilirliğiyle ve doğruluğuyla tanıdığımız bir Muhammed (sav) çıktı. Bizi doğruluğa davet etti. Biz O`na iman ettik ve böylece cahil bir toplum iken bu şekilde değiştik.”
Program Nurettin Şirin Hoca`nın yaptığı dua ve ardından katılımcılara dağıtılan ikramlar ile son buldu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)