Diyarbakır'ın Mardin Yolu üzerinde bulunan Çarıklı ile Karpuzlu köyü arasında bulunan ‘Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nin nehri kirlettiğini, gürültü ve koku yaydığını dile getiren köylüler, bu sıkıntıların çözülmesini yahut tesisin kapatılmasını istediler.

Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi (DİSKİ) Genel Müdürlüğünün eski Mardin yolunun 4’üncü kilometresinde 2004 yılında başlattığı projenin, 2016’da tamamına yakını sona erdi. 998 kilometreye tekabül eden kanalizasyon hattı aracılığıyla arıtma tesisine gelen pis su, tesiste kurulan ünitelerde arındırıldıktan sonra Dicle Nehri’ne akıtılıyor.

20 hektarlık arazi üzerine yapılan tesisin çıkardığı gürültü ve kokudan rahatsız olduklarını söyleyen köylüler, tesisin çıkardığı atığın ise yine nehre aktığını ve nehrin doğallığına zarar verdiğini, sağlık açısında da kendilerini ve hayvanlarını tehdit ettiğini belirttiler.

“Evlerimizin camlarını dahi açamıyoruz”

Tesise yakın olan evlerde oturan köylüler, çalışan makinelerin çıkardığı seslerden rahatsız olduklarını belirterek, kötü koku ve ses sorununun bir an önce çözülmesini istiyorlar.

Koku ve gürültü yüzünden taşınmayı bile düşündüğünü belirten köy sakini Sezer Onur, “Manzarası bile rahatsız ediyor bizi. Defalarca dile getirdik. Uzağa yapılabilirdi, hayvanlarımız zarar görüyor, nehirdeki balıklar zarar görüyor. Buna kesinlikle karşıyız. Kokudan ne damda oturabiliyoruz ne kahvede oturabiliyoruz. Yaz aylarında koku dayanılamayacak dereceye geliyor. Pislikleri burada topluyorlar. Kokular daha çok tesiste pompalama olduğu zaman oluyor. Rüzgâr estiği için koku daha çok yayılıyor. Havanın rüzgârlı olduğu dönemlerde veya çok sıcak olduğu dönemlerde çocuklarımız bahçede oynayamıyor. Evlerimizin camını dahi açamıyoruz.” dedi.

İsmini vermek istemeyen başka bir köylü ise şöyle konuştu: “Şikâyette bulunduğumuzda standart cevaplar geliyor. Bununla ilgili köylüler bu durumda çaresiz ve ne yapacağını bilemiyor. Bizlerden de buradaki kokunun bir an önce giderilmesi için ne yapmamız gerekiyorsa ilgili yerlere müracaat etmemizi istiyorlar. Bizler de ne yapacağımızı şaşırdık. Gelen cevapların hepsi aynı, tek isteğimiz bu vatandaşların rahat bir ortamda zaman geçirmesi ve bu kokudan kurtulmalarıdır.”

DİSKİ’nin 2008 yılında ENCON Çevre Danışmanlık Ltd. Şirketi’ne hazırlattığı raporda, tesisin yol açtığı sıkıntı ve sorunların çözümüne yönelik projelere dikkat çekilirken, köylüler ise sorun ve sıkıntıların hâlâ bitmediğini belirttiler.

Yayınlanan raporda, “Diyarbakır AAT biyolojik arıtım projesini içermemekte ve bu nedenle deşarj noktası olan Dicle Nehri fiziksel ve kimyasal açıdan kirlenmekte, organik yük artmaktadır. Diyarbakır AAT için, alıcı ortam olan Dicle Nehri’nin sınıflandırması hakkında ÇOB'dan görüş alınmıştır. ÇOB, alıcı ortamların sınıflandırılması hakkındaki 21 Mart 2008 tarihli görüş yazısında, normal su alanlarına yapılacak deşarjlar için 50 bin ve üzerinde nüfusa sahip yerleşim alanlarında ikincil arıtmaya, azot giderimi ekleneceğini belirtmiştir. Buna ek olarak, belirtilen sınıflandırmaların minimum standartlar olduğu ve belediyelerin daha yüksek standartlar ve arıtma düzeylerine karar verebilecekleri açıktır. Projenin gerçekleştirilmesiyle içme suyu ve sulama için kullanılan sudan kaynaklanan hastalıklar önlenecek, su kalitesi yükseltilecek ve Dicle Nehri’nde bulunan canlılar ve diğer çevresel kaynaklar (doğal ekosistem) korunarak Avrupa Birliği (AB) ve Türk Çevre Kanunu, Kentsel Atıksu Arıtma Yönetmeliği ve Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği’nde belirtilen arıtılmış atıksu deşarj standartlarına tümüyle uyulmuş olacaktır.” ifadelerine yer verildiği görülüyor.

Raporun devamında, “Meydana gelebilecek olası çevresel etkiler; kullanılacak olan motor ve pervaneler kaynaklı sınırlı bir gürültü, dönemsel olarak sinek ve koku sorunu, arıtma sistemi sonrası yoğunlaştırıcıdan açığa çıkacak olan katı atık ve arıtılmış su olacaktır. Her türlü katı atık, arıtma çamuru ve fosseptik çamurlarının alıcı su ortamlarına boşaltılmaları yasaktır.” denilmiş.

Çarıklı köyü sakinleri ise yetkililerin ilgisizliği nedeniyle yeterli denetim yapılamadığını, yaşanan çevre kirliliğinin bir an önce önlenmesi gerektiğini ifade ederek tepkilerini dile getiriyor. (M. Sıddık Bilge – İLKHA)