Riyad Makaev - Doğruhaber/Analiz

Suriye halkı ızdırap içinde yaşamaya devam ederken büyük devletler eldeki çıkarlarını garanti altına olmak için oynadıkları oyununun sonuna geldiler. Artık Suriye projesinde yer alan tüm tarafları sözde ateşkesin ardından büyük çatışmalar bekliyor. Esad tarafından ateşkes zaten pek dikkate alınmadı. Rejim askerleri ateşkes zamanında bile halkını bombalamaya devam etmişti. Başka bir devletten yardım alarak ve ayrıca başka bir devletin kendi halkını bombalamasına izin veren bir rejimden ve o rejimin başkanından ılımlı bir tavır beklemek abesle iştigal etmektir. Bir rejimi koruyabilmek adına veya kendi çıkarlarını koruyabilmek adına bir halkı öldüren, yerinden göçe zorlayan, bölen, hor gören, insan yerine koymayan, pazarlık konusu yapan, korkutan, işkence eden, aç bırakan, tüm haklarından mahrum bırakan devlet de olamaz, insan da. Rusya,  ABD ve diğer bazı ülkeler, Suriye halkını bir mal gibi kendi çıkarları için pazarlık konusu yaptı. Bugün zor durumda olan Suriye mültecilerini bir ekmek kapısı olarak görenler, yarın kendileri onların durumuna kesinkes düşeceklerinden emin olmalılar. Bunu yapan kim olursa olsun mutlaka elde ettiği maldan veya paradan ona bir hayır gelmez ve gelmeyecektir.

Suriye`de sözde ateşkes anlaşmasının ardından ılımlı muhalefet Cenevre görüşmelerinden de geri çekildi. Rusya, ateşkes anlaşmasından sonra Suriye`den “geri çekiliyorum” açıklamasını yapmış olsa da bölgede bulunmakta ve kendi belirlemiş olduğu “terör” gruplarına yönelik bombardımanı gerçekleştirmektedir. Rusya, Suriye`den geri çekilerek, petrol üretimini dondurma konusunu görüştüğü 18 Nisan`da gerçekleşen OPEC toplantısında istediği sonucu elde etmeyi amaçlamıştı. Suudi Arabistan`ı ikna çabaları, Rusya`nın İran nezdindeki petrol konusundaki çabaları da olumsuz sonuçlandı. Rusya önümüzdeki dönemde petrol fiyatlarını yükseltmek için elinden gelen her şeyi deneyecektir. Bunu gerçekleştirmek için savaş, terör her türlü yolu deneyecektir.

İran, Batı tarafından senelerce uygulanan ekonomik yaptırımlar kaldırıldıktan sonra petrol üretimini yaptırımlardan önceki seviyeye ulaştırmak istiyor. İran`dan geri kalmak istemeyen Suudi Arabistan petrol fiyatlarını yükseltmek için savaşan Rusya`ya yönelik “Bu benim sorunum değil” diyerek ciddiye bile almadı. Rusya, İran`a S-300 füzelerini vermeye başladı. Bunun arkasında yine Rusya`nın petrol meselesi duruyor. Arabistan`da önümüzdeki iki ayda DAEŞ veya El-KAİDE gibi örgütler hareketlenmeye başlarsa şaşırmamalı. Arabistan`ı ikna etmek için Rusya her şeyi deneyecektir.

Aynı şekilde gündemde Esad rejiminin Rus desteği ile Halep`e yönelik askeri operasyon var. Bunun arkasında yine Rusya`nın ekonomik durumunun olması şaşırtıcı değil. Rusya böylece Suudi Arabistan`ın desteklediği ılımlı muhalefeti vurarak Arabistan`ı ikna etmeye çalışıyor. Diğer taraftan Türkiye ve Arabistan arasındaki ittifak çalışmalarını ve “İslam Ordusu” çalışmalarını sekteye uğratmak ve bir çomak sokmak için DAEŞ harekete geçiyor. Türkiye`nin son günlerde Suriye sınırına sevk ettiği askeri birliklerin arkasında sebep olarak; Türkiye`ye yönelik olası provokasyonlar yatmaktadır.

Önümüzdeki dönemde Suriye oyununda yeni aktif oyuncu olarak İsrail`i de görmek mümkün olacaktır. Bu dönemde tüm oyuncular ortaya çıkacaktır. Kimse gizli kalmayacak ve herkes tüm silahlarını kullanacak. Suriye`deki PYD, DAEŞ, Ilımlı Muhalefet hepsi artık oyunun ciddiyetini anlamış ve ne pahasına olursa olsun pastadan bir parça koparabilmek için uğraşacaktır.

Türkiye`de gerçekleşen İslam İşbirliği Teşkilatının son toplantısında Sünni Devletlerin, kapalı kapıların ardından hangi anlaşmaya vardıklarını kestirmek zor olacaktır. Ancak, Suriye`de İslam Ordusunun görev üstlenmesi meselesi gündeme gelebilir. Eğer ani bir hamle ile 21 Sünni Devletin “İslam Ordusu” adı altında Suriye`ye girme kararı çıkarsa Batının ve Rusya`nın Orta-Doğudaki tüm hesapları altüst olacaktır. Sünni Devletler birleşirse,  İran`ın bu birliğe katılmamak gibi bir şansı kalmayacaktır. Artık Müslümanların kendi durumlarını ele alma zamanı gelmiş ve geçmiş bile. Suriye`de daha fazla kanı akıtmamak adına ve Müslüman halkına sahip çıkmak ve mültecilerini geri götürmek için Suriye`de güçlü bir İslam Ordusuna ihtiyaç vardır.

Eğer Müslümanlar böyle bir karar alamazlarsa bu ateş daha çok insanın canını yakacak ve bu ateş gitgide tüm insanlığa ulaşacaktır. Çok geç olmadan bu vahşete dur demek gerekiyor. Akan kan Müslümanlara ait olduğu müddetçe, Batı ve Rusya, oyunlarına durmadan devam edecektir…