Diyarbakır'da 6-7 Ekim 2014'te PKK'liler tarafından Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Riyad Güneş ve Hasan Gökgöz'ün canavarca hisle katledilmelerine ilişkin 17'si tutuklu 34 sanığın yargılandığı davanın beşinci duruşması Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Duruşmada, müşteki avukatlar 6-7 Ekim olaylarının azmettiricilerinin de yargılanmasını ve bundan sonraki duruşmaların izleyicilere açık olmasını talep ederken, mahkeme talepleri reddetti.

İddia makamının tutuklu 10 sanığın tahliyesi istemini kabul etmeyen mahkeme, Aile Bakanlığının Yasin Börü Davası'na müdahil olma talebini ise kabul etti. Duruşmanın sonunda dava duruşması 6 Haziran 2016 tarihine ertelendi.

Yasin Börü ve arkadaşlarının katillerinin yargılandığı davanın 5'inci duruşması sonrası açıklama yapan dava avukatlarından Murat Sadak, "Biz davanın başından bu yana hak ve hakikatin ortaya çıkartılması için çabaladık. Bu vahşet olayının sorumlularının her kimse A'sından Z'sine kadar yargı önüne çıkartılmasını talep ettik." diyerek katillerin yanı sıra azmettiricilerin de yargılanması gerektiğini işaret etti.

Savcı, tutuklu 10 sanığın tahliyesini istedi

İddia makamının bugün bazı sanıklar için tahliye istemesini eleştiren Sadak, "Yasin Börü Davası'nda mahkemenin adalet gibi bir derdinin olmadığını görüyoruz. Bunu ilk duruşmada hatta tensiple dahil bunu müşahede ettik. Savunması alınmayan sanıkların tahliyesine karar verildikten sonra o hukuk dışılık hatta keyfilik diyeceğimiz durum bugüne değin devam etti. Bugün ki duruşmada da iddia makamı 10 kişinin tahliyesini talep etti. Tahliyeleri istenen kişilerinin hiç birinin tahliyelik bir durumunun olmadığını rahatlıkla söylemek mümkün." diye konuştu.

Aile Bakanlığı davaya müdahil oldu

Mahkeme heyetinin savcının tahliye taleplerini ret ettiğini ifade eden Sadak,  ayrıca Aile Bakanlığının davaya müdahil olma talebinin kabul edildiğini kaydetti.

Aile Bakanlığının Yasin Börü Davası'na müdahil olmasını değerlendiren İHH Genel Başkan Yardımcısı Avukat Gülden Sönmez, "Bugün Aile Bakanlığı, avukatları aracılığıyla böyle bir talepte bulundu. Mahkeme, savcılığın ret talebinde bulunmasına rağmen Bakanlığın müdahil olma talebini kabul etti. Yasin Börü'nün çocuk olması ve vahşice katledilmiş olması dolayısıyla böyle bir girişim oldu. Aslında Aile Bakanlığının daha önceden müdahil olması gerekiyordu ama geç de olsa böyle bir talepte bulunulması ve bunun kabul edilmiş olmasını olumlu buluyoruz. Aile Bakanlığının davada bulunması, sürecin takipçisi olması dava açısından avantaj olacaktır." dedi.

"Yasin Börü Davası'nda ihmal ve suistimaller söz konusu"

Yasin Börü Davasının soruşturma aşamasından mahkeme aşamasına kadar sürekli sıkıntılı geçtiğine dikkat çeken Sönmez, "Diyarbakır Emniyet Müdürlüğündeki delillerle alakalı, gecikmelerle alakalı bir dizi ihmaller belki de suistimaller söz konusu. Bu suistimalleri devletin ilgili kurumları soruşturmalar yoluyla ortaya çıkarması lazım." ifadelerini kullandı.

"Yasin Börü Davası bölgedeki birçok gerçeği ortaya çıkardı"

Duruşmaların kapalı celse olarak görülmesini de eleştiren Sönmez, "Neden bu yargılanma Ankara'da yapılıyor? Neden Diyarbakır'da yapılmıyor? Bu yargılanmanın yapılması gereken yer Diyarbakır Adliyesi ama güvenlik gerekçesiyle Ankara'ya alındı. Madem Ankara'ya alındı gereken koşulların sağlanması, güvenliğin sağlanması mahkemenin sorumluluğunda.  Ancak bunun sağlanamaması gerekçesiyle duruşma kapalı görüldü. Açık görülme talebimizde yine mahkeme tarafından ret edildi. Bu karara itiraz edeceğiz. Bizce bu davanın açık görülmesi gerekir. Bu dava için yüzlerce insan Türkiye'nin dört bir tarafından Ankara'ya geliyor. Bu herkesin en doğal hakkı. Bir çocuk ve 3 tane genç, böyle bir vahşice muameleye maruz kaldılar. Bölgedeki birçok gerçeği açık edecek bir özelliği taşıyor bu dava. Herkes bunun farkında onun için bu kadar ilgi görüyor bu dava. Umarız mahkeme bundan sonra bu davaya vermesi gereken özeni gösterir. Adaletin yerini bulması için bu davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

Davanın 6'ıncı duruşmasının 6 Haziran 2016 tarihine görüleceğini hatırlatan Sönmez, 6-7 Ekim olaylarının benzerlerinin yaşanmaması için herkesi Yasin Börü Davası'nın takipçisi olmasını istedi.

Mahkemenin gizlilik kararına avukatlardan tepki

Duruşma avukatlarından Necip Kibar da kapalı celse ile görülen mahkeme duruşmasını eleştirdi. Davadan kapalı celse uygulamasının kaldırılması için talepte bulunduklarını ifade eden Kibar, "Mahkeme sadece yakınların, bazı basın mensuplarının ve milletvekillerinin duruşmaya alınmasına karar verdi. Oysaki bu dava 79 milyon kişinin bire bir ilgilendiği bir davadır, ümmetin davası. Ümmetin davasına ilgi duyan herkesin mahkemeye gelip izleme hakkı olduğu halde mahkeme, kısmi kapalılık kararıyla kamuoyu nezdinde bir anlamda açık işlenen cinayeti yarı gizlilik kararıyla devam ettirmek istiyor." diye konuştu.

"Çapulcu, ayak takımını meydana sürenler hala ellerini kollarını sallayarak geziyorlar"

Mahkemede yargılananların ayak takımı çapulcular olduğunu vurgulayan Kibar, "Evet bu sanıklar davada sanıklar, cinayetleri işlemişler ama bu çapulcu takımını, ayak takımın meydana sürenler hala ortada yok, hala ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Türkiye toplumunun, Müslüman halkımızın en büyük beklentisi, gerçek sanıkların ortaya çıkartılarak yargılanmasıdır."dedi. (Ayhan Kaya, M. Hüseyin Temel - İLKHA)