Diyarbakır'da 6-7 Ekim 2014'te PKK'liler tarafından Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Riyad Güneş ve Hasan Gökgöz'ün canavarca hisle katledilmelerine ilişkin 17'si tutuklu 34 sanığın yargılandığı davanın beşinci duruşması Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı.

Davayı takip etmek için Ankara Adalet Sarayı`na gelen sivil toplum kuruluşları temsilcileri İLKHA`ya açıklamalarda bulunarak, davada azmettiricilerinde yargılanması gerektiğine dikkat çektiler.

Yasin Börü ve arkadaşlarının davasının sıradan bir dava olmadığını dile getiren Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, yaşanan vahşet ile PKK`nin zihniyetinin daha iyi tanındığını belirtti.

Davada azmettiricilerin de yargılanmasına vurgu yapan Özgür Der Genel Başkanı Kaya, “Bizler bu davayı sadece normal bir dava olarak adlandırmıyoruz. Bu davada katil bir zihniyet yargılanıyor. Bu dava Müslümanlara, İslami kimlik ve değerlere karşı zalimlerin yargılanması gereken bir davadır. Burada hunhar bir zihniyetin yargılanmasını istediğimizi vurgulamak istiyoruz. Burada birkaç çapulcu ve ayak takımının yargılanmasını değil, bu ayak takımının vahşice cinayetlere yönlendiren anlayışı ve bu anlayışın arakasında duran, yönlendiren elebaşlarının da biran önce yargılanmasını istiyoruz. Bu talebimiz yerine getirilmemesi durumunda adaletli bir yargılama olmayacağını söylüyoruz. Toplumun bir kısmı devam eden çatışmalar nedeniyle bu çeteyi daha iyi tanıdı. Biz bu çetenin 7 Ekim 2014 tarihinde yaptığı vahşet ile yeterince tanınmaları gerektiğini vurguluyoruz. Bu alçakça cinayetleri işlettirenlerin nasıl kollandırıldıklarını biliyoruz. Bu cinayetlerin nasıl işlendiklerini biliyoruz. Bu kardeşlerimizin suçu neydi? Bu katiller ve bu katilleri yönlendirenler nasıl bir hal içindeydiler? Bu zihniyete sahip olan alçak katiller nasıl ‘Değerli siyasetçi, cici çocuk` olarak pazarlanabildi? Bunu unutmayalım. Birileri bu canilerin ellerine saz verip insanlara pazarlamak istediler. Yaşanan vahşet bu alçakların yüzüne kara bir leke olarak kalacaktır. Buradan iktidara sesleniyoruz; artık bu katillerin arkasında durulmaması lazım. Mecliste dokunulmazlıkların kaldırılması tartışması bir an önce bu ile teşvik edilmelidir. Yasinlerin ve diğer kardeşlerimizin katledilmesine neden olanların suçlu olduklarına karar verdik.” dedi.

“Bu olayda polisin büyük bir görev sorumluluğu ihmalinin olduğunu görüyoruz”

MAZLUM DER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ise davada büyük kuşkularının olduğunu söyledi.

“Bu vahşi olayın oluş sürecinden hem soruşturmanın başlatılması hem de idari soruşturmanın konuya yaklaşması hem de adli kovuşturmanın seyri bakımından çok ciddi kuşkularımız oldu.” diyen MAZLUM DER Genel Başkanı Ünsal şöyle konuştu: “Olayda polisin bir görev ihmali vardır. Bu olayda polisin büyük bir görev sorumluluğu ihmalinin olduğunu görüyoruz. Bölgedeki karakollardan ve MOBESE kameralarının kayıtlarına da ulaşılamadığı için olay üzerinde bir karartmanın yaşandığına dair kuşkulara sahip olduk. Dolayısıyla bu dava bu kadar büyük bir karartma altında avukatların önemli gayreti ile sis perdesi aralanmak üzere olan bir hukuk mücadelesine dönüştü. Bu davada katilleri teşvik eden ve bu meselenin üstünü karartarak açığa çıkmasını engelleyen kamu görevlilerinin de ortaya çıkacağı gerçek bir yargılama olsun. Aksi takdirde bu tür olaylar daha da yaşanacaktır.”

Marmara İlim Fikir ve Kültür Derneği Başkanı Hüseyin Akgül ise Yasin Börü`nün zamanın Hüseyni olduğunu söyledi.

“Yasin Börü kardeşimiz öncelikle biz Müslümanlar için onur ve şahsiyet meselesidir”

Akgül devamla, “Yasin Börü kardeşimiz öncelikle biz Müslümanlar için onur ve şahsiyet meselesidir. Müslüman STK`lar Yasin Börü`nün davasına önem vermeli. Yasin Börü olayı aslında sadece orda basit bir olay değil. Aslında PKK`nın ne kadar azgınlaştığını ve yoldan çıktığını gösteren bir olay meydana geldi. Şehit Yasin Börü aslında bu ümmetin Hz. Hüseyin`idir. Bu sadece normal bir şehit edilme olayı değil, bu öyle bir vahşet ki 16 yaşındaki bir kardeşimizi İslami çalışmaları yaptığı için katledildi. Çünkü oradaki PKK sempatizanları Yasin Börü gibi kardeşlerimizin bu faaliyetlerine karşı duruyorlar, çünkü bu çalışmalar ile kendi yaptıkları çalışmaları elden gidecek diyorlar. Batıdaki STK`lar bu olayı takip etsinler. Bu olay sadece HÜDA PAR eksenli değildir. Bu dava ümmetin davasıdır.” İfadelerini kullandı. (M. Hüseyin Temel, Ayhan Kaya- İLKHA)