AK Parti İstanbul Milletvekilleri Hasan Turan, operasyonların sona erdiği fakat kısmi sokağa çıkma yasağının olduğu Sur'da incelemelerde bulunarak gündeme ilişkin İLKHA'ya (İlke Haber Ajansı) değerlendirmelerde bulundu.
Milletvekili Turan’ın gündeminde Pazartesi günü görülecek Yasin Börü davası, bölgelerdeki çatışmalar ve Diyarbakır’da düzenlenmek istenip, halkın tepkisi ile iptal edilen LGBT etkinliği vardı.
Bölgede yaşanan çatışmaların en çok bölge halkını mağdur ettiğini dile getiren Turan, meydana gelen çatışmalara 15-20 milyon lira harcandığını belirtti.
Yaşanan olaylardan dolayı üzüntü duyduğunu söyleyen Turan, “Bölgede yaşanan olaylardan dolayı üzülüyor ve dua ediyoruz. Dualarımızda ‘Ya Rabbi önce Türkiye’mize sonra İslam ümmetine ve bölgemize vahdet nasip eyle’ diyoruz. Kutlu Doğum Haftasına girmişiz. Bu seneki Kutlu Doğum etkinliklerinin teması da 'tevhit ve vahdettir.' Hepimiz aynı Allah’a inanıyoruz ve hepimiz aynı kıbleye yöneliyoruz. Hepimiz Allah’ın ipine sarılıp sımsıkı olmalıyız. İşte vahdet budur. Hepimiz ilahi kitabın ve yüce Allah’ın mesajına uymak zorundayız. Dolayısıyla burada ayrılık çıkaranları ve bunun üzerinden terör ihraç edenleri tasvip etmiyoruz. Bir an önce bu silahların bırakılması ve milletin huzur ve barış içerisinde yaşamasını istiyoruz. Diyarbakır’ın nüfusu bir milyon 600 bin 15-20 milyon lira para sadece bu olaylara harcanmış. Bu olaylara giden bu para olaylara gitmese de bölgeye aktarılsa bu millet burada zengin olsa, huzur ve barış içinde yaşasa güzel olmaz mı? Terör ilk önce olduğu topraklara zarar veriyor. Buna müsaade etmeyeceğiz.” dedi.
“Suça teşvik etmek, suça ortak olmaktır”
Pazartesi günü Ankara’da görülecek olan Yasin Börü Davası’na katılacağını aktaran Turan, “Yasin Börü mazlumca şehit edilmiş bir kardeşimizdir. Kendisini rahmetle anıyoruz. Tabi o davada mahkeme fail hükmünde bulunan katilleri ortaya çıkaracak. Milleti sokağa davet edip kontrolsüz bir şekilde insanların birbirini katletmesine vesile olmak en az katiller kadar suç işlemektir. Onlarında mahkeme önüne çıkarılacağını düşünüyorum, bekliyorum. Çünkü suç işlemek ne kadar büyük yaptırıma uğraması gerekiyorsa suça teşvik etmek te suça ortak olmaktır. Bu bağlam üzerine şehit kardeşimizi ve onunla beraber katledilenleri rahmetle anıyorum. Bir daha bu tip müessif olayların ne Diyarbakır’da, ne Türkiye’de, ne de İslam dünyasının hiçbir yerinde vuku bulmaması için dua edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) adlı oluşum tarafından geçen hafta düzenlenmek istenen LGBTİ etkinliğinin halkın tepkisi üzerine iptal edilmesini de değerlendiren Turan, Diyarbakır halkının bu tür eylemlere karşı olduğunu söyledi.
“Kürt halkı Müslümandır, inancına bağlı ve muhafazakârdır”
Kürt halkına yapılabilecek en büyük kötülüğün kendi kimliğinden uzaklaştırmak olduğuna dikkat çeken Turan şöyle devam etti:
“Kürt halkı Müslümandır, inancına bağlıdır, muhafazakârdır. O’nu inancından, muhafazakârlığından ve Müslümanlığından uzaklaştırmak isteyen her hamle en büyük kötülüktür. Kim ki bunu bu halkın kurtuluşu adına çeşitli şeytani planlarla devreye sokup, arazide bu milletin tahribatı için eylemde bulunuyorsa, bu milletin dinden inançtan uzaklaşmasına neden oluyorsa, bu millete en büyük kötülüğü yapmış olur. Çünkü bu dünya geçicidir, hepimiz bu fani dünyada kısa bir ömre sahibiz. Ebedi olan alem diğer alemdir. Bizi diğer âlemden uzaklaştıran her türlü ideoloji, bu millete yapılan kötülüktür.”
“Bir taraftan lezbiyen, gay konferansı, öbür tarafta ise Cuma gösterisi, bu millet bunu yutmaz”
Diyarbakır’da LGBT etkinliği düzenlemeye kalkışmanın Diyarbakır halkına zulüm olduğunu belirten Turan, “LGBT gibi şeylerin millet anlamını bile bilmiyordur. Kavmi Lut’un işlemiş olduğu o kötü cürümleri; kadının kadına seviciliği, erkeğin erkeğe seviciliği gibi eylemleri Diyarbakır’da yapmak Diyarbakır halkına zulüm değil midir? Diyarbakır halkı bundan daha büyük bir zulüm görebilir mi? Bunu kim yapıyor? Dediğimiz örgütler yapıyor. Başka işiniz yok mu sizin? Geldiniz Diyarbakır’da affedersiniz erkeğin erkeği, kadının kadını sevmesinin önünü açacak paneller yapıyorsunuz? Allah muhafaza dilim varmıyor. Burası peygamberler ev sahabeler şehridir. Bu şehirde bu yapılır mı? Diyarbakır halkı işini bilir bu tip zulümlere müsaade etmez. Biraz takip eder ama son tahlilde öyle bir sille vurur ki onu yapanlar bile ne olduğunu şaşırır. Ben görüyorum bir taraftan Cuma namazı gösterileri, öbür taraftan LGBT gösterileri. Hani Şair Ömer Hayyam şiirinde ‘Bir elimizde kadeh, öbür elimizde Kur’an. Ne tam kâfiriz ne de tam Müslüman.’ Aynen Ömer Hayyam’ın dediği gibi yapıyorlar. Bir taraftan lezbiyen, gay konferansı, öbür tarafta ise Cuma gösterisi. Bu millet bunu yutmaz.” diye açıklamalarına son verdi. (M. Hüseyin Temel, M. Sıddık Bilge – İLKHA)