VAN - Mustazaf-Der Van şubesi, yaptığı basın açıklamasıyla Şırnak`ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu (Roboski) köyünde meydana gelen katliamı kınadı.
35 mazlum insanın katledilmesinin derin üzüntü meydana getirdiği belirtilen Mustazaf-Der Van Şube Sekreteri Ferhat Aköz, "Şırnak`ın Uludere İlçesine bağlı Ortasu (Roboski) Köyü`nde meydana gelen vahim vakıada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah`tan rahmet ailelerine baş sağlığı diliyoruz. Köylülerden ve yakınlarından alınan bilgiye göre, köylülerin kullandığı ticaret yolunun 20 yıla yakın bir zamandır kullanıldığı ve bunu askeriyenin bildiğini söylediklerini göz önüne alırsak bu insanlara yapılan katliamın arkasında kirli emeller olduğu düşüncesini güçlendirmektedir" dedi.
"TSK Mazlum Kürt Halkından Elini Çekmelidir"
"Gerek hükümet tarafından gerekse TSK tarafından ileri sürülen hiçbir mazeret makul olarak kabul edilemez ve bu katliama gerekçe olarak gösterilemez." diyen Aköz, "Aslında bu katliam sistemin Mazlum Kürt halkına bakışını bir kez daha ortaya koymuştur. Bir asra yakındır Müslüman Kürt halkına dininden ve dilinden dolayı reva görülen zülüm ve katliamların bir devamıdır. Kürt halkının canının sistem açısından ne kadar ucuz olduğunun kanıtıdır. TSK mazlum Kürt halkından elini çekmelidir" ifadelerini kullandı.
"Bunun Hiçbir Bahanesi Olamaz"
Aköz açıklamasını şöyle sürdürdü: "Yaşanan bu olay gösterdi ki TSK bu güne kadar PKK`ya karşı bu gibi durumlarda ayakta uyur-gezer yakalanırken, iş sivil mazlum köy halkına gelince aslan kesilmeyi bildi. Bunun hiçbir bahanesi olamaz, işi istihbarat hatası olarak lanse etmeye çalışıyorken aynı istihbarat ekibi asıl PKK`lı grubu görüp TSK`yi uyarınca TSK mazlum halka uyguladığını örgüt elemanlarına uygulamadı. Burada görev TSK`yi yöneten hükümete düşüyor. Olay örtbas edilmemelidir. Olayda büyük bir ihmal veya kastın olduğuna ilişkin kuşkular bulunmaktadır. Olayın üzerine gidilmeli ve sorumlular ortaya çıkarılıp en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Bir daha böyle katliamların yaşanmaması için gereken yapılmalıdır.
Aköz açıklamasını şöyle sürdürdü: "Yaşanan bu olay gösterdi ki TSK bu güne kadar PKK`ya karşı bu gibi durumlarda ayakta uyur-gezer yakalanırken, iş sivil mazlum köy halkına gelince aslan kesilmeyi bildi. Bunun hiçbir bahanesi olamaz, işi istihbarat hatası olarak lanse etmeye çalışıyorken aynı istihbarat ekibi asıl PKK`lı grubu görüp TSK`yi uyarınca TSK mazlum halka uyguladığını örgüt elemanlarına uygulamadı. Burada görev TSK`yi yöneten hükümete düşüyor. Olay örtbas edilmemelidir. Olayda büyük bir ihmal veya kastın olduğuna ilişkin kuşkular bulunmaktadır. Olayın üzerine gidilmeli ve sorumlular ortaya çıkarılıp en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Bir daha böyle katliamların yaşanmaması için gereken yapılmalıdır.
Hükümet Dersim halkından özür dilediği gibi, Ortasu köylülerinden de özür dileyip acılarını dindirmek mecburiyetindedir. Ayrıca zarar gören köylülerin bütün zararları en kısa zamanda tazmin edilmelidir. Kimse yaşanan bu büyük acıdan siyasi rant elde etmeye çalışmamalıdır. Yıllardır iki zülüm arsında ezilen Kürt halkı, çeşitli siyasi hesaplara kurban edilmemelidir. Yaşanan bu katliamın bir daha bu coğrafyada olmaması dileği ile hayatını kaybedenlere Allah`tan rahmet geride bıraktıklarına ise sabr-ı cemil diliyoruz."
Mahmut Aytekin - İLKHA