Hüseyin Kaya / Doğruhaber
Pkk yöneticilerinden Murat Karayılan, çatışmaların geldiği boyut ve verilen kayıplardan sonra “hata yaptık” anlamına gelen sözler sarf etmiş. Karayılan, “Şehirlerde bu düzeyde bir savaş yaşanmasına gerek yoktu” demiş.
Siz bu açıklamadan ne anladınız?
Resmi rakamlara göre 5 bini aşkın militanını kaybettikten sonra yapılan bir özeleştiri mi yapıyor Karayılan? Sanmıyorum.
Bu kadar yıkım, bu kadar ölüm bu basit kelimelerle mi ifade edilmeliydi?
Karayılan`ın ne dediği anlaşılmıyor ya da birden fazla anlama geliyor.
Mesela “denedik, olmadı” demiş olabilir. “Savaşın içine küresel güçleri çekmek için yeni atraksiyonlara girelim” demek istiyor da olabilir.
Aslında bu sözlerinde “devletin bu kadar ciddi olduğunu bilmiyorduk” demek istediği de anlaşılabilir.
Ya da Ortadoğu dengelerinde “dostlar için” yapılan işler kabilinden değerlendirilmelidir böyle süreçler.
Dostlar bazen “dostluğun devamı” için sizde bir hareketlenme görmek isteyebilirler.
Meseleyi Merhum Nasreddin Hoca`nın bir fıkrasıyla izah etmeye çalışalım:
Nasreddin Hoca ibadette ihlâsın önemini anlatırmış vaazlarında:
“Huşu ile ibadetinizi yapın. Esas kâr ondadır. Yoksa riya karışan ibadetle kâr değil, belki de zarar edersiniz” diye vaazlarında anlatırmış. O kadar zahmete katlanıyorsunuz kârlı çıkmalısınız.”
Cemaattin kayıtsızlığı karşısında bu hususu çarpıcı bir misalle onlara anlatmak istemiş. Evlerden yumurtanın dokuzunu bir akçeye almış. Pazara götürüp, onunu bir akçeye satmış.
“Bu ne biçim ticaret, Hoca!” demişler.
“Bir öteki satıcılara bakın, bir de bana” demiş. “Amacım kazanmak değil, yeter ki dostlar alış-verişte görsün.”
Pkk`nin “dostları” da küresel satranç hamleleri sırasında bir hareketlenme bekliyorlardı muhtemelen. Pkk de “dostlar direnişte görsün” diye “Yeni Kobané destanları” hayaliyle yaşayan gençleri tankların önüne sürdü.
Şimdi “dostlar” başka gündemleri öne çıkarınca alış-veriş ya da direniş de başka alanlara kaydırıldı.