Sur ilçesinde sona eren operasyonların ardından Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı ile Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal Diyarbakır’a geldi. Valilik binasında kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle görüşen bakanlar, toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundular.

Sur'da yapacakları çalışmalar hakkında açıklamalarda bulunan bakanlar, ilçede temeli 2012 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisinden onaylanan ‘Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı’ çerçevesinde yapılacağını belirttiler.

İnsan, kültür ve şehrin bir takım ideolojik angajmanlara kurban edilemeyeceğini söyleyen bakanlar, şehirlerin hafızasını ve kimliğini ihya etmek çalıştıklarını ifade ettiler.

Basın toplantısında ilk sözü alan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Mardin ve Şırnak’ın Cizre ilçesindeki çalışmalarının ardından Diyarbakır'a geldiklerini söyledi.

Şırnak’ın Silopi, İdil ve Cizre ilçelerinde operasyonların tamamlandığını belirten Bakan Yılmaz, “Silopi ve Cizre'de kısmi sokağa çıkma yasağı var. Gündüz normal hayata doğru bir dönüşüm söz konusu. İdil'de de sokağa çıkma yasağı kaldırılıyor. Sadece Şırnak merkezde operasyon devam ediyor o da inşallah en kısa sürede biter. Mardin'de sadece Nusaybin'de böyle bir durum söz konusu. Diğer tarafta Hakkari'de, Yüksekova'da bir operasyon var. Bu üç ilçe dışında şu an diğerlerinde herhangi bir problemimiz yok." dedi.

“Sadece Diyarbakır ve Sur için 14 milyon liraya yakın bir kaynak sosyal projelere harcandı”

Çatışma ve operasyonların ardından oluşan yaraları sarmaya çalıştıklarını söyleyen Kalkınma Bakanı Yılmaz şöyle devam etti:

"Her türlü fiziki alt yapıyla ilgili, vatandaşlarımızın sorunlarıyla ilgili en detaylı şekilde çalışma yapıyoruz. Hiçbir vatandaşımızı ve esnafımızı mağdur etmeyecek bir anlayış içinde bu fiziki alana ilişkin çalışmalarımızı yürütüyoruz. Diğer taraftan sosyal konularla ilgili çok yoğun bir gayretimiz var. Hem operasyon sırasında hem de operasyon sonrasında sosyal alanda yaşaman sıkıntıları gidermeye dönük çok yoğun bir gayret içindeyiz. Halkımızla birlikte bütün kurumlarımız vatandaşımızla birlikte oldular. Sadece Diyarbakır ve Sur için 14 milyon liraya yakın bir kaynak sosyal projelere harcandı. Halkımızın gıda, barınma desteği için harcandı. Buna vakıfların ve diğer sosyal kuruluşların yaptıklarını dâhil etmiyorum. Önümüzdeki süreçte de halkımızın zarar gören özellikle evi, kapısı zarara gören ve belli bir süre kullanamayacak durumda olanlara bu sosyal desteklerimizi elbette ki devam ettireceğiz."

Kısa vadede yerel ekonominin hızlı bir şekilde canlanması için belli tedbirler aldıklarını aktaran Yılmaz, bunu da kısa ve orta vadeli olarak ayırdıklarını ifade etti.

Yılmaz, “Esnafımızın vergi ve prim borçlarıyla ilgili belli kararlar alındı. Diğer taraftan toplum yararına çalışma dediğimiz bir programı devreye sokarak Silopi'de bin 200 kişiye, Cizre'de 2 bin gencimize, Diyarbakır Sur'da 3 bin gencimize geçici 9 aylık iş imkânı sağlandı. Bununla bir taraftan ailelere destek oluyoruz bir taraftan da yerel ekonominin canlanmasına katkıda bulunmuş oluyoruz. Yine kadınlara dönük olarak mikro girişim desteği anlamında bazı hazırlıklarımız var Şırnak'ta. Diyarbakır ile ilgili olarak kadınlara dönük özellikle belli çalışmalar yapmayı da planlıyoruz. Kısa dönemde hızlı bir şekilde mesleki eğitimlerle girişimci destekleriyle yerel ekonominin canlanması ve özellikle dar gelirli ailelerimizin kendi ayakları üstünde durarak, üretim yaparak daha sürdürülebilir şekilde hayatlarını devam ettirmeleri için gerekli tedbirleri alıyoruz." diye konuştu.

"Orta ve uzun vadede ekonomi de çok daha köklü adımlar atmayı planlıyoruz." Diyen Yılmaz, "Huzur ortamının da iyileşmesiyle bütün kurumlarımızın çok aktif bir şekilde katkısıyla ekonomik hayatı ve refahımızı da artıracağız. Mevcut destek ve teşvik mekanizmalarımızı daha etkin bir şekilde sahaya yansıtırken gerekirse ilave tedbirler de alacağız. Sayın başbakanımız yarın inanıyorum ki belli konularda yine müjdeler verecektir, destek açıklamaları yapacaktır. Bu alana ilişkin her türlü hazırlığımızı yapıyoruz.” şeklinde konuştu.

Sur ilçesinde çalışmalara henüz başlamadıklarını dile getiren Yılmaz, Sur için daha nitelikli bir çalışma yürüttüklerini söyledi.

"Herkes oturup görevini en iyi şekilde yapmak durumundadır"

Sahada yaptığı çalışmalarda yerel yönetimlerin üzerine düşen görevi yapmadıklarına dikkat çeken Yılmaz, “Özellikle Sur ile ilgili çok daha özel çok daha nitelikli bir çalışma yürütüyoruz. Sur'un tarihi önemine ağırlığına uygun bir çalışma yürütüyoruz. Sur hepimizindir. Sur sadece Türkiye'nin değil, bütün insanlığın mirasıdır. Buna yakışır bir şekilde Sur’la ilgili çalışmaları ele alıyoruz. Gerek tarihi yapılarla ilgili olarak, gerekse iyi bir imar planı hazırlama, halkımızın hak ettiği hizmetleri sunacak bir şehir planlaması gerçekleştirme anlamında yerel yönetimlerin zaaflarını, eksikliklerini de sahada çok net bir şekilde görüyorum. Halkımızın mutlaka daha uygun şehir ortamlarında yaşama ihtiyacı var. Sloganlarla bu işler olmuyor. İdeolojik söylemlerle veya iş yapmaya çalışanları karalamayla bu işler olmuyor. Herkes oturup görevini en iyi şekilde yapmak durumundadır. Çarpık bir şehirleşme varsa, yerel hizmetler eksikse bunun sorumlusu yerel yönetimlerdir. Yerel yönetimlerden de herkesin hesap sorması gerektiğini özellikle belirtmek istiyorum.” ifadelerini kullandı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı ise ilgili bakanlar ve bakanlıklar olarak Silopi, Cizre, Sur, İdil, Şırnak'a hemen hemen bölgenin her noktasına bireysel, ayrı ayrı veya beraber çeşitli zamanlarda geldiklerini, saha çalışmaları yaptıklarını belirtti.

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın koordinasyonunda Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal ile Şırnak’ın Silopi ilçesinde zarar tespit çalışmalarında bulunduklarını ifade eden Sarı, Silopi’de en kısa zamanda bu bölgede yeni bir planlama çalışmasıyla birlikte kentsel dönüşüme başlayacaklarını dile getirdi.

"Cizre'de alandaki hasar tespit çalışmaları tamamlandı"

Silopi’de irtibat bürosu açtıklarını kaydeden Bakan Sarı, “Bir kısmı rezerv alanında yapacağımız yeni konutlarda vatandaşlarımız tercih ederlerse barındıracak şekilde bir kısmı da yerinde dönüşümle birlikte bulundukları yerlerde vatandaşlarımızın tercihine göre bunlara yeni konut alanları inşa ediyoruz. Bu arada orada bir acele kamulaştırma kararı da çıkarttık. Bu karar doğrultusunda ileriki dönemlerde ihtiyaç duyulursa kamulaştırma işlemleri yapılması için yetki alınmış oldu. Silopi'de irtibat bürosu açtık. Burada hem vatandaşlarımıza yapacağımız çalışmaları anlatıyoruz hem de vatandaşlarımızın kafasındaki sorulara birinci yetkili ağızdan cevap veriyoruz. Aynı çalışmanın benzerini operasyonların sona erdiği Cizre'de yaklaşık 150 kişilik ekiple 2 hafta süren çalışmayla gerçekleştirdik. Cizre'de de alandaki hasar tespit çalışmaları tamamlandı. Bölgedeki dokuya uygun olarak riskli alan tespiti yapacağız, ardından planlama işlemleri olacak. Rezerv ve konut alan işlemleri devam edecek." dedi.

Cizre'de vatandaşlarla görüşmelerin başladığını, yıkım ve moloz kaldırma işlemlerinin sürdüğünü dile getiren Sarı, İdil'de operasyonların sona erdiğini aktararak, ekiplerinin İdil'de zarar tespit çalışmaları yapacağını belirtti.

Sur’da yapacakları çalışmanın temelinin 2012 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisi'nden onaylanan ‘Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı’ çerçevesinde yapacaklarını aktaran Sarı şöyle devam etti:

“Sur'da yapacağımız çalışmaların aslında temelini 2012 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisi'nden onaylanan ‘Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı' çerçevesinde yapacağız. Burada yapacağımız çalışmanın temeli 2012 yılında onaylanmış, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisi'nden geçmiş olan plan çerçevesinde yapılacaktır. Bu planın onaylanmasından hemen sonra Suriçi ve Sur'un çevresindeki halka riskli alan ilan edildi. Riskli alandan sonra iç mahallede kamulaştırma ve oradaki bölgede bir çalışma başlatıldı. Bu çalışma yetkisini alan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanının 2014'teki yerel seçimlere kadar devam etti. Maalesef bu çalışmalar 2014'te Büyükşehir Belediye Başkanının değişmesiyle tamamen durdurulmuştur. Bugün bu çalışmanın devamı şeklinde çalışmayı biz öncelikle operasyonların bittiği, terörden temizlenen 6 mahallede başlamak suretiyle gerçekleştireceğiz. Öncelikle bizim yapacağımız vatandaşla birebir görüşerek, vatandaşlarımızın rızası onların istediği yönde. Konut istiyorlarsa konut veya başka alternatifler sunarak onlarla birlikte uzlaşmaya gitmektir. En son çare eğer hiçbir şekilde çözüm bulunamıyorsa kamulaştırma kısmı yani bedeli ödeyerek daha önce Büyükşehir Belediyesinin de yaptığı gibi benzeri bir çalışma yapılacaktır.”

“Vatandaşlarımız kesinlikle mağdur edilmeyecektir”

Yapacakları çalışmalar hakkında ileri sürülen iddiaların karşılığının olmadığını ifade eden Sarı, “Sur'da bahsedildiği gibi TOKİ'nin yüksek katlı konutları olacak, orada bir rant elde edilecek, insansızlaştırılacak, başka insanlar getirilecek gibi bu iddialar kesinlikle karşılıksızdır ve yanlıştır. Böyle bir şey olmayacak. Buradaki vatandaşlarımız isterlerse rezerv alanlardaki konutları tercih ediyorlarsa oradan konut sahibi olacaklar. İsterlerse kendi bulundukları mahallelerde yeni yapılacak alanlarda konut sahibi olabilecekler. Esnafımız yine işlerine devam edecektir. Bu etap etap yapılacak bir çalışmadır. Bugün vatandaşlarımıza anlatılan, yansıtılan buradaki devlet her binaya el koyacak, tamamen burayı kamulaştıracak, hatta kamulaştırdı, hatta ihaleye çıktı, falanca firmaya verdi gibi iddialar tamamen yanlıştır. Bizim öncelikle yapacağımız çalışma Türkiye'nin her yerinde yaptığımız her anlamda vatandaşla ikili görüşmeler, onların istekleri doğrultusunda çözüm üretmek ve bu çözüm doğrultusunda da yeni bir yapılanmaya gitmektir. Yapacağımız çalışmalar bu doğrultuda olacaktır. Vatandaşlarımız kesinlikle mağdur edilmeyecektir. Orada yaşayan bütün vatandaşlarımızın ihtiyaçları doğrultusunda bütün çözüm önerilerini kendilerine sunacağız." ifadelerini kullandı.

Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal ise kültür, insan ve şehrin bir takım ideolojik angajmanlara kurban edilemeyeceğini söyledi.

“Eğer şehrin hafızası ve kimliğini korumazsanız bu defa şehir kültür ve sanat üretmiyor

Şehirlerin ilk kurulduğu sosyal, tarihi ve kültürel dokusunun korunması gerektiğine vurgu yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ünal, “Şehrin sosyal, tarihi ve kültürel dokusunun korunması hafızası ve kimliğini korumak anlamına geliyor. Eğer şehrin hafızası ve kimliğini korumazsanız bu defa şehir kültür ve sanat üretmiyor, taşralaşıyor. Şu anda birçok şehir açısından da maalesef bu sorunu yaşıyoruz. Hele hele Diyarbakır gibi Surlar ve Sırlar şehri dediğimiz bir şehrin geçmişte birçok kültür insanını ve sanatçıyı yetiştirmiş bir şehrin yeniden eski ihtişamlı günlerine dönmesi hafızası ve kültürel mirası ve kimliğini yeniden ihya etmesi kültür ve sanat üretmesi bu anlamda çok önemlidir. Geçtiğimiz 13 yıl içerisinde Diyarbakır'da birçok tarihi doku ihya edildi. Şimdi Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, Kalkınma Bakanlığımız ve diğer birlikte çalıştığımız bakanlıklarımızla birlikte bizim şehir ve kültür anlamında başlattığımız şehirlerin hafızasını ve kimliğini ihya etmek, şehirleri taşralaşmaktan kurtarmak ve şehirlerin yeniden kültür ve sanat üreten merkezler haline dönüştürmesini sağlamak için başlattığımız çalışmaya biz öncelikle Sur’dan başlıyoruz.” dedi.

Bakan Ünal açıklamalarına şöyle devam etti:

“Kültür, insan ve şehir bir takım ideolojik angajmanlara kurban edilemez. Kültür ve şehir insan gibi bizim var oluşumuzun temel anlamını oluşturan bu dinamikler birilerinin siyasi angajmanlarına da kurban edilemez. Hele hele 40 yıldan beri dağda kalbi ve kafası artık taşlaşmış ve betonlaşmış birilerinin terör baronlarının talimatlarıyla artık insanların yaşam alanları, kültür ve toplumsal talepleri engellenemez. Eğer siz şehirlere tonlarca bomba yerleştirip, el yapımı bombalarla şehirleri tahrip edip sonrada kalkıp devlete ve güvenlik güçlerine söz söyleme hakkına sahip olamazsınız. Birileri ideolojik angajmanları ile hareket etseler de, birileri talimatla hareket etseler de, birileri yalanı ve iftirayı ısrarla propaganda haline getirseler de biz Diyarbekir’den vazgeçmeyiz. Çünkü 5 bin yıllık kadim geleneğin bizim için Sur-i sultani neyse Diyarbakır Surları da odur. Bizim kültür ve turizm bakanlığı olarak buradaki tarihi dokuyu ihya etmek için buradayız. Sayın Başbakanımız geldiğinde kültür sanat alanında neler yapılacağını sizlerle paylaşacak.” (M. Hüseyin Temel, Emrah Deniz – İLKHA)