Mardin merkez Artuklu ilçesinde rahatsızlanıp özel bir hastaneye giden 34 haftalık hamile Nazan Demir, yapılan tetkikler sonucunda hastaneye yatışı yapıldı. İddiaya göre; 34 haftalık hamile Nazan Demir’e gebelik kategorisi bilinmeyen ilaçlar verildi. 4 gün sonra taburcu edilen Demir’in rahatsızlanması üzerine tekrar hastaneye kaldırıldı.
Kadın Doğum Uzmanı doktoruna başvuran Demir, ancak bu kez bebekte 2 haftalık bir gerilimin olduğu ve karın bölgesinde su topladığı gerekçesiyle Diyarbakır Tıp Fakültesine sevk edildi. Diyarbakır’daki özel bir hastaneye başvuran Demir’in 34 haftalık bebeğinin öldüğü tespit edildi. Demir ailesi, bebeğin ölümünde doktorların ihmalinin olduğunu ileri sürüyor.
Başında geçen olayı anlatan Nazan Demir’in eşi Ali Demir, eşinin rahatsızlığından dolayı tedavi amaçlı özel bir başvuruda bulunduğunu ve ilgili hekim doktorun yaptığı tetkik ve laboratuvar sonuçları doğrultusunda eşini tedavi amaçlı hastaneye yatışını yaptığını söyledi.
“Bu bir sağlık skandalıdır”
Eşinin 4 hafta önce hastaneye yatışının yapıldığını ve 34 haftalık hamile olduğunu aktaran Demir, eşine tedavi amaçlı iki çeşit antibiyotik ilacın verildiğini belirtti. Demir, “Bu antibiyotiklerden birinin gebelik kategorisi prospektüsünde yazılmıyor. Yani hayvan fetüsü üzerinde bile denenmemiş bir ilaç. 4 günün sonunda eşim taburcu oldu. Her şey normaldi. Daha sonra tekrar kadın doğum uzmanına başvurduk ve bebeğin iki haftalık bir gelişim gerilemesi olduğunu, karın bölgesinin ise su topladığı bize bildirildi. Bunun üzerine bizi Diyarbakır’a sevkimizi yaptılar. Diyarbakır’da özel bir hastaneye başvurduğumuzda ise bebeğin kalp atışlarının olmadığı bize söylendi ve Mardin’deki doktorun bunu neden size söylemediğini belirtti. Tabi hemen ameliyatla bebek anne karnından alındı. Mardin’deki doktor, bebeğin öldüğünü bize söylemedi, adeta başından salarak ‘Ölü haberini başkası versin’ demeye getirdi. Bu bir sağlık skandalıdır, çünkü annenin de hayatını tehlikeye atmış oldular. Özel hastaneler bir ticarethaneye çevrilmiş durumda.”
Suç duyusunda bulundu
Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı başta olmak üzere Sağlık Bakanlığı’na suç duyurunda bulunduğunu kaydeden Demir, “Biz hakkımızı Allah’a da bıraktık, Allah’ın hâkim olduğu mahkemeye de bıraktık, ancak bu dünyada da bebeğimin ölümüne sebep olan kişilerden soracağım. Bizim canımız yandı, başkasının canı yanmasın.” dedi.
İddiaları kabul etmedi
Suçlamaları kabul etmeyen özel hastanenin Kadın Doğum Uzmanı Abdurrahim Bedir, “Bu hastamızın takiplerini biz yaptık ve her zaman problemin olduğunu kendilerine söyledik. Çünkü gelişme geriliği vardı, bir ara kanı çok düşüktü ve bundan dolayı kan yapıcı iğneler yaptık. En son gelişinde de yaptığımız muayenede bebekte farklı sıkıntılar görülmeye başlandı. Çocuğun karnında su toplamasını gördük, gelişim geriliği vardı ve suyu çok azdı. Bundan dolayı artık daha ileri bir merkeze götürülmesinde fayda var ve fakülteye sevk ettik. Bebek burada kesinlikle ölü değildi, canlıydı. Hatta NST denilen aletle çocuğun kalp atışlarını çektik, ultrasonda da bebeğin kalp atışlarını kendilerine dinlettirdik. Bu çocuk problemliydi, sıkıntılıydı, gelişim geriliği vardı. Biz de elimizden geleni yaptık ve ileri bir merkeze sevk ettik. Her bebeği takip ettiğimiz zaman problem olmayacak diye bir şey yok. Bebeklerde hastalıklar, problemler olabilir, bazı kadınlar bebeklerini kaybedebilir, sakat bebekler doğabilir, ama biz hepsini tespit etmeyebiliriz. Çünkü ultrasonun da belli bir tanı gücü vardır. Bu hasta ile ilgili bizim açımızdan takiplerinde her hangi bir sıkıntı olmadı. Takipleri düzenli yapıldı, her hangi bir ihmal olduğunu düşünmüyoruz. Bütün verilerimiz bilgisayarımızda kayıt altındadır.” dedi.
Dâhiliye Doktoru Tevfik Gümüş de hastanın tedavisinde kullanılan antibiyotiğin bebek açısında hiçbir zararının olmadığını ifade etti. (M. Salih Keskin – İLKHA)