14`üncü Tarla Teknolojileri Fuarı`na katılan Irak Kürdistan Yönetimi Ziraat Bakanı Abdussettar Mecid`in anadili Kürtçe ile konuşmasının engellenmesine HÜDA PAR tepki gösterdi.

HÜDA PAR Genel Merkezi tarafından yayımlanan açıklamada, “23-27 Mart tarihleri arasında Konya`da düzenlenen 14. Tarla Teknolojileri Fuarı`na davet edilmesi üzerine Türkiye`ye gelen Irak Kürdistan Yönetimi Ziraat Bakanı Abdussettar Mecid`in, fuar açılışında, temsil ettiği yönetimin resmi dili ile konuşması engellenmiştir. Kendi resmi ve anadili olan Kürtçe dilinde konuşmak isteyen Sayın Bakan Abdussettar Mecid`in, Fuar Hazırlık Komitesi tarafından kendi diliyle konuşmasının engellenmesi, anadili dışında başka bir dil ile konuşmasının teklif edilmesi büyük bir nezaketsizliktir.” denildi.

“Bu olay ret, inkâr ve asimilasyon politikasının henüz tam olarak terkedilmediğini göstermiştir”

Yaşanan olayın, ret ve inkâr politikalarının henüz tam olarak terkedilmediğine işaret etiğine dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “İnsanlığın en temel değerlerinden ve Allah`ın ayetlerinden olan anadili ile bir kişinin kendisini ifade etmesini engellemek faşist anlayışın ve bağnazlığın bir tezahürüdür. Bir asırdan fazla bir süredir devam eden Kürt Meselesi`nin çözümüne yönelik son yıllarda ortaya konulan iradenin tersi yönünde tezahür eden bu gelişme, cumhuriyet dönemiyle beraber Kürt halkına karşı yürütülen ret, inkâr ve asimilasyon politikasının henüz tam olarak terkedilmediğini göstermiştir.”

“Bu olay malum devlet anlayışının değişmediğini ortaya koymuştur”

Yapılan açıklamanın devamında, “Çözüm Süreci adı altında Kürtlerin insani haklarını örgütün silahına endeksleyerek pazarlık konusu yapan devlet anlayışını nasıl sıkıntılı ve yanlış olarak görüyor isek, çatışmasızlık sürecinin son bulmasıyla birlikte Kürt Meselesi`nde sanki tek muhatap örgütmüş ve halk da bu örgütün arkasındaymış gibi bir anlayış üzerinden Kürt halkının cezalandırılmaya çalışılmasını da o ölçüde yanlış görüyoruz. Yaşanan bu durum, Kürt Meselesi hususunda hükümet kanadının ve malum devlet anlayışının değişmediğini ortaya koymuştur.” ifadeleri kullanıldı.

“Hükümet, yaşanan bu nezaketsizliğin sorumlularından hesap sormalı, Kürt halkından özür dilemelidir”

Yaşanan olayın hesabının sorulması ve başta Kürt halkı olmak üzere Kürdistan Bölgesel Yönetiminden özür dilenmesi gerektiğinin belirtildiği açıklamanın sonunda, “Her fırsatta, Türkiye`de farklı milletlerin bilhassa Kürtlerin anadillerini konuşmalarının önünde hiçbir engelin kalmadığını dile getiren hükümetin, bu iddialarının aksi yönde gelişen bu ve benzeri olaylar karşısındaki tutumlarının takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz. Hükümet, yaşanan bu nezaketsizliğin sorumlularından hesap sormalı, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminden, Ziraat Bakanı Abdussettar Mecid`ten ve sayısı milyonları bulan Kürt halkından özür dilemelidir.” ifadelerine yer verildi. (İLKHA)

HÜDA PAR Genel Merkezi tarafından yayımlanan açıklamanın tam metni:

Bu zihniyet ile Kürt Meselesi çözülemez!

23-27 Mart tarihleri arasında Konya`da düzenlenen 14. Tarla Teknolojileri Fuarı`na davet edilmesi üzerine Türkiye`ye gelen Irak Kürdistan Yönetimi Ziraat Bakanı Abdussettar Mecid`in, fuar açılışında, temsil ettiği yönetimin resmi dili ile konuşması engellenmiştir.

Kendi resmi ve anadili olan Kürtçe dilinde konuşmak isteyen Sayın Bakan Abdussettar Mecid`in, Fuar Hazırlık Komitesi tarafından kendi diliyle konuşmasının engellenmesi, anadili dışında başka bir dil ile konuşmasının teklif edilmesi büyük bir nezaketsizliktir.

İnsanlığın en temel değerlerinden ve Allah`ın ayetlerinden olan anadili ile bir kişinin kendisini ifade etmesini engellemek faşist anlayışın ve bağnazlığın bir tezahürüdür.

Bir asırdan fazla bir süredir devam eden Kürt Meselesinin çözümüne yönelik son yıllarda ortaya konulan iradenin tersi yönünde tezahür eden bu gelişme, cumhuriyet dönemiyle beraber Kürt halkına karşı yürütülen ret, inkâr ve asimilasyon politikasının henüz tam olarak terkedilmediğini göstermiştir.

Çözüm süreci adı altında Kürtlerin insani haklarını örgütün silahına endeksleyerek pazarlık konusu yapan devlet anlayışını nasıl sıkıntılı ve yanlış olarak görüyor isek, çatışmasızlık sürecinin son bulmasıyla birlikte Kürt Meselesinde sanki tek muhatap örgütmüş ve halk da bu örgütün arkasındaymış gibi bir anlayış üzerinden Kürt halkının cezalandırılmaya çalışılmasını da o ölçüde yanlış görüyoruz.

Yaşanan bu durum, Kürt meselesi hususunda hükümet kanadının ve malum devlet anlayışının değişmediğini ortaya koymuştur.

Her fırsatta, Türkiye`de farklı milletlerin bilhassa Kürtlerin anadillerini konuşmalarının önünde hiçbir engelin kalmadığını dile getiren hükümetin, bu iddialarının aksi yönde gelişen bu ve benzeri olaylar karşısındaki tutumlarının takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz.

 Hükümet, yaşanan bu nezaketsizliğin sorumlularından hesap sormalı, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminden, Ziraat Bakanı Abdussettar Mecid`ten ve sayısı milyonları bulan Kürt halkından özür dilemelidir.