Romanya Cumhurbaşkanı İohannis ile düzenlediği ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda “Yargı bununla ilgili kararını verir ve böylece yola devam edilir. Olay bir kişi, üç kişi, beş kişi olayı değildir. Bana göre Sayın Başbakanın bu konudaki açıklaması isabetli olmuştur. Temenni ederim ki, diğer siyasi partiler de buna katkı vermek suretiyle süratle Meclis`ten geçer” dedi.
Mülteciler ve göç yolları sorunu
Romen bir gazetecinin, “Karadeniz ve Romanya göçmenler için alternatif bir yol olabilir mi, bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konuda her şeyden önce Türkiye, üzerinden böyle bir göç yolu oluşturulması konusunda çok çok sıkı tedbirler almış vaziyette, buna fırsat vermiyoruz, Sahil Güvenlik botlarımız sürekli olarak buralarda turluyor ve engelliyorlar. Özellikle 18 Mart`tan sonraki süreçte bu kontroller daha da arttırıldı, buna fırsat verilmiyor. Bildiğiniz gibi ağırlıklı olarak bu tür kaçışlar Ege sahillerindeydi, bundan sonraki süreçte de bu kararlı bir şekilde devam edecek. Yani bu karşılıklı olarak mutabakatımızla, Türkiye-Romanya, Türkiye-Yunanistan aramızda dayanışmayla bunu götürmemiz gerekiyor” diye cevap verdi.
Bükreş`te inşa edilmesi planlanan cami projesi
Başka bir Romen gazetecinin, “Bükreş`te yapılması, inşa edilmesi planlanan camiyle ilgili proje konusunda kesin bir tarih var mı acaba? Biliyorsunuz Romanya`da bazı muhalif sesler yükseldi, bu konuda ne söylemek istersiniz?” diye sorması üzerine ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bu konuda bu tür tabii muhalif sesler her ülkede çıkabiliyor. Biz tabii daha önceki ziyaretimde de Sayın Cumhurbaşkanıyla bu konuyu görüştük, şu anda arkadaşlarımız işin izin safahatlerini yürütürken, bir taraftan da proje çalışmaları devam ediyor, hazırlanmış bir proje var. Fakat biz bunun geliştirilmesini de istedik. Bunlar bizim karşılıklı dayanışmamızın, karşılıklı bu noktadaki kültürel anlamdaki diyalogumuzun en güzel ifadesi olacaktır.”
Romanya Cumhurbaşkanı İohannis ise “Bükreş`teki inşaatla ilgili olarak biliyorsunuz söylendiği gibi gerekli izinlerin alınması aşamasında bulunuyoruz ki, bu izinler konusunda da belediye başkanı yetkilidir. Suriyeli göçmenlerin Karadeniz yoluyla Avrupa`ya ulaşması konusunda şunu söylemek istiyorum: Türkiye buna müsaade etmeyecektir, sıkı tedbirler almıştır bu konuda. Ayrıca, Karadeniz böyle küçük gemilerle, küçük kayıklarla müsaade edilen bir deniz değildir, dolayısıyla bu yoldan göçmenlerin Avrupa`ya geçmesi mümkün olmayacaktır” cevabını verdi.
“Dokunulmazlık kavramının yanlış anlaşıldığı düşüncesindeyim”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin “Özellikle terör suçları konusunda isim vermeden bazı milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına yönelik açıklamalarınız vardı. Sayın Başbakan 506 dosyanın tamamının hiç ayırt edilmeden hepsinin kaldırılmasına yönelik muhalefete bir teklif sundu. Muhalefetten bugün bazı değerlendirmeler geldi. AK Parti`yle CHP arasında, özellikle diğer muhalefet partilerinin de. Siz yaşanan süreci nasıl değerlendiriyorsunuz, beklediğiniz ya da tarif ettiğiniz bu şekilde bir süreç miydi? Dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda neler söylersiniz?” sorusuna şu cevabı verdi:
“Her şeyden önce dokunulmazlık kavramının yanlış anlaşıldığı düşüncesindeyim. Burada dokunulmazlık kavramı aslında fezlekelerle ilgili bir kavram, kimin fezlekesi varsa onları ilgilendiren bir konu, onun yargılanma sürecini önünü açan bir konu, aynı zamanda bu siyasetçinin bu yargılanmayla ilgili bir bariyer oluşturuyormuş gibi kamuoyunda atmosfer oluşturuyor. Bu düzenlemeyle beraber siyasetçi tamamıyla 506 dosyayı yargıya göndermiş oluyor. Bildiğiniz gibi, bu dosyalar salt terörle alakalı değil, bunların içinde memur arkadaşlarımızla alakalı görevi kötüye kullanma, görevi ihmal dosyaları var: Siyasetçiler için seçim yasaklarını ihlal fezlekeleri var, hakaret fezlekeleri var, böylece buradaki bu dokunulmazlık dosyalarının tamamıyla yargıya açılması siyasetçinin de sırtındaki bir yükün aslında indirilmesi anlamına gelir. Yargı bununla ilgili kararını verir ve böylece yola devam edilir. Olay bir kişi, üç kişi, beş kişi olayı değildir. Bana göre Sayın Başbakanın bu konudaki açıklaması isabetli olmuştur. Temenni ederim ki, diğer siyasi partiler de buna katkı vermek suretiyle süratle Meclis`ten geçer.”
“Türkiye`deki terör saldırıları karşısında gerekli hassasiyet gösterilmedi”
Bir başka gazetecinin, “Brüksel`deki saldırı sonrasında Amerika Birleşik Devletleri`nde resmî kurumlarda bayrakların yarıya indirilmesi kararı alındı. Paris`te Eiffel Kulesi`nde Belçika bayrağının renkleriyle ışıklandırılması kararı vardı, İngiltere`de Başbakanlık konutunda Belçika bayrağının yarıya indirilmesi gibi bir karar söz konusuydu. Türkiye`de de bir ay içerisinde 2 saldırı oldu, aynı hassasiyetin gösterildiğini düşünüyor musunuz? Buna ek olarak da, terörle mücadele noktasında uluslararası iş birliğiyle ilgili somut adımların son terör olayları sonrasında bir farklılık oluşturulacağını, adım atılacağını da bekliyor musunuz?” diye sorması üzerine ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ,“Tabi bu eylemler karşısında şu ülke niye böyle davrandı, bu ülke niye böyle davrandı? Böyle bir şeyi söyleme yetkim veya yetkimiz yok. Ancak teröre karşı ortak bir tavır sergilenecekse, bu filanca ülkede olduğu zaman farklı, filanca olduğu zaman farklı bir tavır sergilenmemeli. Bu, uluslararası bir mutabakat gerektiren konudur, yani ilke konusudur. Şurada son 3 ay içerisinde Türkiye`nin yaşadığı bu tür eylemler biliyorsunuz sayısal olarak bize yüzlerce kayıp verdirdi, ama farklı yerlerde dünyayı ayağa kaldıranlar Türkiye`de olan bu olaylar karşısında bu hassasiyeti göstermemişlerdir. Hatta hatta şu anda yapılmakta olan operasyonlarla ilgili bize farklı nasihat vermek isteyenler çıkmıştır. Acaba terörün olduğu bu tür ülkelerde operasyonların olmaması diye bir şey söz konusu mu? Dünyada bütün ülkeler bu tür operasyonları yapmaktadır, yani burada Amerika farklı bir uygulama yapmış olabilir, Fransa farklı bir uygulama yapmış olabilir, onlar tabii ki kendi takdirleridir. Doğrusu bizim böyle bir beklentimiz de olmadı zaten. Olsa tabi ki memnuniyetimizi ifade etmekten başka bir şey de bize düşmezdi. Bazılarının telefonları olmuştur, biz de kendilerine şükranlarımızı bildirmişizdir.” Şeklinde cevap verdi. (İLKHA)