TBMM'de MHP'nin Karaman'da gerçekleşen çocuk istismarının ardından, çocukların her türlü istismardan korunması, yaşanan sorunların tespit edilmesi ve çözüme yönelik çalışmalar yapmak amacıyla komisyon kurulması için verdiği grup önerisi MHP, CHP ve HDP'nin kabul oyuna karşı AKP'nin ret oyu ile geri çevrildi. Oylamadan saatler sonra AKP Grup Başkanvekili Naci Bostancı CHP, HDP ve MHP gruplarıyla  mutabakata vardıklarını, bu  çerçevede çocuk istismarıyla ilgili ortak bir araştırma önergesi verileceğini söyledi.  Bostancı, önergenin yarın TBMM Genel Kurulunda görüşülerek araştırma komisyonu kurulacağını belirtti.

"Daha önce birçok komisyon kuruldu"

Önergenin Meclis`teki görüşmeleri sırasında aleyhte söz alan AK Parti Milletvekili Ayşe Keşir, daha önce çocuk hakları konusunda atılan  adımları sıraladı ve komisyon önerisine neden karşı çıktıklarını şu şekilde anlattı:

"MHP Grubunun önerisi noktasında da şunu ifade etmek isterim: Daha önce geçtiğimiz dönemlerde Parlamentoda bu anlamda çocuk hakları ve çocuk suçları, suça sürüklenen çocuklar ve suçun mağduru çocuklar yönünde bir komisyon oluşturulmuş. İlgilenen arkadaşlarımız bu komisyon raporunu detaylı bir şekilde inceleyebilirler. Şu an içinde çalıştığım komisyonun konusu olarak da biz suça sürüklenen çocukları çalışıyoruz ve ilgilenen komisyonun raporunu ben edindim. Bu konuda çalışmalarımızı devam ettiriyoruz"

"Neye hayır dediğinizi bilin"

Önerge lehine konuşan MHP Milletvekili Deniz Depboylu ise şunları söyledi:

"Bugün bir araştırma önergesi verdik Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak çocuk istismarına yönelik ve sizler bunu reddettiniz. Ben bunun gerekçesini dinleyemeyen çok sayıda arkadaş olduğu için aranızda okumak istiyorum. Neye "hayır" dediğinizi bilin, neden "hayır" dediğinizi bir daha sorgulayın... Meclisimizin literatürü araştırıldığında konuyla ilgili olarak 2010 yılının Mart ayında kayıp çocuklar başta olmak üzere çocukların mağdur olduğu sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis araştırması komisyonunun kurulduğunu ve bu komisyonun 2006-2010 yılları arasındaki mağduriyetle ilgili olarak rapor sunduğunu görmekteyiz ama bakıyoruz 2010'dan 2016'ya, doğru giden hiçbir şey yok, her şey kötü gitmiş. Bu gerekçede ise TÜİK verilerinden bahsediyorum. TÜİK verilerine göre 2011 yılında güvenlik birimlerine getirilen çocukların sayısı 204 bin iken, 2013 yılında bu sayı 272.571, 2014 yılında 280.414 olmuştur. 2011 yılında suça sürüklenen çocuk sayısı 84.416 iken bu sayı 2014 yılında 115.436 olmuştur. Mağdur çocuk sayısı 88.532 iken 2014 yılında bu sayı 121.717'ye yükselmiştir. Bugün otoritelerce, mağdur, fiziksel, cinsel ve duygusal istismar şeklinde bir ayrıma tabi tutulan çocuk istismarlarına yeni bir boyut daha eklenerek çocuğun siyasi ve ideolojik amaçlara ulaşmak için kullanılması şeklinde ifade edebileceğimiz çocuğun siyasi ve ideolojik amaçlı istismarı ortaya çıkmıştır."

Komisyon teklifi reddedildi

MHP'nin, çocukların her türlü istismardan korunması, yaşanan sorunların tespit edilmesi ve çözüme yönelik çalışmalar yapmak amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na vermiş olduğu meclis araştırması önergesi MHP, CHP ve HDP'nin "evet" oyuna karşı AKP'nin "hayır" oyuyla reddedildi.

Muhalefetin, ilk oylamada önergenin kabul edildiği iddiası üzerine tekrarlanan ikinci oylamada da "ret" oyları çoğunluktaydı.

Bostancı: 4 parti anlaştı

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, oylamadan saatler sonra CHP, HDP ve MHP gruplarıyla varılan mutabakat çerçevesinde, yarın TBMM Genel Kurulunda çocuk istismarı konusunda araştırma komisyonu kurulacağını açıkladı.

Bostancı, "Bu tartışmalar esnasında mesele, kimi zaman siyasi rekabet konusu haline de gelir gibi oldu. Esasen bunu biz istemediğimiz gibi, diğer partilerin de istemediğini biliyoruz. Çünkü, bazı hassasiyetler ortaktır ve siyasi farklılıklar ötesinde herkesin sahip çıkması gereken değerlerdir" dedi.

Akşam saatlerinde, CHP, HDP ve MHP grup başkanvekilleriyle görüştüğünü ifade eden Bostancı, üç muhalefet grubuyla da çocuk istismarı konusunda verilecek ortak bir önergeyle, Parlamento çatısı altında araştırma komisyonu kurulması ve konunun incelenmesi konusunda mutabakata vardıklarını söyledi.Bostancı, her grubun kendi önergesini hazırlayacağını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Bunu ortak önerge haline getireceğiz ve yarın Mecliste konuşacağız. Çocuk istismarı derken, bunun sınırlarının hayli geniş olduğuna da dikkat çekmek isterim. Bunun sokak çocuklarından tutun da uyuşturucu meselesinin ulaştığı çocuklar, hatta başka türlü istismarlara kadar hayli geniş bir skalası var. Bütün bunları içeren bir anlayışla komisyonun çalışmalarını belirleyen bir yaklaşımı dile getireceğiz. Muhtemelen diğer gruplar da benzeri bir şekilde önerilerini getirecekler ve yarın ortak bir önergeyle bu meseleyi, Parlamentonun beraberce ele aldığı ve komisyon kurduğu, buna ilişkin çalışma yaptığı konu haline getireceğiz."

AK Parti Grup Başkanvekili Bostancı, çocuk istismarıyla ilgili araştırma önergesinin yarın Genel Kurulda, Kişisel Verilerin Korunması Tasarısı'ndan önce görüşüleceğini belirterek, önergenin tamamlanmasının ardından tasarının görüşmelerine devam edileceğini söyledi.

MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural da Al Jazeera'ya yaptığı açıklamada uzlaşmaya varıldığını doğruladı.

Tartışmalar Karaman'daki istismar ile başladı

Karaman`daki olay, tecavüze uğradığını iddia eden bir ortaokul öğrencisinin durumu ailesine anlatması ve ailenin savcılığa başvurmasıyla ortaya çıktı. Başlatılan soruşmada Gazi Mustafa Kemal İlkokulu'nda görevli sınıf öğretmeni 54 yaşındaki Muammer B.'nin, gönüllü olarak bazı vakıf ve derneklerin kiraladıkları evlerde ders verdiği, çok sayıda erkek öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu bilgisine ulaşıldı. Polis tarafından gözaltına alınan öğretmen Muammer B. sorgulanırken, ilkokul ve ortaokulda okuyan 8 erkek öğrencinin tecavüze uğradığına ilişkin hastaneden rapor alındı. Sorgusunun ardından geçen 4 Mart günü adliyeye sevk edilen öğretmen Muammer B. tutuklandı.

Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılığı, tecavüze uğradığı ileri sürülen öğrencilerle ilgili sağlık raporlarının konulduğu dosya için gizlilik kararı verdi. Adli soruşturma devam ederken Milli Eğitim Müdürlüğü de öğretmen Muammer B. hakkında idari soruşturma başlattı.

Karaman Ağır Ceza Mahkemesi, öğrencilere istismarda bulunduğu iddiasına ilişkin sınıf öğretmeni hakkında; "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı", "hürriyeti tahdit", "kasten yaralama" ve "müstehcen görüntüleri izletme" suçlarından hazırlanan ve 600 yıl hapis cezası istenen iddianameyi kabul etti. İlk duruşma 20 Nisan'da.

Karaman`ndaki cinsel istismar olayı Ensar Vakfı`na bağlı bir yurtta gerçekleşmişti. Dolayısıyla bu olay  vakfa yönelik eleştirilere de sebep oldu.

‘Biz de tecavüze uğradık`

Ensar Vakfı Genel Başkanı Cenk Dilberoğlu Hürriyet Gazetesi`ne verdiği mülakatta konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı.

"Kimsenin alnında “tecavüzcü” yazmıyor. Karaman özelinde yaptığımız araştırmada bu şahsın itibarının çok yüksek, sevilen ve sayılan bir kişi olduğu, Milli Eğitim`de ilkokul sınıf öğretmenliği yaptığı ve başarılı bir öğretmen olduğu için veliler tarafından tercih edildiği, insanların bunları yaptığına inanamadıkları gibi bilgilere ulaştık. Çevresine son derece güven vermekle birlikte aslında hastalıklı bir yapısının olduğunu bu olayla birlikte herkes öğrenmiş oldu. Hepimizi şoke etti. Yıkıldık. Bunun neden kaynaklandığını ve nasıl önlenebileceğini ele alan uzun toplantılar yaptık, yapıyoruz. Bu olaydan çıkarılacak çok dersler var. Bu durumdan tabii ki pek çok aile tedirgin olmuştur. Hepimiz aile ve çocuk sahibiyiz. Bunu çok iyi anlıyoruz. Bir sivil toplum kuruluşunun en büyük sermayesi hizmeti ve güvenilirliğidir. Biz 37 yıldır tüm Türkiye`de vakıf hizmeti yapıyoruz. Bugüne kadar on binlerce öğrenci yurtlarımızda kalmıştır. Toplumun her kademesinde Ensar gönüllüsü var. Bu bağın verdiği güvenle bu vahim durumu aşabileceğimize inanıyorum. Karaman`daki olay nedeniyle biz de mağdur olduk. Hatta tabirim mazur görülsün biz de tecavüze uğradık. Bu sapık fiillerin sahibi, yalnızca küçük çocuklarımıza ve ailelerine değil, vakfımıza, değerlerimize, birbirimize duyduğumuz güvene onarılmaz zararlar verdi. Bu şahıs, suçu aynı zamanda Ensar Vakfı`na karşı da işlemiştir. Bu açıdan hem mağdur küçük çocukların ve ailelerin haklarını korumak, onlara destek olmak hem de bize verilen zararların hesabını sormak için bu davaya müdahil olacağız ve suç duyurusunda bulunacağız. Sonuna kadar da bu davanın takipçisi olarak sanığın hak ettiği cezanın infaz edilmesine kadar olan sürecin bizzat müşahidi olacağız."

Kaynak: Al Jazeera