Diyarbakır`da eşi 5`iz çocuğa hamile iken doğumdan önce bir, doğumdan sonra ise 3 çocuğunu kaybeden Hasip Başdemir, sağlık hizmetleri alabilmek için görüştüğü yetkililerin kendisine yardım eli uzatmadığını ileri sürerek, duruma tepki gösterdi.
Hamilelik kontrolleri için eşiyle birlikte doktora giden Başdemir, eşinin 3`ü erkek, 2`si kız olmak üzere 5`iz çocuğa hamile olduğunu öğrendi.
5 çocuğa hamile kalmanın ender rastlanan bir durum olduğunu ifade eden Başdemir, çocuklarının sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesi için yetkililerden yardım talebinde bulundu.
Her çaldığı kapının yüzüne kapandığını dile getiren Başdemir, “Diyarbakır Valisi ile görüşmek için valiliğe gittim ancak kendisiyle görüşemedim. Özel kalemde, yetkili biri ile görüşmek istediğimi ısrarlı bir şekilde söyledim. Beni vali yardımcılarıyla görüştürdüler ama bir sonuç alamadım. Kaymakamlığa gittim, beni içeri almadılar. Eşimin tedavisi için kendi imkânlarımla hastane hastane dolaştım. Eşimi Ankara`ya kadar götürdüm ancak tanıdık kimsem olmadığı için bir hafta sonra geri döndüm. Kapısını çaldığım yetkililer bana yardımcı olmadı.” dedi.
Sur`da açtığı işyerinde yaşanan çatışmalar nedeniyle zarar ettiğini belirten Başdemir, arkadaşlarından aldığı borç para ile eşini tedavi ettirmeye çalıştığını vurguladı.
7 aylık hamile olan eşinin doğumdan önce bir, doğumdan sonra ise 3 çocuğunu kaybetmesinin üzüntüsünü yaşadığını aktaran Başdemir, şunları söyledi:
“Eşim 7 aylık hamile iken durumu kötüleşti. Özel bir hastaneye götürüp ameliyat ettirdim. Bir çocuğum orada hayatını kaybetti. Diğer çocuklarım için başka bir hastanede kuvöz ayarlandı. Bana, çocuklarımın durumunun iyi olduğunu söylediler. Zaten eşim hamileyken de durumlarının iyi olduğu söyleniyordu. 3 çocuğum da orada hayatını kaybetti. Şu an hayatta olan kız çocuğumun durumu ise kritik. Çocuklarımızı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Senelerdir çocuklarım olmuyordu. Allah nasıl verdiyse öyle aldı.”
Durumdan şüphelendiği için savcılık tarafından otopsi işlemlerinin yapılmasını talep eden Başdemir, “Doktorların veya hemşirelerin olayda ihmali var mı, bilmiyorum. Kimse bana açıklama yapmadı. Şüphem olduğu için savcılığa başvuruda bulundum. Sonuçlar ne çıkacak bilmiyorum. Eğer bir ihmalkârlık varsa nasıl hesap verecekler? Türkiye`de bir mucize oldu. Devletin, bana yardım etmesi gerekiyordu. Ama devlet bana sahip çıkmadı. Arkamda bakanlar, milletvekilleri olmadığı için yardım eli uzatılmadı.” şeklinde konuştu. (Hamza Adiyaman/Emrah Deniz-İLKHA)