Diyarbakır`ın Sur ilçesinde 2 Aralık 2015 tarihinden bu yana 6 mahallede devam eden sokağa çıkma yasağı bugün; Gazi Caddesi ile Cevatpaşa Mahallesi'nin tamamı, Dabanoğlu Mahallesi'nde bulunan Marangoz sokak, Miras, Süleyman Nazif ve Varol sokaklarında saat 08.00 itibariyle kaldırıldı.
Bazı ev ve işyerlerinin zarar gördüğü yasağın kaldırıldığı bölgede bulunan şarküteri dükkânları ile evlerin buzdolabında bulunan süt ve et ürünlerinin küf tuttuğu, bazı evlerin de polisler tarafından karargâh olarak kullanıldığı gözlemlendi.
Yasağın kaldırıldığı bölgelerde özellikle Fatih Paşa Camisi ile Süleyman Nazif Ortaokulunun çevresinde bulunan evlerin tahrip olmuş hali dikkat çekti. Yasağın kalktığı mahallerde iş makinalarının hasarlı evleri yıktığı objektiflere yansırken, ilçenin birçok yerinde biriken çöpler yığınları da polis kontrolü altında kaldırılmaya başlandı.
Sokağa çıkma yasağının ardından ev ve işyerlerine dönen halk ise çatışmalar nedeniyle mağdur olduklarını söyledi. Ev ve işyerleri zarar gören Sur halkı, yetkililerden mağduriyetlerinin bir an evvel giderilmesini istedi.
Evlerinin akıbetini öğrenmek isteyen kimi vatandaşlar da yasağın sadece bir bölgede kaldırılmasına tepki gösterdi.
"Hem polisler hem de diğerleri bizi bir yere sürüklüyor"
Evinin akıbetini merak ettiğini dile getiren Şevket Gökçek, şunları dile getirdi: "Bıraksınlar bari evimizi görelim. Hem polisler hem de diğerleri bizi bir yere sürüklüyor. Ne yapalım bilmiyoruz. Bir evimizi bize göstermiyorlar. Bıraksınlar evimizi görüp dönelim. Halimizi görüyorsunuz." dedi.
"Yaklaşık 15 bin lira zararım var"
İşlettiği şarküteri dükkânındaki süt ürünleri zarar gören Ramazan Macar ise mağduriyetini şöyle ifade etti: "İşyerimde bulunan bütün süt ürünleri küflenmiş ve hepsini mecburen çöpe atacağım. Bakın nasıl kötü koku veriyor görüyorsunuz. İşyerim bir zarar görmemiş ama ürünlerimin hepsi küflendi. 105 gündür işyerimi açamıyordum. Yaklaşık 15 bin lira zararım var. Artık ne yapacağım bilmiyorum. Yetkililer her şeyi görüyor, bize yardım etsinler."
"Allah bizi bu hale getirenlerden hesap sorsun"
Çatışmalarda zarar gören tarihi Mecit Ağa Fırınının Sahibi Umut Karahan da böyle bir şeyi ilk defa gördüğünü söyleyerek, "1918 yılından beri bu fırını ailece işletiyoruz. Diyarbakır, Diyarbakır olalı böyle bir şey görmemiştir. Eskiden barış süreciydi konuşabiliyorduk ama şimdi konuşamıyoruz. Sabah ağzın kapat, akşam kapın kapat süreci başlamış. Bütün zararım, mağduriyetim ortadadır. Şu an sözün bittiği yerdeyiz, Allah bizi bu hale getirenlerden hesap sorsun." diye konuştu.
Başka bir Sur esnafı Hatip Gül de işyerinin kullanılamaz hale geldiğini belirterek, "Bu mağduriyet bilinçli yapılmıştır. İşyerimim camları kırılmış ve bunları polislerin yaptığı kanısındayım. Yetkililere mağduriyetimin giderilmesi için çağrıda bulunuyorum." dedi.
"Zor durumdayız ve mağduruz"
İşyerinde bulunan muhabbet kuşu ile akvaryum balıklarının öldüğünü dile getiren Engin Güldalı isimli esnaf, şunları söyledi: "Zararım çoktur. Bu zarar nasıl giderilecek bilmiyorum. İşyerlerinin bu hale gelmesi çok kötü. Gerekli yerler bu zararımızı gidersin, zor durumdayız ve mağduruz."
Evinin polis tarafından karargâh olarak kullanıldığını belirten Hatice Özkaya isimli ev kadını ise polisin evinin kapısını kırarak içeri girdiğini ileri sürdü.
“Bu insanlık değil böyle olmaz”
Özkaya, "Sokağa çıkma yasağının 24`üncü gününde evden çıktım. Artık çatışma sesleri bize normal geliyordu. Şimdi de evimin halini görüyorsunuz. Daha parasını ödeyemediğim halılarımı kullanarak kirlettiler. Kanepelerim hepsi kirlenmiş. Bütün bunları polisler kullandı. Bu insanlık değil, böyle olmaz ki. Bütün mağduriyetim ortadadır, mağduriyetimi gidersinler." dedi.
İlçenin Fatihpaşa, Hasırlı, Cemal Yılmaz ve Savaş mahalleleri ile Dabanoğlu mahallesinin bir kısmında ilan edilen sokağa çıkma yasağı ise halen devam ediyor. (M. Hüseyin Temel, M. Sıddık Bilge – İLKHA)