HÜDA PAR GİK üyesi Mahmut Kılınç başkanlığında Cizre'ye gelen heyet, yaptıkları incelemeler sonrası açıklamalarda bulundu.
Cizre ilçe teşkilatında konuşan Mahmut Kılınç, şunları söyledi: "Sokağa çıkma yasağının kalkmasından sonra Cizre İlçemizde yerinde incelemelerde bulunduk. Şırnak ve ilçelerinde yaşanan sıkıntıları, toplumun çektiği acıları, il başkanımız ve ilçe başkanlarımızla birlikte değerlendirdik. Allah'tan temennimiz bu acıların bir daha yaşanmamasıdır. Coğrafyamız, güzel Cizre'miz, Silopi'miz bu olanları hak etmiyor. Şırnak il teşkilatımız ve ilçe teşkilatlarımıza, çatışmalarda zarar gören halkımıza yardımcı oldukları için genel merkezimiz adına teşekkürlerimi sunuyorum." dedi.
"Şahit olduğumuz ve gördüğümüz manzaralar sivil ve militan ayırımının yeterince yapılmadığına dair emareler içeriyor"
Çatışmaların yoğun olarak yaşandığı Cudi, Sur ve diğer mahallelerde incelemelerde bulunduklarını belirten Kılınç, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu incelemelerde doğrusu büyük bir yıkımla karşılaştık. Hiç ummadığımız tahribatın boyutuyla karşı karşıya kaldık. Bu tahribatı biz daha önce Suriye'de görmüştük. Fakat bunun böyle olacağı belliydi. Biz parti olarak defalarca bu çukur siyasetinin Kürt halkına yıkım ve gözyaşından başka bir şey getirmeyeceğini dile getirmiştik. Hatta 'öz yönetim'lerin bu halka 'öz yıkım' getireceğini daha önceki açıklamalarımızda belirtmiştik. 14-15 yaşındaki Kürt gençlerinin eline silah verip onları polise, askere öldürtmek, Kürt gençlerini intihara sürüklemekten başka bir şey değildir. Yerleşim yerlerinin bombalarla tuzaklanması, ağır silahların kullanılması tahribatı artırmıştır. Ağır silahların kullanılması konusunda Devletin daha duyarlı davranması gerektiğine inanıyorum. Devlet, deyim yerindeyse zücaciye dükkânına giren fil gibi her tarafı yakıp yıkmamalıdır. Her şeyden önce sivil ve militan ayırımını iyi yapmalıydı. Öldürülenlerin hepsinin militan olduğunu söylemek yanlıştır. Öldürülenlerin hepsinin sivil olduğunu söylemek de yanlıştır. Öldürülenlerin içinde masum siviller, çocuk ve yaşlılar da olduğu bilgisi mevcuttur. Şahit olduğumuz ve gördüğümüz manzaralar sivil ve militan ayırımının yeterince yapılmadığına dair emareler içeriyor."
"Devletin zarar gören halkın mağduriyetini giderme noktasında aceleci olması gerekiyor"
"Gerek Cizre gerekse diğer yerlerde örgüt, sivilleri canlı kalkan olarak kullanmaktan bir an önce vazgeçmelidir." diyen Kılınç, "Biz parti olarak başından beri söylediğimiz bir şey vardı. Çatışmaların halkın yaşam alanlarının dışına taşınması lazımdır dedik. Maalesef bu süreçte örgütün de sivilleri canlı kalkan olarak kullandığı halk ile yaptığımız görüşmelerle ortaya çıkmıştır. Siviller canlı kalkan olarak kullanıldığında muhakkak bundan zarar görürler. Neticede çatışmalarda uzaktan yakından alakası olmayan birçok masum sivilin de zarar gördüğüne, hayatını kaybettiğine, evinden, iş yerinden olduğuna şahit olduk. Devletin zarar gören halkın mağduriyetini giderme noktasında aceleci olması gerekiyor. Özellikle esnafımız kan ağlıyor. Birçok esnafla görüştük, esnafın çoğu iflas etmiş durumda." diye belirtti.
Cizre'de sokağa çıkma yasağı boyunca çıkan çatışmalar sonucunda 6 ile 8 bin arasında evin hasar gördüğünü belirten Kılınç, bunlardan bazılarının az bazılarının orta bazılarının da tam hasarlı olduğunu ifade etti.
"Eğer siz HDP'yi güçlendirirseniz, PKK bunu silahlı mücadelesine verilmiş bir destek olarak algılar"
HÜDA PAR GİK üyesi Kılınç, yaptığı açıklamanın devamında şunları dile getirdi: "Parti olarak bizim daha önce dile getirdiğimiz başka bir nokta ise şuydu. Eğer siz HDP'yi güçlendirirseniz, PKK bunu silahlı mücadeleye verilmiş bir destek olarak algılar ve bu çatışmaları bölge geneline yayar. Keşke haklı çıkmasaydık. HDP'nin en çok oy aldığı yerlerde daha çok yıkıma sebebiyet verildi. Cizre bunlardan biriydi. HDP 7 Haziran seçimlerinde kendilerine verilen destekleri doğru algılayamadı. Halk HDP'ye, PKK'ye şu mesajı vermişti; Biz artık bu sorunun silahla değil, siyasi diyalogla çözülmesinden yanayız. Bunun için güçlü bir destekle yanlarında oldular fakat HDP-PKK bunu farklı algıladı. Maalesef çukur siyasetine dönüştürdü."
"Marksist devrim fantezilerine Kürt gençleri kurban edildi"
Cizre'de ve başka yerlerde Kürt gençlerinin Marksist devrim fantezilerine kurban edildiğini ifade eden Kılınç, "Cizre sokaklarını dolaştıktan sonra asıl amacın Kürtlerin hak ve talepleriyle bir ilgisinin olmadığı gördük. Buradaki amaç Komünist, Marksist devrim fantezilerini gerçekleştirmektir. Kürt gençlerinin bu amaca kurban edildiğini düşünüyoruz. Maalesef bu fanteziler için birçok Kürt gencinin kanının döküldüğüne şahit olduk." dedi.
Kılınç, açıklamalarının sonunda şunu söyledi: "Barışçıl yöntemlerle her türlü hak talep edilebilir. Çukur siyasetinin Kürt halkına bir fayda sağlamadığını, bu siyasi düşüncenin çukura gömüldüğünü Cizre'de müşahede ettik. İnşallah tüm yaşananlardan gerekli dersleri çıkarılır ve halkımıza bir daha böylesi acılar yaşatılmaz.” (İLKHA)