İşte Davutoğlu'nun açıklamaları:

Öncelikle hepimizin dokunulmazlıkların çerçevesi konusunda anlaşmamız, bir mutabakata varmamız lazım. Ben, bana en aykırı fikirlere dahi sahip olsa her milletvekilinin kürsü dokunulmazlığını sonuna kadar savunmamız gerektiğini düşünüyorum ve savunuyorum da. Ne söylerse söylesin, hangi fikri beyan ederse etsin millet adına, milletin kürsüsünde konuşan kimseye dokunulmaz ama aynı şekilde bir insan olarak ve milletten meşruiyeti almış bir Hükümetin Başbakanı olarak da 29 canımızı almış olan ve bu sadece Ankara olayıyla ilgili değil diğer terör olaylarında teşmil edilebilecek şekilde, bir caniye taziye ziyaretine de dokunulmazlık çerçevesinde değerlendirmek mümkün değil.

BAŞBAKAN DAVUTOĞLUN'DAN DOKUNULMAZLIK AÇIKLAMASI
Benim vicdani kanaatim; bu ilkeler etrafında gerekli adımın atılmasıdır. Bir insan olarak, yani milletvekili olarak taşıdığımız vasıf dışında bir insan olarak da böyle bir caniyi kutsayan bir tavrın Meclis bünyesinde mazur görülmesi söz konusu olmaz. Onun için net hukuki süreç işler, bu sadece hukuki bir anlam taşır ama o hukuki süreç işlerken Türkiye'de demokratik hukuk devleti kurallarının itibarını kaybettirecek görüntünün oluşmasına izin verilmez.
 

Bugünlerde dokunulmazlık gündemde olduğu için bu fezlekelerin gönderilmesi sanki yeni bir durummuş gibi algılanıyor. Hayır, rutin bir işlemdir, daha önce başka fezlekeler de aynı usule göre gönderilmiştir. Bütün bunları bütçe sonrasında hep beraber değerlendireceğiz ve Meclis'e ulaşmış fezlekelerle ilgili ne yapacağımız hususunu Meclis Başkanımızla da gerekirse diğer parti temsilcileriyle de görüşürüz. Çünkü bütün Meclis'in onurunu temsil eden bir husus. Yani eminim, Cumhuriyet Halk Partisi de MHP de ve geçen gün de vurguladım HDP'nin makul ve vicdan taşıyan milletvekilleri de bu milletvekilinin bir teröristin taziyesine gitmesini kabul etmemiştir.

NEREDE İHTİYAÇ VARSA ORADA OPERASYON YAPILACAK
Nereye ihtiyaç varsa orada yapılacak. Bu bir sabır gerektiren işlemdir. Nerede ihtiyaç varsa orada yapılacak. Gittiğim her yerde tek tek brifing alıyorum. Şimdi zikrederek burada şuralarda yapılacak diye dikkatlerin çekilmesini arzu etmem. Ama nerelerin kritik olduğunu biliyoruz. Bu hainlerin ve alçakların nerelere özel yığınak yaptıklarını biliyoruz. Bütün bu yığınakları da hesap ederek, ülkenin her bir yerinde İstanbul'da, Konya'da, Ankara'da, İzmir'de olan şartlar sağlanıncaya kadar ve ihtiyaç hissedilen yerlerin hepsinde bu çalışmalar yürütülecek. Ama bunlar çok sayıda değil.

PARALELLE MÜCADELE
Paralelle mücadele hiçbir kurum ayrımı gözetmeden bütün devlet yapısında sürecektir, sürmektedir.

FETULLAH GÜLEN'İN İADESİ
Yeni bir gelişme yok. Türkiye'nin bu konudaki ABD ile ikili ve uluslararası hukuk çerçevesinde yürütülen teşebbüsleri var. Ümit ederiz en kısa zamanda netice alınır ama bu temaslar sürüyor.

GENELKURMAY ADLİ MÜŞAVİRİNİN GÖREVDEN ALINMASI
Bu hukuki bir işlemdir. Genelkurmay'ın kendi mantığı içinde ele alınması lazım. Bürokraside paralel yapı ile mücadele her kurum gereğini yapıyor. Rasyonel hiyerarşide herkes hesap verme durumundadır. Kimse meşru siyasi otoritenin verdiği talimatlar dışında hareket edemez. TSK dahil paralel mücadele sürecek. Hiçbir kurum ayırımı gözetmeden sürecektir.

ZAMAN GAZETESİNE KAYYIM ATANMASI
Dün bir açıklama yaptım. Bu hukuki bir süreçtir. Basın özgürlüğü konusunda kimsenin şüphesi olmamalı. Basın faaliyetini örterek yapılan faaliyetlerin ayrımını da fark etmemiz lazım. Eleştirel anlamda yayın yapan pek çok basın var. İşlem yapılmıyor. Burada kara para aklama, paralel yapı gibi iddia var. Bu sürecin yürütücüsü yargı organlarıdır. Hükümetimizle alakalı değildir, yargı gereken adımları atacaktır.

ANAYASA MAHKEMESİNİN CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL'E İLİŞKİN KARARI
Anayasa Mahkemesinin birincil mahkemede süregiden bir davayı öne alarak ki Anayasa Mahkemesi bu anlamda toplumun değişik kesimlerinden gelen ve bazen de hukukçu kimliği olmayan üyelerden de oluşan bir yapı, birincil mahkemenin yerine geçerek, daha sonra karar vermesi gereken Yargıtay'ın yerine kendini koyarak karar vermesi, hukuk sistemimizi keşmekeşe sokar ve gereksiz yere bireysel başvuru hakkının istismar edilmesine ve Anayasa Mahkemesi üzerinde büyük bir baskı oluşmasına yol açar. Hepimizin bunu yeniden düşünmesi ve hep beraber Anayasa Mahkemesinin bu konudaki yetkisinin doğru anlaşılmasını temin etmemiz lazım.

ANAYASA MAHKEMESİ İÇİN YENİ DÜZENLEME ÇALIŞMALARI
Şu anda böyle başlamış bir çalışma yok. Bütün bu yaşananlardan sonra bu değerlendirilir.

Türkiye 5 yıldır çevresinde bir ateş çemberinin ve savaşın eşiğinde bir ülke olmasına rağmen istikrarımızı koruduk, demokrasimizi 5 seçimle taçlandırdık, hiçbir şekilde Türkiye'nin istikrarına halel getirmedik. Kimse Türkiye'de her an bir savaşın içinde olacakmışız gibi bir intiba oluşturmasın, Türkiye'nin bir maceraya sürüklenmesine izin vermeyiz.

ahaber