Van Merkez İmam Hatip Anadolu Lisesi önünde yapılan basın açıklamasında, 28 Şubat darbe döneminde günümüzde de mağduriyeti devam eden kişilerin haklarının tekrar verilmesinin hukukun ve adaletin gereği olduğu belirtildi.
İnisiyatif adına açıklamayı okuyan Hayati Beyde, “İslami kimlik ve taleplere duydukları kini, öfkeyi açık sistematik bir militarist dayatma şeklinde dışa vuran bu kadroların halkı korkutma, sindirme ve istekleri doğrultuda yönlendirme hesaplarının bir kere daha iflas etmiş olduğunun ayan beyan ortaya çıkmıştır. Bu durum da gayet sevindirici bir gelişme ve hamd etmeyi gerektiren bir sonuçtur. 28 Şubat adlı zorbalık şüphesiz dönemin askerlerince planlanmış olmakla birlikte, siyasetçilerden sermayeye, akademi dünyasında medyaya kadar geniş bir yelpazeden görev yapmış kadrolarca icra edilmiştir. Daha fazla vakit geçirmeden darbenin tüm bu resmi ve sivil aktörlerinden de hesap sorulmalıdır. Ayrıca da Ergenekon, Balyoz davaları sürecinde de yaşandığı üzere, 28 Şubat davası sanıkların da tümüyle tahliliyle edilmelerin ve yargılanmalarının tutuksuz sürdürülmesinin de bu kişilere isnat edilen suçla birlikte düşünüldüğünde çok ciddi bir hukuki garabet oluşturulduğuna dikkat çekiyoruz.” dedi.
“Darbe süreci hala kanayan bir yara konumundadır”
28 Şubat sürecinde mağduriyetlerin günümüzde de devam ettiğini açıklayan Beyde, “Hiç kuşkusuz bu süreçte pek çok kişinin haksız biçimde cezalandırılmış olması 28 Şubat darbecilerinin toplumda yol açtıkları çok boyutlu ve derin sorunlar arasında öne çıkan, hala kanayan bir yara konumundadır. Karanlık sürecin düşmanlaştırıldığı İslami kimlikli kişilere yönelik takibat ve yargılanmalar neticesinde verilen ağır cezalar nedeniyle hala pek çok kişi cezaevlerinde tutulmakta ya da ülke dışında yaşamak durumundadır. Hukuksuzluğun zirve noktasını teşkil eden ‘brifinglendirilmiş yargı` marifetiyle bu süreçte verilen akıl almaz kararlarla sayısız insanın, aileleri ve yakınlarıyla birlikte maruz kaldıkları mağduriyet yıllardır sürmektedir. İslam örgüt suçlamasıyla açılmış pek çok davada verilmiş kararlar nedeniyle yıllardır cezaevinde tutulan ve aynı şekilde bu davalarda isimleri geçtiği için ülke dışında yaşamaya mecbur tutulan pek çok kişinin darbecilerin hukuksuzluğunun mağdurları oldukları bu gün her açıdan anlaşılmış, açıklığa kavuşmuştur. Ne var ki, uzun bir zamandır adına yargı bazında somut bir adım atılmamıştır.” ifadelerini kullandı.
“Mağduriyetlerin gündeme gelmemesi büyük bir çelişkidir”
Mağduriyetleri devam eden kişilerle ilgili acilen yeniden yargılama yapılması ve tahliye edilmesi gerektiğinin altını çizen Beyde, “Oysa darbe sürecinin en önemli ayaklarından birini teşkil eden ‘yargı brifingleri` mevzusu halen sürmekte olan 28 Şubat darbe davasının en somut baslıklarından birini oluşturmaktadır. Ve bu gerçeğe rağmen bu yargı mekanizmasının yol açtığı mağduriyetlerin bir türlü gündeme gelmemesi büyük bir çelişki demektir. Özetle, 28 Şubat sürecinde hukuk dışı yöntem ve dayatmalarla haklarında açılmış soruşturma ve yürütülmüş yargılamalar neticesinde mağduriyetleri hala sürmekte olan kişilerle ilgili olarak acilen yeniden yargılama yolunun açılmasını talep ediyoruz. Ve bu sürecin daha fazla haksızlık ve zulme sebep olmaması için de 28 Şubat darbe süreci mağdurlarının acilen tahliye edilmelerinin hukukun ve adaletin gereği olduğunun altını çiziyoruz.” diye belirtti. (Yılmaz Sönmez-İLKHA)