Akbank güvenlik kamerasından alınan görüntüler, bundan 9 yıl önce işlenen Dink cinayetini aydınlatabilecek en önemli kanıtlarından biri.

Cinayet günü Hrant Dink, tetikçi Ogün Samast ve bazı jandarma görevlileri sokaktaki Akbank şubesinin ATM (para çekme makinası) kamerasına takıldı. Cinayet günü bankadan alınan görüntünün  saat 10.00 ile 12.00 arasındaki bölümünün silinmiş olduğu belirlenmişti.

Aljazeera'nın 27 Ocak 2016'da yayınladığı tutanakta görüntüleri alan kişinin  İstanbul Terörle Mücadele  Şube Müdürlüğü`nde görevli bir komiser olduğu görünüyordu. Ancak banka müdürü B. İ. tarafından tutulan tutanakta bu komiserin adı yoktu.


Al Jazeera'nin 27 Ocak'ta yayınladığı tutanakta imzası bulunan komiserin ifadesi alındı.

İlk önce banka müdürü ifade verdi
Yeniden ele alınan dosyada savcılık bu görüntülerin peşine düştü ve görüntüleri alan komiserin ismine ulaştı.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu kapsamda o dönemin banka müdürü B.İ`nin ifadesini aldı.

B.İ., tutanakta imzası olan komiserin adını ve telefon numarasını savcıya  verdi. İfadesinde şunları söyledi:

B.İ.,“Tutanağı birlikte düzenlediğimiz komiserin ismini C...  olarak (Al jazeera'nın notu: burada komiserin ismini doğru olarak veriyor, ancak yayın ilkelerimiz gereği tam ismi yazmıyoruz) hatırlıyorum. İstanbul Terörle Mücadele  Şubesi'nde  görevli olduğunu söyleyen C komiserin telefon numarasını o tarihte aldım. Halen cep telefonumda kayıtlıdır.”

Tespit edilen komiserin ifadesi alındı
Komiserin ismini ve telefon numarasını alan savcılık görüntüleri alan görevliyi tespit edip ifadeye çağırdı. O dönem komiser, ifadeyi verdiği sırada emniyet amiri rütbesindeki C.A, banka müdürünün ifadelerini ve tutanaktaki imzanın kendisine ait olduğunu,doğruladı. Müdür yardımcılarının talimatı ile çevredeki güvenlik kameralarını topladığını anlattı.

İstihbarattan iki kişi
Banka müdürü B.İ ifadesinde cinayetten sonra banka şubesinin içinde çok sayıda polis memuru olduğunu,  istihbarat dairesinden olduklarını ifade eden iki polis memurunun görüntüleri aldığını ifade etti. Banka müdürü bu iki istihbaratçının fiziki özelliklerini de tarif etti. 

Bu ifadeyi, emniyet amiri C.A da doğruladı. C.A ifadesinde kendisi bankadayken istihbarat şube'den iki polisin de bankanın içinde olduğunu, kendilerinden önce bu polislerin görüntüleri aldığını anlattı.

"Şahıslardan biri orta boylu ve uzun siyah saçlıydı. Diğerini hatırlamıyorum. Bu iki kişi bana istihbarat şubede görevli olduklarını söylediler ama isimlerini hatırlamıyorum. Bankadaki görüntüleri almaları üzerine, banka müdürüne bu durumu da tutanağa geçmesini söyledim.”

Emniyet amiri C. A., bir soruşturmada İstihbarat polislerinin güvenlik kamera görüntülerini almasının normal bir uygulama olmadığını, çalışma yöntemi olarak toplanan görüntülerin gerekli görülmesi halinde Terör Şube tarafından İstihbarat Şubesine analiz için verildiğini vurguladı.

Emniyet amiri  C..A., ‘güvenlik kamera görüntülerinde kendilerinin dikkatini  çeken olağanüstü bir şey` olmadığını belirtti ancak kendisinin bankadan aldığı görüntüde  saat 10.00- 12.00 arası bölümün bulunup bulunmadığını söylemedi.

Terörle Mücadele Şube Müdürü: İstihbarat polisleri incelenmeli
Dosyanın yeniden ele alındığı dönemde ifadesine başvurulan isimlerden biri cinayetin işlendiği dönemde İstanbul Terör Şube Müdürü olan Selim Kutkan idi. Selim Kutkan da ifadesinde İstihbarat Şube polislerini işaret etti. Kutkan, görüntüleri alan İstihbarat Şube Müdürlüğü polislerinin incelenmesi gerektiğini belirtti.
Selim Kutkan, “İstihbarat polisleri bu görüntüleri almış olsa bile o görevlilerce alınan görüntülerin bize teslim edilmesi gerekir" dedi.

"Saat 12`den sonrasının alındığını hatırlıyorum"
Selim Kutkan'ın ifadesinde görüntüleri alan polisin ifadesinde yer almayan bir unsur da var. Kutkan,  "Ben, görevlilerce görüntülerin saat 12.00'den sonraki bölümünün alındığını hatırlıyorum' diyor. Oysa görüntüleri bankadan alan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nün görevlisi C.A, ifadesinde böyle bir şey söylememişti.

Kaynak: Al Jazeera