Hüseyin Kaya / Doğruhaber
Polis ve askerin “özyönetim” ilan edilen yerlere yönelik operasyonlarında kararlılık görüntüsü ortaya çıkınca hem tarafların hem de “bağımsız gözlemciler”in üslubu değişmeye başladı.
Hükümete yakın duran kesimlerin operasyonların şiddeti ölçeğinde şiddetli bir dile evrilmesi zaten olağan bir durumdu. PKK-HDP çizgisinde duranların da bir süre önceki “romantik devrim şarkıları”ndan vazgeçtikleri, kiminin hafiften itiraz sesini yükseltmeye başladığı, kiminin de “özyönetime tankla da müdahale edilmez” diyerek ağlamaya başladıkları görülüyor.
Demirtaş “Erdoğan sever” diye hedef gösterdiği A. Zozani bir yana, Ahmet Türk`ün Pkk`nin istediği desteği vermediği de konuşuluyor.
Gelelim Altan Tan`a…
BDP-HDP`ye katılmadan önce “İslamcı yazar” kimliğiyle İslamcı çevrelerde çokça kendinden söz ettiren Altan Tan, ciddi ve oturaklı Pkk eleştirileriyle de tanındı. Geçmişi Milli Görüştü Tan`ın, hatta biraz daha geriye gittiğimizde “Milli Mücaleleci” kimliğiyle de karşılaştığımızda şaşırmamamız gerekiyordu. Sonrasında A. Melik Fırat, Mehmet Metiner ve eski MİT`çi Mahir Kaynak`la “bir şeyler” yapmaya çalıştı. Günümüzün HDP`si olan HADEP`te önemli görevlere geldi.
2011 seçimlerinde BDP`den vekil seçildiğinde, “İmralı Heyeti”nin içinde yer aldığında birçok kişi şaşırdı; ama Altan Tan yerini hiç yadırgamadı. Daha önceden PKK için “tencere-kapak örneği”nden yola çıkarak tabanın Sünni-Şafii-Müslüman kimliğine karşılık tavanın Alevi-marksist ideolojide direttiğini söylemesi ve getirdiği eleştiriler hatırlatıldığında bunları duymazdan geldi. Birkaç yıl öyle geçti.
Marksist Türk solunun ağırlıkta olduğu HDP projesinde yer bulamayacağını düşünüp tepki gösterdi ve “HDP fazla Marksist” ifadesini kullandı. Muhafazakâr tabanı etkileyebileceği düşünülüp tekrar aday yapıldı ve seçildi.
1 Kasım sonrası özyönetimler, çukur ve barikatlar yayılırken Altan Tan yine yoktu piyasada. Devletin ilk operasyonlarında da pek ciddiyet yoktu hani. Devlet ciddileşince Altan Tan da sesini yükseltip Pkk`yi eleştirmeye başladı. Aslında daha önceki eleştirilerin tekrarıydı söylenenler. HDP içinde Türk solunun hâkimiyetinden söz ediyordu Altan Tan. HDP`nin tabanının dindar-muhafazakâr olduğunu söylüyor.
Peki, Altan Tan ne yapıyor?
Operasyonların ciddiyetini ve Pkk`nin silahlı gücüne darbe vurulacağını görüyor.
Devletin operasyonlarla beraber Pkk-HDP`ye alternatif oluşumların önünü açmaya çalıştığını, hatta bu tip oluşumların varlık bulabilmesi için yardımcı olduğunu herkes görüyor. Bu süreçte Hüda Par gibi “bağımsız” hareketlerin değil de “kontrollü muhalif” hareketlerin alan bulabileceğini düşünüyor Altan Tan ve şimdiden zemin yoklaması yapıyor.
Bekleyip göreceğiz.