Eğitim Bir-Sen Van Şube Başkanı Osman Ayşin, 2015–2016 eğitim öğretim yılının ikinci döneminde seçmeli derslerin başvuru süresinin 19 Şubat 2016`da sona ereceğini anımsatarak, öğrenci ve velilerin Kur`an-ı Kerim, Hz Muhammed`in Hayatı, Arapça ve Temel Dini Bilgiler derslerinin seçme konusunda duyarlı olmasını tavsiye etti.
Seçmeli dini derslerin önemiyle ilgili konuşan Ayşin, Kur'an-ı Kerim ve Peygamberimizin Hayatı dersinin seçmeli ders olarak müfredatta yer almasını önemli bir adım olarak gördüklerini söyledi.
“Dini derslerin seçimi için aileler duyarlı olmalıdır”
Dini derslerin seçilmesi noktasında velilerin duyarlı olması gerektiğinin altını çizen Ayşin, “Velilerin kendileri okullara giderek çocuklarının bu dersleri alması için gayret göstermesi gerekir. Seçmeli Kuran-ı Kerim, Hz Peygamberin Hayatı ile Temel Dini Bilgiler dersleri için başvuru süresinin 19 Şubat 2016`da sona ereceğinden dolayı, ailelerin çocuklarının dünya ve ahret saadeti için mutlaka bu derslerin seçmelerinin gerektiğini düşünüyorum. Okullarımızda Hz Muhammed`in (sav) hayatı, Kur`an-ı Kerim dersi ve seçmeli Temel Dini Bilgiler dersi olmak üzere 3 tane dini içerikli ders var. Bu dersler hem bizler için hem de çocuklarımız için büyük bir önem arz etmektedir. Çocuklarımızın İslam ahlakı ile yetişmesi ve İslam gençliği olabilmesi için Allah'a ve Resulüne gönülden bağlanan insanlar olarak yetişmesi için bu dersleri almak son derece önemlidir.” diye belirtti.
Kur'an-ı Kerim ve Peygamberimizin Hayatı dersinin seçmeli olarak müfredata konmasının yetersiz ama önemli bir adım olarak gördüğünü belirten Ayşin, dini derslerin muhakkak temel dersler arasında da yer alması gerektiğine vurgu yaptı.
Ayşin, “Tabi bu derslerin hala seçmeli ders olması kabul edilebilir bir durum değildir. Fakat yine de olumlu bir gelişmedir. Eğer gerçekten bu derslere yeterince rağbet gösterilirse inanıyoruz ki Milli Eğitim Bakanlığı bu dersleri temel dersler yapacaktır. Bu dersler okullarda seçmeli değil de, inşallah temel dersler olursa bu derslere olan ilgi daha da artacaktır.” ifadelerini kullandı.
“Dini dersler 28 Şubat döneminde en büyük hayaldi”
Seçmeli derslerin ilkokul 5`inci sınıftan lise son sınıfa kadar öğrencilere öğretildiğini söyleyen Ayşin, “Tüm ailelerin bu dersleri sahiplenmeleri gerekir. Bu dersler bizlere verilen bir haktır. Bu dersler bizim en büyük ihtiyacımızdır. Eğer 28 Şubat döneminde olsaydık veya o dönemin zorluklarını yaşayan kişilere sorsaydık, bu gün bu derslerin okullarda okutulmasına inanmayacaklardı.” dedi.
Okul idaresinin öğrenci velilerinin bilgisi dışında ders seçme yetkisinin olmadığını da sözlerine ekleyen Ayşin, “Velilerin bilgisi dışında, öğretmenlerin seçmeli ders formunun doldurması suçtur. Bu durumda haberdar olan veliler suç duyurusunda da bulunabilirler. Veliler böyle bir durumla karşılaştığı zaman, Milli Eğim Müdürlüklerine gidip kendi bilgisi dışında seçmeli derslerin seçildiğini şikâyet olarak bildirebilirler. Dolayısıyla Milli Eğitim de gereğini yapacaktır.” ifadelerini kullandı.
“Bölge halkının dindarlığı bazı kişileri rahatsız ediyor”
Ayşin son olarak şu ifadeleri kullandı: “Yıllardan beri bölgedeki Kürt halkı üzerinde dinsizleştirme politikası uygulanıyor. Oysa Kürt halkı dindar ve inançlı bir millettir. Dini konularda çok hassastır ve dolayısıyla dini ders konusunda ne kadar duyarlı olduğunu çok iyi bilmekteyiz. Bölge halkının dindarlığı bazı kişileri rahatsız edebiliyor. Onun için dini seçmeli dersleri velinin bilgisi dâhilinde işaretlemeye bilirler. Bu durumun yaşanmaması için de velilerin bizzat okula gidip seçmeli ders seçimini yapmalıdır. Ayrıca Eğitim Bir-Sen olarak, okul öncesi çocuklar için temel Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin olması gerektiğini istiyoruz. Bu konuda da genel merkezimizin çalışmaları bulunmaktadır.” dedi. (Yılmaz Sönmez- İLKHA)