Doğruhaber / haber merkezi
ŞEHİD ABDURREZAK BOZKURT
Silvan`ın güllerinden bir güldü Abdurrezzak. Küçük yaşlarda babasını kaybetmişti. Bu nedenle yaşının küçüklüğüne bakmadan hayata erken atıldı. İlk etapta batı illerine çalışmaya gitti. Bu şekilde ailesine yük olmadan kendi ayakları üzerinde durmaya çalıştı. Memleketine döndükten sonra Silvan`da faaliyet gösteren “Tebliğvanlarla” tanıştı. Allah hidayet nasip etti. Ümmi, yani okuma yazması olmayan Abdurrezzak`ın önemli bir özelliği vardı; samimiyet. Mus`ab b. Umeyr`in hayatını okumazsa bile onun gibi şehid olmasını bilen biriydi. Kısacası bu dava çok okumaya değil, kalbin derinliklerindeki o yüce duygulara bakıyor. Allah`ın kuluna olan muamelesi; suretinin güzelliği, kaleminin keskinliği veya ilminin fazlalığına göre değil, göğsündeki o et parçasında hissettiği ihlâsın derecesine göredir. İşte hepimizi Abdurrezzak`ın şefaatine muhtaç kılan bu olsa gerek. Tarihler 14 Şubat 1993`ü gösterdiğinde, yeryüzü beyaz bir örtü ile kaplanmış, melekler saf saf kar tanelerini yere indirip, arşa yükselecek bir şehidin ruhuna selam durmuşlardı. PKK`nin silahlı saldırısına uğrayan Abdurrezzak, şehadet şerbetini içerek rabbine kavuşmuştu.
VAN ŞEHİTLERİ
17 Ocak 2000`de İstanbul Beykoz`da yüzlerce polisle saldırı düzenleyerek Hizbullah Cemaati kurucu lideri Hüseyin Velioğlu`nu şehid eden, ardından tüm ülke geneline baskınları yayan dönemin ceberut yetkilileri, arkasına istisnasız tüm medyanın desteğini de alarak Hizbullah`a yönelik çok büyük karalama kampanyası başlatmışlardı. Beykoz`dan bir ay sonra 14 Şubat 2000 tarihinde Van`da Terzioğlu Mahallesi`ndeki iki eve saldırı düzenleyerek Van TEM şube ekipleri, evlerde bulunan Sabahaddin Sap, Nuri Balka, Murat Hayva, Zahir Hayva, Nureddin Baran isimli Müslümanları şehit etmişlerdi.
Devletin etkisiz hale getirme çabalarının gereği olarak başlattığı yalan ve uydurma propagandalarla yoğun bir şekilde karaladığı, yalan içerikli propagandaların şiddeti birçok kesimi derinden etkilemişti. Bu durum 14 Şubat 2000 tarihinde Van`da şehit olan 5 dindar Müslüman için de aynı şekilde cereyan etmişti. Görsel ve yazılı basında yalan ve iftiraya dayalı haklarında yığınla haber yapılan Hizbullahi Müslümanların Cenaze Namazlarının kılınmasına dahi müsaade edilmediği ve yakınlarının dahil kimsenin defin sırasında mezarlığa gitmesine izin verilmediği dönemin gazete sayfalarından duyurulmuştu.