Riyad Makaev / Doğruhaber / Analiz
Cenevre`de Suriye toplantısı devam ederken; Rusya, tüm hızıyla Cenevre toplantısına katılan Suriye`li rejim muhaliflerini bombalamaya devam ediyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Cenevre`deki Suriye görüşmelerinde yaşanan son gelişmeleri aktarırken, Cenevre`deki Suriye görüşmelerine Ceyş`ül İslâm ve Ahrar`uş Şam temsilcilerinin katılması konusunda anlaşmaya varıldığını açıklamıştı. Ancak Lavrov “Bu, İslâm Ordusu ve Ahrar`uş Şam`ın tanındığı ve müzâkerelerde meşru ortaklar oldukları anlamına gelmiyor” dedi. Sözleri de Halep`te gerçekleştirdiği bombardımanları doğruluyor. Rus jetleri, Halep`in kuzeyinde rejim karşıtlarının kontrolündeki Anadan ilçesinde yerleşim yerlerine 50 saldırı gerçekleştirdi. Bu bir savaştır. Savaşta ise Rusya hiçbir kural ve anlaşmayı tanımaz. Rusya bunu daha önce yaptığı savaşlarda ispatlamıştır. Rusya Çeçenistan`da, Gürcistan`da, Ukrayna`da imza attığı anlaşmalara sadık kalmadı ve hiç birini yerine getirmedi. Rusya güç kazanınca her zaman emperyalist düşüncelerine göre hareket etmeye başlar. İlk olarak komşulara saldırmaya, daha sonra kıtalara ilerlemeye başlar.
Rusya son 10 yılda bu düşünce çerçevesinde hareket etmeye başladı. 2000 yıllarında yükselmeye başlayan petrol fiyatları ve dünya petrol ihracatında ikinci sırada olan Rusya, emperyalist düşüncelerini gerçekleştirmek için kaynak buldu. Önce komşularıyla olan problemi, işgal ederek hal eden Rusya, daha sonra Batı`ya yöneldi. NATO`nun gelişmesi, Rusya tarafından bir tehdit olarak algılandı. Buna karşı kendi hamlelerine başladı. Çeçenistan, Gürcistan, Osetya, Abhazya, Ukrayna, Kırım “yardım edin” diye haykırırken derin uykuya giren ve görmezlikten gelen Batı ve ayrıca İslâm dünyası bugün sıra kendilerine gelince Rusya`yı eleştirmeye başladı. Rusya bugün nasıl ise dün de aynı idi.
Çeçenistan`da Kremlinin emirleriyle öldürülen 350 bin sivilin ve Suriye`de Rusların öldürdüğü siviller arasında hiçbir fark yok. Çeçenistan`da, İnguşetya`da, Dağıstan`da, Kabardey-Balkar`da, Gürcistan`da, Ukrayna`da öldürülen çocukların ve Gazze`de öldürülen çocukların arasında bir fark göremiyorum. Bugün Suriye oyunundaki oyuncular daha önce benzer trajedilerde verdiği imtihanın neticesini bugün alıyorlar. Kimse Rusya`yı durduramıyor. Rusya; Batı, Türkiye, Arabistan, Katar konuşurken gelip Suriye`de üs kurdu. “Ben savaşa girmem” derken hem girdi hem de en etkili oyuncusu oldu. Hiçbir kural tanımadan, komşuların sınırlarını ihlal ederek bildiğini okumaya devam ediyor. Cenevre`de ne karar alınırsa alınsın Rusya için bir engel olmayacaktır. Aleyhine olan bir kararı sadece görmezden gelecek ve ilerlemeye devam edecektir.
Rusya son on yıl içinde ciddi bir karşılık görmedi. Suriye`de de ciddi bir karşılık görmeyen Rusya PKK-PYD ile işbirliği içinde. Yarın DAEŞ ile işbirliği de yapabilir. Batı`nın veya Türkiye`nin sert açıklamaları pek muhatabını bulamıyor. Sadece birkaç gün medyada yer alıyor ve sonra yine aynı şey devam ediyor. Batı tarafından Rusya`ya karşı uygulanan ekonomik yaptırımlar Rusya`ya ciddi bir sıkıntı verdi. Ancak, sıkıntıyı Rusya ekonomisi ve vatandaş yaşıyor. Kremlin bunu düşünmüyor. Rus halkı daha büyük sıkıntılarını atlatmış bir halktır. Kremlin de bunu gayet iyi biliyor. Ayrıca gerçekleşecek olan önümüzdeki 2018 seçimlerinde de Putin`e alternatif bir lider şu anda olmadığı gayet iyi biliniyor. Putin, olası bir ciddi muhalefete ise Çeçenistan`da atadığı Kadirov vasıtasıyla mesaj veriyor. Kadirov, Putin`e muhalefet yapanları ölümle tehdit etmeye başladı. Yani Kremlin Rusya`yı çok iyi kontrol ediyor.
Suriye savaşına katılarak Batı ile hesaplaşmaya başlayan Rusya, Türkiye tarafından düşürülen uçak olayından sonra artık NATO ile tam manasıyla karşı karşıya geldi. Türkiye`nin defalarca yapılan “görüşelim” çağrılarını Putin duymazlıktan geliyor. Yani, Türkiye`nin sert açıklamaları Türkmen bölgesinde gözüküyor. Türkiye, Türkmen bölgesinde ciddiyetini göstermedikçe Rusya bu çağrılara hiç kulak vermez. Türkiye Cumhurbaşkanının sert açıklamalarına cevap veren Putin değil, danışmanları ve sözcüleridir. Yani, Putin “sen benim muhatabım değilsin” diyor.
SURİYE`DE RUSYA`YA KARŞI OLAN TARAFLAR NE DURUMDA
Türkiye Rusya ile ciddi sorunlar yaşıyor. Rusya Uluslararası Karayolu Taşıyıcılar Birliği`nin (ASMAP) yaptığı açıklamaya göre Türkiye Rus TIR`larının ülkeye girişini yasakladı. Rusya buna bir açıklama yaptı. Ancak, Kremlin böyle şeylerle ilgilenmiyor. Rusya ayrı bir devlet, Kremlin ise ayrı bir devlet. Böyle şeylerle bürokratlar ilgilenir Putin`e hiçbir etki yapmaz. Rusya`daki siyaset bambaşka bir şeydir. Türkiye böyle kararlar aldıkça Kremlin`in gücü artar. Kremlin Batı`nın uyguladığı yaptırımları ve Türkiye`nin Rusya`ya yönelik uyguladığı yaptırımları iç siyasette kullanır. “Bakın bunlar bizi yok etmeye çalışıyorlar. Putin ise tek başına bunlarla savaşıyor” diyorlar. Ruslar için devletin prestiji daha önemli. Putin hiçbir zaman domatesleri veya meyvelerini nereye satayım diye düşünmüyor. Putin “büyük işleriyle” uğraşıyor. Devletleri birbirine düşürüyor. Soykırım yapıyor, sivilleri bombalıyor, Rusya`nın hegemonyasını genişletmek için uğraşıp duruyor.
Türkiye tek başına Rusya`ya karşı çıkmak istemiyor. Ne de olsa NATO üyesi ve dolayısıyla NATO`nun da harekete geçmesini istiyor. NATO dediğimiz şey ise Batı`dır. Batı şu anda elindeki tüm mekânizmalarını kullanmış, neticesini beklemekte. AB`nin DAEŞ`ten daha çok Suriye`den gelen mültecilerle başı dertte. Rusya`nın bölgeye gelmesi ile daha çok artan göç Avrupa`yı çok tedirgin etti. Sadece Avrupa`yı değil diğer ülkeleri de tedirgin ediyor. Ürdün Kralı Abdullah yardım edilmemesi halinde daha fazla sığınmacı kabul edemeyecekleri uyarısında bulunuyor. Ürdün yaklaşık 635 bin sığınmacıyı topraklarına kabul etti. Bu toplam nüfusun beşte birine denk geliyor. Binlerce Türkmen Türkiye`ye sığınıyor. Son bir haftada Yayladağı`ndan 3 bin 120 Türkmen`in giriş yaptığı belirtilirken, önümüzdeki haftada da yaklaşık 3 bin kişinin gelmesi bekleniyor. Geçen yıl mültecileri ‘Hoş geldiniz` diye karşılayan Almanya, şimdi mültecileri geri göndermek için yasa hazırlıyor. Yasaya göre mültecileri Suriye`ye gönderemeyecek olan Almanya Türkiye`ye göndermeyi planlıyor. Almanya suç işleyen mültecileri kolayca sınır dışı etmek için yasa hazırlıyor. Avrupa Birliği`nin Türkiye`deki Suriyeli mülteciler için kullanılmak üzere oluşturulmasına karar verdiği 3 milyar Euroluk kaynağı farklı nedenlerle bloke eden İtalya ise bu konudaki çekincelerini kaldırdı. Artık Türkiye mültecilere yardım amacı ile 3 milyar Euroluk yardım alacak. İHH gibi vakıfların daha kolay ve profesyonel olarak yapacağı yardım işleri Türkiye devleti üstlenmiş. Türkiye`nin bu işleri İHH gibi konuyu iyi bilen ve senelerce tecrübesi olan vakıflara bırakıp daha çok Suriye sınırında gelişen olaylarla ilgilenmesi gerekir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Şili`de yaptığı konuşmasında, İran ve Rusya`yı sert sözlerle eleştirerek “Rusya ve İran rejimle birlikte hareket ederek Suriye`de insanları öldürüyorlar” dedi. Rusya`nın Suriye`deki hava saldırılarına Batı`dan gelen tepkilere İngiltere de katıldı. İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond, Suriye`deki savaşın uzamasından Kremlin`i sorumlu tuttu. Hammond,”Rusya yaptığımız her şeyin altını oyuyor. Bir yandan siyasi süreçte rol alıyor, masaya oturuyor, siyasi sürecin eş-kefili oluyorlar. Diğer tarafta Suriye`nin geleceği olduğunu düşündüğümüz insanları bombalıyorlar” dedi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Rusya`nın Suriye`de hava saldırılarına başladığı 30 Eylül 2015 tarihinden bu yana toplam 3578 kişinin hayatını kaybettiğini söylüyor. Bunların 1380`ninin sivil olduğunu ifade eden Gözlemevi, ölenlerin arasında siviller, isyancılar, IŞİD ve El Nusra militanları da bulunuyor. Ayrıca, hayatını kaybeden 1380 sivilin içinde 332 kadın ve 195 çocuk bulunuyor. Bugüne kadar “DAEŞ`e karşı” adı altında yapılan bombardımanlarda ve operasyonlarda 965 DAEŞ militanı öldürüldü. Suriyeli olmayan militanlarla birlikte DAEŞ 1233 kişi kaybetti. Bunlar sadece resmi rakamlar. Lafın kısası Rusya ekonomik yaptırımlardan anlamaz, Rusya askerleri tabutlarla geri gönderilmeye başlanwvınca ancak geri adım atabilir. Şehit Cevher Dudayev`in sözü ile bitirelim: Rusya Çeçenistan`daki askeri havaalanını bombalayınca Cevher Dudayev şöyle demişti: “Hava operasyonlarındaki zaferinizi kutluyorum, yerde görüşmek üzere.” Unutmayın yerde bir avuç olan Çeçen mücahitler zafer kazanmıştı.