Yine sabah oldu. Evlerimizin, hikâyelerimizin, tiyatromuzun, oyunlarımızın vazgeçilmez aksesuarı olan saatlerin yerini alan akıllı! telefon yine hiç şaşmadan ve merhamet etmeden çaldı. Çalmaması için tek şansım vardı. Şarjının bitmiş olması. O da beni bulmadı. Oysa çalar saatler bir bakıma “saati kurmuştum çalmadı” geç kalma bahanesine, mazeretine gerekçe teşkil etmesi açısından önemli yardımcı unsurdu iş barışını sağlama açısından.

MAKALENİN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ