MARDİN - Mustazaflar İle Dayanışma Derneği Kızıltepe Şubesi Başkanı Yusuf Beken yaptığı açıklamada, 16 Mart 1988`de kimyasal silahlar kullanılarak Kürtlere yönelik olarak gerçekleştirilen Halepçe Katliamı`nı kınadı.
Zalimlerin, zulümlerini, ikiyüzlülüklerini ve insanın zihninde silinmez etkiler bırakan toplu katliamlarını asla gizleyemeyeceklerini belirten Beken, bu zulümlerden biri olan Halepçe Katliamı`nın hiçbir zaman unutulmayacağını belirtti.
Sözde insan hakları savunucuları katliama seyirci kaldılar
Kimyasal ve biyolojik silahlarla bombalanan Halepçe`de 5 bin insanın katledildiğini belirten Beken, "Bu saldırı sonucunda 7 bin insan yaralanıp sakat kaldı. 70 bin insanın yaşadığı Halepçe şehri baştanbaşa kana bulandı. Gözü dönmüş Saddam, batılılardan aldığı kimyasal ve biyolojik silahları mazlum Kürt halkı üzerinde test ederek hain ve işbirlikçi yüzünü tüm çıplaklığı ile Dünyaya gösterdi. Ne yazık ki bu trajediye hiç kimse yeterli tepkiyi göstermedi. İnsan hakları savunucuları bu zulme bu katliama seyirci kaldılar, sesiz kaldılar. Çünkü bu silahları kendileri Saddam`a vermişti. Bu silahlar Müslüman halkalar karşısında kullanılmak için tedarik edilmişti. İslam kardeşliğine kurşun sıkmak; böylece kardeş olan Müslümanları daha çok birbirine kırdırmak için Zalim bir Arap diktatörün eli ile mazlum Kürt halkı üzerine kimyasal silahlar yağdırıldı" diyerek Halepçe`de yaşananları özetledi.
Halepçe katliamı ihanetin, kuklalığın ve parçalanmışlığın simgesidir
Bugün artık Saddam olmadığını ancak birçok coğrafyada zülüm ve katliamların yine de devam ettiğini belirten Beken, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü uşaklık okullarından sadece Saddam mezun olmadı. Fakat unutmamak gerekir ki, İslam ümmeti bugün artık bunlara geçit vermiyor. Ümmetçe bir uyanış, bir diriliş, bir değişimin arifesindeyiz. Bunun kıvılcımlarını Tahrir Meydanlarında, Sennusî tarikatının hizmet verdiği topraklarda ve Kutupların kanlarıyla uyanan halklarda müşahede ediyoruz. İslam coğrafyasında dünya çarkı mazlumlardan yana dönüyor. Zülüm yapanlar pek yakında nasıl bir bir devrileceklerini göreceklerdir. Müslümanları sömüren batılı kuklaların akıbeti Saddam`ın akıbeti gibi olacak.
Halepçe`de dökülen mazlumların kanları asla unutulmayacak. Halepçe katliamı ihanetin, kalleşliğin, kuklalığın, parçalanmışlığın simgesidir. Bu katliamda rol alanlar zelil ve rezil oldular. Allah`tan temennimiz geri kalan işbirlikçilerinin de büyük bir felakete duçar olmalarıdır."
Fail ve müsebbipleri lanetliyoruz
Mustazaf Der olarak Halepçe Katliamı`nın tüm fail ve müsebbiplerini lanetlediklerini belirten Beken, "Ve bir kez daha kamuoyuna duyuruyoruz ki bu katliamın asıl müsebbibi Saddam değil, sömürgeci batı ülkeleridir. Bu katliamda Saddam sadece bir aktördür. Kendisine biçilen rolü en güzel şekilde yerine getirmiştir" dedi.
Halepçeler bugün de devam ediyor
Halepçe katliamında rol alanların rollerini oynayıp sahneden çekildiğini ifade eden Beken, "Bugün başka filimler sahnelenmektedir. Filistin, Çeçenya, Irak, Lübnan, Afganistan, Mısır, Cezayîr, Libya, Sudan ve kısacası İslam ülkelerinin her birinde farklı senaryolar yazılmakta, farklı filimler oynanmaktadır. Her ne kadar oyuncular bazen Saddam, bazen Mahmut Abbas, La Mübarek, Kaddafi, Esat vb. olsa da içerik aynıdır. Kan gözyaşı, işgal ve katliam. Tarih boyunca İslam coğrafyasında sahneden hiç eksilmedi bunlar, Halepçe`de yalnız Kürtler katledilmedi. Halepçe`de insanlık katledildi.
Kızıltepe Mustazaflar ile Dayanışma Derneği olarak Halepçe katliamının 23. yıldönümünde Halepçe şehitlerini bir kez daha rahmetle anıyoruz" şeklinde konuştu.
Masum Erden - İLKHA