“Sessiz sedasız geçen koca bir yıl ama coşkuyla kutlanır onun gelişi. Coşkusu, hazırlıkları, heyecanı hep farklı farklıdır. Ne kadar da sevinçlidir insanlar bu yeni yılı karşılayabildikleri için. Dilekler, dualar, iyi niyetler havada uçuşur, en güzel hediyeler seçilir sevilenler için. Belki bu yıl bir şeyler güzel giderdi de barış da birileri için gelirdi artık." Yeni bir yıla girerken kimse kötü bir niyet beslemez içinde. Hep iyilikler, güzellikler vardır düşüncelerde. Zaten sorun da insanların düşüncelerindeki şüphe değildir. Güzellikler, iyi temenniler gerçektir fakat sorun; bunun için gerçekleştirilen eylemler ve bu noktadaki isabetsizliklerdir. Yılın içinde gerçekleşen olaylar göz önünde bulundurulmadan tozpembe bir dünya hayaliyle sırf nefsi gayeler amacıyla yapılan bu yılbaşı pervasızlıkları bunları gerçekleştirenlerin, dünyadan ne kadar soyut olduklarını yansıtmaktadır. Aslı bozulmuş birçok değerlerin bu insanlar tarafından nasıl korunduğunu da kanıtlamaktadır. Bilginin, bilinçlenmenin zirvesinde olduğumuz şu çağda olmamıza rağmen; neyi, nasılı araştırmanın ihtiyacını anlamada da tam aksi bir yol izliyor insanoğlu. Bu yüzden iyi niyetler gerçekleşmiyor, barış gelmiyor ve bu dengesizlik sürüp gidiyor. Yılbaşı kutluyor bir Müslüman nedenini ve bu duruma neden geldiğini bilmeden, anlamadan. Kendi din kardeşiyle olan kardeşliğini sağlayamadan farklı dindeki kardeşiyle samimiyet kurmaya çalışıyor belki de. Çünkü niyeti iyidir onun. O gün kötü bir şey dilenmez ama tablo hiç de iç açıcı değil maalesef. Niyetinin saflığı onu da saflaştırmaktadır.
Yılbaşı kutlamalarının ardında yatan gerçekleri belki sıralamaya gerek yok ama bu uygulamanın beraberinde gerçekleşen insanımızın âciziyetini görüp yakınmamak da elde değil. Ne yapıyoruz, nereye gidiyoruz? Hangi yılın başını kutluyoruz ve kutladığımız hangi yıl bize huzur, uğur ve bereket getirmiş? Şayet amaç gerçekten sâfiyâne ise nedir bu kutlamalardaki çelişkiler? Nerede insanca dilenen o dileklerin karşılıkları? Yılın güzel devam etmesini dileyen insanımız o yılı getirirken güzel bir şekilde mi bunu yapıyor ki karşılığını da beklemeye koyuluyor?
Bir şey nasıl başlarsa öyle devam ediyor gerçekten. Şeytani şekilde kutlanan her yıl bize şeytanların arenasına malzeme katmaktan başka bir işe yaramıyor. Şeytani coşkuyla başlıyor yılın başı, kafirlerin şeytani coşkuyla katliam yapmalarıyla devam ediyor. Şeytani hedefler uğruna düzenlenen partilerle kutlanıyor yılın başı ve yılın içinde bölme, yok etme işkence gibi şeytani niyetler uygulamaya konuluyor. Dans, içki, fuhuş, ahlaksızlıklarla bekleniyor yılın başı ve yılın geri kalanında da bunlar devam ede geliyor. Nasıl karşılanıyorsa yılbaşı öyle devam ediyor yılın geri kalan günleri.
Her geçen yılın ardından başka başka dilekler, kutlamalar süregeliyor. Bir düzen oturtmuş düzen tanzimcileri tıkır tıkır işliyor her şey. Yılın başı için kutlama heyecanı yaşanırken bacalardan bekleniyor gelmesi umulan lütuflar. İşin esprisini anlamaksa içimizi bir kere daha yakmaya yetiyor. Ateşin dumanının çıktığı yerden lütuf bekletiliyor insanlara, diğer yandan da ateş harlatılıyor. Rabbim attığı her adımı düşünerek atanlardan eylesin bizleri ki bu trajikomik oyunun bir elemanı da biz olmayalım haberimiz olmadan.
Rabia Özelçi / Şanlıurfa - Yaş: 22
Genç yazarlar ile HASBİHAL
Şanlı Urfa`dan Rabia ÖZ ELÇİ bacımız, İnsanların her yılın başında kendi maddi mesabelerini yaptıkları gibi manevi muhasebelerini yapmaları gerekirken zamansız sevinçleri, coşkuları bir çelişki göstergesi. Formata uymayan dilekler, hediyeler pembe hayaller gerçekliği yansıtmıyor. Oysaki kendi değerlerinden yola çıkarak kardeşlerinin dünyada neler çektiklerini daha rahat görebileceklerdir. Yapay bir dünyayı yaşamak istemeleri, gözlerini kapatarak sorunları çözebileceklerini düşünmeleri, bu düşünceyi alışkanlık haline getirmek arzuları uzun vadede kendileri için kayıp olacaktır. Tecrübelerinizden yola çıkarak zamanı ganimet görerek fırsatı kaçırmamak gerektiği mesajını vermişsiniz. Tecrübelerinizi paylaştığınız için teşekkürler. Yeni yazılarınızı bekliyoruz. Allah`a emanet olun.