İran'ın Birleşmiş Milletler ve daimi üyelerle yaptığı müzakareler sonucu, yaptırımların kalkmasının ardından Türkiye ve diğer ülkelerle ekonomik ve politik ilişkilerin hangi yöne kayacağı ele alındı.
İran'ın nükleer programıyla ilgili Birleşmiş Milletler'in daimi üyesi beş ülke ve Almanya (P5+1) arasında yapılan müzakereler sonuç verdi, İran üzerindeki ambargolar kalktı.
Böylece Avrupa Birliği'nin İran petrolünü alması üzerindeki engel de kalkmış oldu, İran'ın ticaret ve bankacılık sektörlerine getirilen sınırlamalar da.
Peki bu gelişmeler, Türkiye'nin tarihsel olarak bölgedeki başlıca rakiplerinden biri olarak görülen İran ile ilişkilerini nasıl etkiler?
Başbakan Ahmet Davutoğlu, yaptırımların kalkmasının ardından yaptığı açıklamada bu gelişmeden memnuniyet duyduklarını belirtmiş, “Türkiye-İran ilişkilerinin bu ambargoların kalkışıyla önemli bir ivme kazanacağına inanıyoruz.” diye konuşmuştu.
BBC Farsça Servisi'nin Türkiye muhabiri Khashayar Joneidi, ambargoların kalkmasıyla birlikte iki ülkenin de ekonomik ilişkilerini geliştirmenin yollarını arayacaklarını söylüyor.
Joneidi, “Yaptırımlara rağmen, her iki taraf da birlikte iş yapmanın bir şekilde yolunu buluyordu. Ancak tabii bu durum ticareti zorlaştırıyordu. Şimdi iki ülke arasındaki ticaret hacmi büyüyecektir. Türk firmalarının İran pazarına yaptığı yatırımlar da artacaktır.” diyor.
30 MİLYAR DOLARLIK DIŞ TİCARET HACMİ
Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi'nin rakamlarına göre, Türkiye ile İran arasındaki dış ticaret hacmi 2012 yılında 22 milyar dolar düzeyindeydi.
Son yıllarda ambargoların da etkisiyle bunda bir düşüş seyri söz konusu olmuş, 2013'te 14,6 milyar dolar, 2014'te de 13,7 milyar dolar seviyelerine çekilmişti.
Türk-İran İş Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Bilgin Aygül, şimdi ambargoların kalkmasıyla bu gidişatın tersine döneceğini söylüyor ve iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin birkaç yıl içinde 30 milyar doları rahatlıkla yakalayacağı tahmininde bulunuyor.
Aygül, “Türkiye ambargo sürecinde İran'ın yanında durdu. 200'e yakın Türk firması İran'a bu süreçte yatırım yaptı. Petrokimya sanayiinden ev tekstiline, otomotiv yan sanayiinden gıda makinelerine, mobilyaya kadar çok farklı alanlarda yatırımlar oldu.” diyor.
Bu alanlarda iş hacminin büyüyeceğini söyleyen Aygül, bunun yanı sıra sağlık ve hizmet sektörlerinde bir ivmenin söz konusu olabileceğini, AVM işletmeciliği, serbest bölge ya da otel işletmeciliği gibi alanlarda Türk firmalara roller düşebileceğini, ayrıca müteahhitlik ve mühendislik hizmetlerinin de artarak sunulabileceğini belirtiyor.
Ajanslar