Peygamber Efendimizin habercisi olarak bilinen Abdullah Bin Enes El Cüheyni'nin kabri, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi`nin Yukarı Mezopotamya havzasında bulunan Mardin`de bulunuyor.

Abdullah Bin Enes El Cüheyni'nin kabri, lakabı Şeyh Çabuk adıyla yaptırılan camide bulunuyor.  Çabuk Mahallesi`nde 1.Cadde`nin güneyinde yer alan Şeyh Çabuk Camii, özelikle il dışından gelen misafirlerin ziyaret ettiği mekânların başında geliyor.

Camiyi kimin yaptırdığı bilinmiyor

Vefat ettiği yere defnedilen Şeyh Çabuk (Abdullah Enes el Cüheyni)  Hazretlerinin makamı etrafına bir rivayete göre Artukoğulları, diğer bir rivayete göre de Osmanlılar devrinde cami yapılmış. Caminin yanında bir de zarif bir minare var. Silindir şeklindeki minarenin üzerindeki yazıya göre Şeyh Çabuk Camii'nin minaresi 1969 yılında Mardinli hayırsever Hacı İzzi Çaçan tarafından yaptırılmış. Şeyh Çabuk hazretlerinin medfun olduğu kabir, düz mermerden yapılmış. Bitişiğinde hanımların namaz kıldığı yerin kapısı ana caddeye açılıyor.

Peygamber Efendimiz ile düşman ordularının kumandanları arasında mekik dokuyarak haber ulaştıran ve bu yüzden Peygamber Efendimizin Postası ismini alan Abdullah Enes el Cüneyhi,  hızlı haber ulaştırdığı için Şeyh Çabuk isimle anılmış.

 “İslam`ı anlatmak için Mardin`e geldi”

İçinde Hz. Muhammed Mustafa`nın (asv) postacısı olan Abdullah El Cüheyni'nin türbesi bulunan 700 yıllık Şeyh Çabuk Camii'nde 10 yıl imamlık yapan Selahattin Saidoğlu, "Böyle mübarek bir insanın medfun bulunduğu bir mekânda imamlık yapmak benim için büyük bir şereftir. Peygamber Efendimizin postası ünvanını alan Şeyh Çabuk lakaplı Abdullah Enes el Cüheyni, Hz. Ömer'in halifeliği döneminde İslamiyet`i tebliğ için Mardin'e gelmiş bir zat. Malumuz Hz. Peygamber`in veda haccında 120 bin sahabe hazır bulunmuş. Bu sahabeler, İslam`ı anlatmak için dünyanın değişik bölgelerine gönderilmiş. Burada yatan Peygamber Efendimizin postası unvanını alan Şeyh Çabuk lakaplı Abdullah Enes el Cüheyni, bunların sadece bir tanesidir.” dedi.

“Hızlı gidip geldiği için halk ona ‘Şeyh Çabuk` derdi”

Allah-u Teâlâ peygamberlere mucize verdiği gibi veli kullarına da keramet verdiğini kaydeden Saidoğlu,  Abdullah Enes el Cüheyni`nin de hızlı gidip gelme kerameti nedeniyle halkın ona Şeyh Çabuk ismini verdiğini aktardı.

“Şehirlerin büyükleri ashaptır”

“Eğer bugün biz dinimizi biliyor ve yaşıyorsak bunda bu gibi zatların büyük emeği vardır.” diyen Saidoğlu,  şunları söyledi: “Bu caminin farklı bir havası vardır. Burası farklı güzellikle sahip bir mekândır. Büyüklerimiz anlatırdı; camiler ahıra çevrildiği dönemde buraya hayvanlar getirilip camiye bırakılmış. Ancak hayvanlar caminin içine girmeden telef olmuştur. Mardin`i ziyaret edenlerin bu havayı teneffüs etmelerini isterim. Dünyanın her yerinde önce büyükler ziyaret edilir. Şehirlerin de büyükleri ashaptır. Rabbim, onların yolundan gitmeyi nasip etsin.”

“Halkı bilgilendiriyorsunuz Allah sizden razı olsun”

Şeyh Çabuk Camii`nin hemen yanında mikrofonlarımızı halka uzattık ve burada yatan Hz. Muhammed`in ashabını tanıyıp tanımadıklarını sorduk. Birçok kişi yanı başlarındaki zatı tanımazken kimileri de “Daha önce ismini duymuştuk”, “Halkı bilgilendiriyorsunuz Allah sizden razı olsun” gibi cevaplar verdiler. (M. Salih Keskin – İLKHA)