Huseynisevda.net sitesinde M.Nur kaleminden yayınlanan Polis ve Jitemin İfsat Yöntemleri yazı dizisini önceki bölümünde istihbarat teşkilatlarını ve bunu besleyen kaynakların başında gelen muhbirleri ele almıştı.
Yazı dizisinin bu bölümünde ise istihbarat birimlerinin kendi aralarındaki çalışma sistemi ve işbirliği ağına açıklık getirmektedir.
İşte 5. Bölümü yayınlanan yazı dizisi
İSTİHBARAT BİRİMLERİ ARASINDAKİ İŞBİRLİĞİ VE ELEMAN AKTARIMI
Allah’ın adıyla!
İstihbarat faaliyeti yürüten teşkilatlar; organizeli, düzenli ve sistemli bir şekilde çalışırlar. Her unsurun faaliyet alanı bellidir. Sıkı bir hiyerarşik disiplini içinde hareket ederler. Gerek birimler arasında ve gerekse memurlar arasında, kendilerine has iletişim ve haberleşme yöntemleri ve vasıtaları vardır. Ancak bu düzen ve disiplinleri kanunlardan değil, istihbarat teşkilatının kendine has yapısından ve hareket tarzından kaynaklanmaktadır. Bu yüzdendir ki; her ne kadar görev, yetki, sorumluluk ve faaliyetleri kanunlarla belirlenmiş ise de istihbarat faaliyeti ve önlem alma faaliyetlerinde rahat hareket edemediklerini düşündükleri ve ihtiyaç duydukları anda kanunların dışına çıkarak kendi yöntemleriyle hareket ederler.
İstihbarat teşkilatlarının; yapı, görev ve dolayısıyla faaliyetleri nedeniyle bir takım bariz özellikleri vardır.
Her alandan, özellikle de yöneldikleri alanlardan ihtiyaç duydukları bilgiyi kamilen almak isterler
İhtiyaç duydukları haber kaynaklarını yeterince oluşturmak isterler.
İhtiyaç duydukları imkan, olanak ve vasıtalara sahip olmak isterler.
Her alanda kontrolü sağlamak isterler.
Bütün bu konularda başarısızlığı hazmedemezler.
Kendilerinden başkasına güvenmezler, özellikle de devletin sivil yetkililerine hiç güvenmezler.
Gizlilik ve takkiye, bütün hareket ve faaliyetlerinde esastır.
Bütün bunları üst üste koyduğumuzda, istihbarat birimleri arasındaki işbirliği ihtiyacı kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Çünkü hiçbir istihbarat teşkilatı ve istihbarat teşkilatlarının hiçbir birimi, her alandan yeterince bilgi alamamakta, her sahada istediği gibi istihbarat faaliyeti yürütememektedir. Bununla birlikte, her birinin güç ve imkanı aynı değildir, her birinin oluşturduğu haber kaynakları aynı düzeyde değildir, her birinin alanlara nüfuzu ve gösterdiği başarı (!) bir değildir. Dolayısıyla istihbarat birimleri arasında işbirliği, kaçınılmazdır.
Ancak istihbarat birimleri arasındaki işbirliği, her düzeyde ve sınırsız değildir. Her birimin; görev, yetki ve sorumlulukları vardır, faaliyet alanı vardır. Yürüttüğü istihbarat faaliyetinde; kendine göre ortaya koyduğu bir çalışma ve uyguladığı yöntemler vardır, elde etmek istediği bir netice vardır ve kendince elde etmek istediği bir başarı vardır, yaptığı işte başarılı olmak istemektedir. Hatta bu noktada birimler arasında bir rekabet söz konusudur. Bunlar ise; her birimin sadece kendine sakladığı ve bir netice elde edinceye kadar diğer birimlerle paylaşmadığı hususların varlığına birer sebeptirler. Özellikle kurumsal olarak birbirlerinden ayrı olan istihbarat teşkilatları arasında bu tür durumlar daha çok söz konusudur ve buna ilaveten çekememezlik, başarıyı paylaşmak istememe, çalışma yöntemi konusundaki farklı yaklaşım gibi hususlar da önemli etkenlerdir. Bazı konuları ise hiç paylaşmazlar, kendilerine göre birimsel veya kurumsal sırlardır.
Bu yüzdendir ki; asker ve polisin uyuşmazlık içinde bulunduğu ve anlaşamadıkları hep söylenir. Aslında bu yanlış da sayılmaz. Çünkü izah edilen bu sebepler, birçok alanda aralarında uyuşmazlık meydana getiriyor. Fakat bütün bunlar, işin aslı itibariyle ve rejim açısından hayati hususlar söz konusu olduğunda, asker ve polisin kendi aralarında bilgi alışverişi yapmalarına, işbirliği içine girmelerine, birbirlerine eleman aktarımına ve elemanların eğitilmelerine katkıda bulunmalarına engel olmamaktadır. Özellikle rejime yönelik tehdit olarak algıladıkları unsurlara ve bu cümleden olmak üzere İslami yapılanmalara, hasseten Hizbullah Cemaatine karşı aynen bir vücudun azaları gibi uyum ve işbirliği içerisinde hareket ederler.
Eldeki bilgi, belge ve şu ana kadarki tecrübe gösteriyor ki; gerek Emniyet İstihbarat birimleri, gerek MİT, gerek JİTEM ve gerekse diğer birimler tarafından yapılan istihbarat faaliyetleri, Hizbullah cemaatine karşı paylaşılmış, hatta ortak operasyon ve eylemler tertip edilmiştir. Aynı şekilde, bu birimlerin elemanları, kendi aralarında birbirlerine aktarılmış, eğitimleri konusunda birbirlerinin yer, imkan ve vasıflı elemanlarından istifade edilmiştir. Yani birbirleriyle işbirliği içine girmekte ve eleman aktarımında bulunmaktadırlar.
Allah’a emanet olun.
M. ALİ NUR