Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Yapıcıoğlu, Haber Türk'te Fatih Altaylı'nın sunduğu 'Teke Tek' programının canlı yayın konuğu oldu.

"Devlet de doğru söylemiyor PKK'de"

Bölgede yaşanan çatışmalı süreçle ilgili önemli değerlendirmelerde bulunan Yapıcıoğlu, "Siz bakmayın PKK'nin veya onlara yakın kişilerin öldürülenlerin tamamı sivildir diye. Böyle bir şey yok. Ama hükümet yetkililerinin de, 'Bir tek sivilin burnu kanamamıştır, öldürülenlerin hepsi PKK'lidir' söylemi de doğru değil. İkisi de doğru değil. Vatandaşlar iki ateş arasında kalınca, sokağın ortasında 500 kilo bomba patlarsa veya ağır silahlarla ateş açılırsa sivil kayıplar yaşanır" dedi.

"İnsanların hayatı Cehennem`e dönmüş"

Bölge halkının çok zor şartlar altında yaşamını sürdürdüğüne dikkat çeken HÜDA PAR lideri, "İnsanların hayatı Cehennem`e dönmüş. Düşünün Silopi ve Cizre`de sokağa çıkma yasağı bir ay oldu. Sur`da verilen birkaç saatlik arayı saymazsak, 40 gün oldu. 40 gündür insanlar evinden çıkamıyor. Cizre`ye gözlemci olarak giden bazı arkadaşlarımız, orada suyun sürekli akmadığını belirttiler. Belediye dönüşümlü olarak mahallelere su veriyor. Bu yüzden hemen her evin çatısında –bu görüntülere de yansıdı- cami kubbesi görünümünde su depoları var. Ve o su depolarından neredeyse delinmeyen kalmamış, depolar delik deşik edilmiş. Düşünün su en temel ihtiyaçtır.

"Uzayan sokağa çıkma yasakları hak ihlallerine sebebiyet verir"

Bütün bir şehrin bu şiddete destek verdiği veya PKK`nin söylediği gibi, ‘halkın silahlı bir direnişe` destek vermediğini hepimiz biliyoruz. Eğer böyle olsaydı bugün başka bir manzarayla karşı karşıya olacaktık. Fakat orada kalan vatandaş, sokağa çıkamıyor, şehri terk etmekte zorlanıyor.  En son oraya yardım götüren bir kamyonun kasasına kadın çoluk çocuk doluşarak kaçtılar. Vatandaş canından bezmiş. Kim ne derse desin sokağa çıkma yasakları uzarsa mutlak suretle hak ihlallerine sebebiyet verir" uyarısında bulundu.

"Kim bu Halk Meclisi?"

Bölgedeki Belediyelerin büyük bir bölümünün HDP/PKK çizgisinde siyaset yapanların elinde olduğunu, ancak ilan edilen söz öz yönetimlerin belediyeler tarafından ‘Halk Meclisleri` tarafından ilan edildiğine vurgu yapan Yapıcıoğlu, "Öz yönetimleri ilan edenler belediye meclisleri mi? Değil. Kim bu Halk Meclisi? Hiç kimse bunların ismini biliyor mu? Kim seçti onları? Kimse isimlerini bile bilmiyor. Bir de DTK çıkıyor bir bildiri yayınlıyor, ‘Öz yönetim önerleri tartışmaya açıktır` diye. İyi de siz bunu bir öneri olarak sunuyorsanız, öz yönetim, federasyon veya başka bir  modelin siyaset arenasında tartışılması başka bir şey, ‘ben de facto bir durum olarak ilan ettim ve barikatlarımı ördüm, artık burayı ben yöneteceğim, buranın hakimi benim` demek çok başka bir şey” ifadeleriyle HDP/PKK'nın çelişkilerini ortaya koydu.

"Hükümet meseleyi çözmek istiyorsa, iki masa kursun"

PKK'nın sitemin Kürt halkına yönelik uygulaya geldiği inkar, asimilasyon ve ret politikalarının bir sonucu olduğunun altını çizen Yapıcıoğlu, Devlet'e sorunun çözümüyle ilgili bir öneri de bulunarak, "Eğer hükümet gerçekten bu meseleyi çözmek istiyorsa, iki masa kursun. Kürtlerin hak ve özgürlük talepleriyle ilgili bir masa, PKK'nin şiddet sorunu ve silah bırakmasıyla ilgili başka bir masa…" önerisinde bulundu.