Son günlerde ülke gündemini en çok meşgul eden ‘Domuz Gribi` salgınına ilişkin değerlendirmelerde bulunan İl Sağlık Müdürü Dr. Abdullah Demir, “İlimizde 14 vatandaş domuz gribi şüphesiyle hastaneye kaldırılmıştır. Bu hastalardan 7`sinin sonucu negatif olarak gelmiş, diğer 7`sinin sonucu beklenmektedir. Hastaların durumları normal grip seyrinde devam etmektedir. Bu konuda paniğe gerek yoktur” dedi.
Son günlerde ülke gündemini sarsan virüsle ilgili önemli bilgilendirmelerde de bulunan Demir, “Domuz gribi, A(H1N1) tipi virüsten kaynaklanan, insanlarda hastalığa yol açan viral bir hastalıktır. Hastalık ilk kez Meksika ve ABD'de görülmüş ve daha sonra birçok ülkeye yayılmıştır. Bu virüse ‘domuz gribi` denilmesinin sebebi, domuzlar arasında görülen grip virüslerine çok benzediğinin gösterilmiş olmasıdır. Bu yeni virüs insan, domuz ve kuş virüslerinin bir karışımıdır.” dedi.
‘Domuz gribi (a/h1n1) virüsü bulaşıcı mıdır?`
Domuz gribi A(H1N1) virüsünün bulaşıcı olduğunu ve insandan insana geçtiğini belirten Demir, “Domuz gribinin de yine mevsimsel griple aynı şekilde yayıldığı düşünülmektedir. Grip virüsleri insandan insana öksürük ve hapşırma yoluyla bulaşmaktadır. Grip virüsü bulaşan bir yere dokunulduktan sonra, eller ağız ya da buruna götürüldüğünde de hastalık bulaşabilir. İçme, kullanma ve havuz sularıyla bulaşma gösterilmemiştir.” diye konuştu.
‘Belirtiler normal grip belirtileriyle aynı`
Domuz gribi virüsü belirtilerinin normal grip belirtileriyle benzerlik gösterdiğini dile getiren Demir, “Domuz gribinin belirtileri, insanlarda görülen grip belirtilerine benzerdir. Bunlar: ateş, öksürük, boğaz ağrısı, yaygın vücut ağrısı, baş ağrısı, üşüme ve yorgunluk gibi belirtileri içermektedir. Bazı vakalarda kusma ve ishal de görülebilmektedir.” ifadelerini kullandı.
1 gün öncesi ve 7 gün sonrasına dikkat!
Hastalığa yakalanan kişilerin hastalığın başlamasından 1 gün öncesi ve 7 gün sonrasına kadar başkalarına bulaştırma riski taşıdıklarını belirten Demir, hastalığın bulaşma kaynağı olan canlı ve cansız yüzeylerle ilgili de şunları söyledi:
“Öksürük ve hapşırma yoluyla, hasta kişinin tükürük zerrecikleri havaya yayılarak sandalye, masa gibi yüzeylere bulaşabilir. Kişi virüsün bulaştığı bir yere dokunduktan sonra ellerini ağzına, gözlerine veya burnuna sürerse virüs bulaşabilir. Bu yüzeylerde virüsün ne kadar süreyle canlı kalabileceğini etkileyen ısı, nem oranı, yüzey niteliği gibi pek çok faktör söz konusudur. Hasta kişinin temasının olduğu bu yüzeylere dokunulmamalı, herhangi bir sebeple dokunulduysa eller yıkanmalıdır. Kapı kolu, masa, bardak ve benzeri yüzeylerde virüs 2-8 saat canlı kalmaktadır. Bu yüzeylerin sık sık temizlenmesi ve ellerin sık sık yıkanması, bulaşma riskini de en aza indirecektir. Grip virüsünün yayılmasını önlemek için, yüzeylerin günlük temizlikte kullanılan deterjanlarla temizlenmesi yeterlidir. Günlük kullandığımız temizlik maddeleri dışında klor, hidrojen peroksit, iyotlu antiseptikler ve alkol gibi bazı kimyasal maddeler de etkilidir. Hastalara ait çarşaf, çamaşır, havlu ve kap kacağın ayrı olarak yıkanmasına gerek yoktur. Ancak, bu eşyalar yıkanmadan başkası tarafından kullanılmamalıdır. Bu çarşaflar mümkün olduğunca elle temas edilmeden taşınmalı ve yıkanmalıdır. Hastanın çarşafları, çamaşırları değiştirildikten sonra eller mutlaka sabunlu suyla yıkanmalıdır. Hastaya ait kap kacak ya bulaşık makinesinde ya da elde deterjan kullanılarak yıkanmalıdır.”
Hastalıkta acil müdahale gerektiren durumlar
Acil müdahale gerektiren durumlara ilişkin de bilgi veren Demir, “Erişkinlerde acil müdahale gerektiren belirtiler; zor nefes almak veya nefes darlığı, bilinç bulanıklığı, sık ve uzun süreli kusma. çocuklarda acil müdahale gerektiren belirtiler ise; hızlı veya zor nefes alma, Vücutta solgunluk ya da morarma, Beslenememe, Uyarılara cevapta azalma ve uykuya meyil, huzursuzluk, ateşle beraber döküntü görülmesidir” dedi.
Reçetesiz ilaçlara dikkat!
Virüsün tanısının PCR yöntemi ile konulduğunu, söz konusu testin de özelleşmiş laboratuvarlarda yapıldığını belirten Demir, virüsün tedavisinde kullanılan ilaçlara da değinerek, “ Domuz gribinin tedavisi veya bu hastalıktan korunmak için doktor kontrolünde kullanılabilecek ilaçlar mevcuttur. Bu ilaçlar doktor tarafından önerilmedikçe, reçetesiz olarak kesinlikle kullanılmamalıdır.” şeklinde konuştu.
Virüsten nasıl korunulabilir?
Son olarak virüsten korunma yollarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Demir, şu şekilde konuştu:
“Aşağıdaki önlemleri alarak sadece gripten değil, grip gibi solunum yoluyla bulaşan tüm hastalıklardan kendinizi koruyabilirsiniz: öksürme ve hapşırma sırasında ağzınızı ve burnunuzu bir mendil ile kapatınız. Mendilinizi kullandıktan sonra çöp sepetine atınız. Öksürdükten ve hapşırdıktan sonra ellerinizi bol sabun ve suyla yıkayınız. Alkol içeren el yıkama antiseptikleri de etkilidir. Kirli ellerinizle gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza dokunmayınız. Domuz gribine yakalanırsanız, belirtilerin başlamasından 7 gün sonrasına ya da belirtilerinizin tamamen geçmesinden bir gün sonrasına kadar evde istirahat ediniz. Hastalığın bulaşmaması için çevrenizdeki kişilerden uzak durunuz. Bulunduğunuz mekânı sık sık havalandırınız. ”(Nihat Kanat-İLKHA)