Malatya`da yaptığı hayırlı hizmetlerle adını sıkça duyuran Peygamber Sevdalıları Platformu üyesi Hayrın Yolcuları Derneği tarafından, Mekke`nin fethi etkinliği düzenlendi.
Bayram Samsa`nın sunuculuğu yaptığı program, Mahmut Yayla Hoca`nın Kur`an-I Kerim tilavetiyle başladı. Hayrın Yolcuları Derneği`nin faaliyetleri ile ilgili kısa bir tanıtım yapıldıktan sonra, günün anlam ve önemine binaen Ömer Çelik Hoca tarafından bir konuşma yapıldı.
Mekke`de Efendimiz`in (sav) güzel bir ahlakla önce gönülleri fethettiğini belirten Çelik Hoca konuşmasına şöyle devam etti:
“İnsanların bozulduğu, fevç fevç küfre gittiği, her türlü kötülüğün hâkim olduğu, insi ve cinni şeytanların cirit attığı bir beldede güzel ahlaka sahip olmayan insanlar, ne gönülleri fethedebilirler ne de beldeleri fethedebilirler. Efendimiz (sav) ahlakın en güzeline sahip idi. Efendimiz (sav) ahlaksızlığın ve küfrün olduğu Mekke`de parmak ile gösterilen bir nadide çiçek idi. Asla hiç kimse ondan olumsuz bir söz işitmemiştir. O güzel ahlak efendimiz as insanlarla güzel bir diyaloğa götürüyordu. O güzel ahlakıyla kendinden yaşça büyük insanlara örnek oluyordu. Bizlerin de ahlakın en güzeli Hz. Muhammed`ın (sav) ahlakıyla ahlaklanmalıyız ki bizler de yeni fetihler edebilelim. Güzel ahlak bizim ziynetimiz olmadığında uyuşturucu, fuhuş ve kötülüklere bulaşmış gençlerimize derman olamayız. Onları Allah (cc) ile tanıştırma ancak en güzel ahlaklı olan H z Muhammed`in (sav) ahlakıyla ahlaklanma ile mümkündür.”
Çelik Hoca konuşmasının devamında: “Yeni Mekkeler yeni Medineler oluşturmak için hepimizin üzerine görevler düşüyor. Bizler vazifemizi sağlam ve ihlaslı bir şekilde yaparsak onu gerçekleştirecek olan Allah-u Teala`dır. Taif dönüşünde O`na bir köle ve birkaç cin iman etmişti. Önemli olan bir insanın hidayetine vesile olmak, şirkten, küfürden, zulümden kurtarıp Allah`a kul etme başarısında bulunmak, hadis-i şerifte belirttiği gibi güneşin üzerine doğduğu her şeyden daha hayırlıdır.” dedi.
Konuşmasının sonunda gençlerin ellerimizden kayıp gittiğini belirten Çelik Hoca, “İnanın bu gençliğin içine düştüğü bu durumdan dolayı öyle bir ah çekmeliyiz ki, çektiğimiz ahlardan ciğerimizden, ağzımızdan kanların gelmesi lazımdır. Bu sıradan bir dert değildir. Gözlerimizin önünde ciğerparelerimiz fevç fevç küfre gidiyor. Bizim ayrılığımız yüzünden, ellerinde Kur`an olması gereken gençliğimiz, siyer kitapları olması gerekirken, bu çocuklarımızın elinde bu gün silah var Molotof var. Ne zaman ki zihnimizde Mekke`yi anlayamadık, idrak edemedik, işte o gençlerimiz küfrün hesabına Allah`ın evlerini yakmaya çalıştılar, Allah`ın kitabını yakmaya çalıştılar. İnanın bunda bizim sucumuz vardır. Bizim bunları dert edinmemiz lazım. Bu dert adam gibi adam yetiştirmeye sevk eder.” diye belirtti.
Ömer Çelik Hoca`nın konuşmasının ardından program Grup Hicretin seslendirdiği birbirinden güzel ilahi ve ezgileri ile devam etti.
İlahilerin ardından program Erkan Dönmez Hoca tarafından yapılan dua ile son buldu. (Muhammed Ali Batı/İLKHA)