GÜNÜN AYETİ
“Yiyin, için; fakat israf etmeyin; çünkü O, israf edenleri sevmez .”(A'râf: 31)

GÜNÜN HADİSİ
"Kibirsiz ve isrâfsız olarak yeyiniz, içiniz, giyiniz ve sadaka veriniz. Zîrâ Allah, kulunun üstünde ni'metini görmek ister."(Buhari)

GÜNÜN SÖZÜ
"Dile¬diğini ye, dilediğini giy, ancak iki huy seni yanıltmasın: İsraf ve kibir."(İbn-i Abbas(r.a))

TARİHTE BUGÜN

1890-Yaralı Diz Katliamı adı verilen olayda ABD askerleri 62'si kadın ve çocuk en az 153 Kızılderili öldürdüler. Yaralı Diz Katliamı, Lakota Siuları ile Birleşik Devletler arasındaki son büyük çatışma. 29 Aralık 1890'daki olaylarda 62'si kadın ve çocuk en az 153 Kızılderili öldürülmüştür. General Nelson A. Miles tarafından Yerli İşleri Komisyonu'na yazılan bir mektupta çatışma sonrasındaki olaylar katliam olarak nitelendirilmiştir.
Bu katliamı yaşayanlardan biri, Gelincik Louise yaşadıklarını şöyle anlatıyordu:
"Kaçmaya çalıştık. Ama yaban sığırı gibi bir bir vurdular bizi. Beyazların içinde de iyi insanlar bulunduğunu biliyorum, ama kadınları ve çocukları da vurduklarına bakılırsa askerler çok kötü insanlar olmalı. Kızılderili askerler beyaz çocuklara asla böyle yapmazlardı." Amerikan Ordusu katliam sonrasında ölüleri gömmek için sivil vatandaşlar kiraladı. Savaş meydanına gelenler soğuk havada 84'ü erkek, 44'ü kadın, 18'i çocuk Lakota cesedi ile karşı karşıya kaldı. Katliamdan yaralı kurtulan 7 Lakotalı Wounded Knee Creek bölgesindeki Pine Ridge hastanesinde öldü.

1921-İsmet İnönü`nün komutası altına girmeyi kabul etmeyen ve safdışı edilmek istendiğini anlayan Çerkez Ethem, Kütahya'da İsmet İnönü birliklerine karşı saldırıya geçti. Çerkez Ethem de diğer birçok lider gibi Mustafa Kemal ve ekibinin ülkeyi ele geçirme planlarının olduğunu ve Osmanlı`yı yıkmayı hedeflediklerini düşünmekteydi.

1983-Türk Parasını Koruma Kanunu değiştirildi. Döviz alım satımı serbest bırakıldı; döviz bulundurmak artık suç değil. Liberal ekonomiye geçişin ilk adımları atılmış oldu.

1995- Türkiye, Yunanistan'a nota vererek, Kardak kayalıklarının Türkiye'ye ait olduğunu bildirdi. Kriz, 27 Aralıkta Kardak kayalıklarına oturan bir Türk teknesinin hangi tarafça kurtarılacağı tartışmasıyla başladı. Türkiye'nin notasına karşılık, Yunanistan, 10 Ocak 1996'da kayalıkların kendisine ait olduğunu iddia etti. Karşılıklı bayrak dikilmesinden sonra Yunan sahil güvenlik botunun Türk Bayrağı'nı kayalıklardan indirerek Yunan Bayrağı çekmesi üzerine, Türk savaş gemilerinin korumasında Sualtı Taarruz Timleri, 31 Ocak gece yarısı Kardak'a bitişik bir kayalığa çıktı. ABD'nin de araya girmesiyle, Kardak'tan Yunan Bayrağı indirildi ve gemiler çekildi.

1996-Guatemala'da 36 yıldır süren sivil çatışmalara, gerilla güçleri ile hükümet liderleri arasında imzalanan antlaşmayla son verildi.

1998-Kızıl Kmer liderleri, Kamboçya'da 1970'de bir milyon kişinin hayatına mal olan soykırım için özür diledi. Kızıl Kmerler, Kamboçya'da gerilla savaşıyla iktidarı ele geçirerek 1975-79 arasında ülkeyi yöneten radikal komünist hareket. 1967'de, Kamboçya Komünist Partisi'nin silahlı kolu olarak kurulduğu kabul edilir. 20. yüzyılın en kanlı rejimlerinden bir kabul edilen Kızıl Kmer iktidarı, bütün dünyada hiçbir Marksist yönetimin başvurmadığı kadar aşırı bir şiddet uygulamasına girişti. Ülkedeki meslek sahiplerinin ve teknik elemanların hemen hepsi yok edildi. Kentlerde yaşayan milyonlarca kişi zorla köylere yerleştirilerek, kolektif çiftliklerde çalışmaya zorlandı. Rejim düşmanı ilan edilenler aileleriyle beraber toplu olarak katledildi. Bu dönemde ekonomik sistemin felce uğraması nedeniyle baş gösteren açlık ve salgın hastalıklar sonucu ölenlerin sayısının, siyasi nedenlerle öldürülenlerle birlikte yaklaşık 1.5 milyon olduğu tahmin edilmektedir. Bunun yanısıra dünya üzerindeki tüm komünist yönetimlerin bu seviyede olmasa da büyük katliamlarla işbaşına geldikleri ve işbaşında iken de her türlü muhalefeti şiddetle bastırdıkları, bilinen bir gerçek.

2005-Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan ve 76 gündür tutuklu bulunan Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın hakkında elde edilen tüm delillere rağmen tahliye edildi.

2011-Şırnak`ın Uludere ilçesine bağlı Roboski (Ortasu) köyünde kaçakçılık yapan sınır köylüleri Türk Silahlı Kuvvetlerine ait savaş uçakları tarafından acımasızca bombalandı. Olayda 35 kişi feci bir şekilde can verdi. hayatını kaybettiği belirtiliyor. Edinilen bilgilere göre, Sınıra yakın Şırnak`ın Uludere İlçesi`ne bağlı Roboski Köyü`nde, sınırdan kaçak mazot ticareti yapan 50-60 kişilik bir grup F 16 savaş uçakları tarafından sınırın Irak tarafında bombalandı. Bombalama sırasında köylülerin katırlarla taşıdığı mazotlar alev aldı. Bombardıman sırasında bazı köylülerin kayalıkların dibine sığındığı, ancak kayalıkların olduğu bölgenin de bombalanması sonucu köylülerin kayalıkların altında kalarak can verdiği belirtiliyor.

Bombardıman sırasında yaralı olarak kurtulan bir vatandaşın, köylülere haber vermesiyle katliam yerine ulaşan köylüler, korkunç manzarayla karşılaştı. Hayatını kaybedenlerin vücudunda ağır yanıklar olduğunu belirten köylüler, çevreye ağır bir kokunun yayıldığını ifade ettiler.
Türk Silahlı Kuvvetleri, gece yarısı Şırnak`ta meydana gelen olayla ilgili açıklama yaptı. Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinden yapılan yazılı açıklamada, Irak`tan Türkiye`ye doğru bir grubun hareket halinde olduğunun İnsansız Hava Aracı(İHA) görüntüleri ile tespit edildiğine dikkat çekilerek, hedeflerin hava kuvvetleri uçakları ile ateş altına alındığı bildirildi. Olayın meydana geldiği yerin pkk örgütünün ana kamplarının konuşlu olduğu sivil yerleşim bulunmayan Irak kuzeyindeki Sinat-Haftanin bölgesi olduğu vurgulanan açıklamada, "Olay hakkında idari ve adli inceleme ve işlemler devam etmektedir." denildi.

Türkiye Cumhuriyeti yöneticilerinden bu tür basit açıklamalar dışında herhangi bir tepki gelmezken cumhuriyet rejimi tarihinin en spekülatif katliamlarından biri olan Roboski Katliamı unutturulmaya çalışılmaktadır.
Ak Parti Hükümeti herhangi bir özür beyanında bulunmazken, dolaylı yollarla TSK`nın bu katliamı meşrulaştırılmak istendi. Açlık ve sefalete sürüklenen Kürtler, tek geçim kaynağı olan sınır ticareti yasaklanmış ve kaçakçılık yapmaya zorlanmışlardı. Anlaşılan sınırda yaşayan Kürtler, içine düşürüldükleri bu durumu ağır bedeller ödeyerek aşabileceklerdi ve öyle de oluyordu. Bu olay Kürtler`in sadece din, dil ve kültürel açıdan baskı ve zulme maruz kalmadıklarını aynı zamanda ekonomik özgürlüklerinin de ellerinden alındığını göstermekteydi.