Aksaray Üniversitesi Mühendislik Fakültesi konferans salonunda gerçekleştirilen program Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı.

Aksa Gençlik topluluğu üyelerinden Ayetulah Takak`ının sunuculuğunu yaptığı programın   açılış konuşmasını Aksa Gençlik Topluluğu Başkanı Hamdullah Er yaptı.

Er konuşmasında bu programı batının İslam dünyası üzerinde oynadığı kirli tuzakların farkında olmak ve bunları hatırlatmak için gerçekleştirdiklerini dile getirerek, “Müslümanların bir araya gelmesini kendisi için sonun başlangıcı olarak addeden batı dünyası, Müslümanları bu yüce idealinden saptırmak için İslam dünyasının önüne türlü setler çekmektedir. Batı dünyası Müslümanların bir araya gelmesinden ve vahdet ruhunun yeniden dirilmesinden korktuğu için, Müslümanların söylemlerine, eylemlerine, düşünce sistemlerine ve hayat tarzlarına her türlü müdahale hakkını kendisinde görmüş ve bu doğrultuda çalışmalarını sürdürmüştür.” dedi.

Batı dünyasının bu karanlık emellerini zihinsel faaliyetler üzerinden yürüttüğünü belirten Er, “Bizler Müslüman gençler olarak zihinlerimize vurulmak istenen prangaların farkına varmak için, bunun gereği olarak, kaybolan zihinsel özgürlüğümüzün peşine düşmeli ve tarihin en önemli kölelerinden Bilal-i Habeşi`nin zihinsel özgürlüğüne ulaşana dek, mücadelemizi sürdürmeliyiz.” diyerek konuşmasını bitirdi.

“Peygamber`in (sav etrafında toplanırsak bu durumdan kurtuluruz”

Açılış konuşmasının ardından, katılımcılara konu ile alakalı bir Sinevizyon izletildi. Daha sonra , “Batının Zihinsel Sömürüsü ve İslami Gençlik” konulu konuşmasını yapmak üzere mikrofonu, Stratejik Düşünce ve Analiz Merkezi Başkanı Araştırmacı-Yazar Abdülkadir Turan  aldı.

Konuşmasında İslam aleminin, eskiden beri inişli çıkışlı süreçler geçirdiğini ifade eden Turan, “Öyle ki, İslam alemini bir kaşık suda boğacağına inanan, haçlıların Kerek kontu  Cidde`ye kadar gitmiş, birkaç köyü orada işgal etmiş ve ‘Ben Medine`ye kadar gideceğim ve haşa Muhammedin kemiklerini çıkaracağım ve zaferimin simgesi olarak sergileyeceğim.` demiştir. Bu kadar büyük bir taşkınlığa yol açılmış bir dönemde Nureddin Zengi hazretlerinin ‘Biz, Peygamber`in (sav) etrafında toplanırsak, bu durumdan kurtuluruz demiştir` ve öyle de olmuştur.” dedi.

“Biz nerden düşmüşsek oradan ayağa kalkacağız”

Turan, daha önce Hristiyanların elinde olup ta kurtarılan bölgelerin içler acısı durumunun ortada olduğunu belirterek,  “Irak`ın durumu gözümüzün önünde, Suriye`nin durumu gözümüzün önünde, maalesef Mescid-i Aksa`nın durumu gözlerimizin önündedir. Biz nerden düşmüşsek oradan ayağa kalkacağız. O büyük mirası Memluklerden sonra Osmanlılar devraldı. Ve ‘ben Medine`ye gideceğim` diyenler, Viyana`nın ötesinde yataklarında bile rahat uyuyamadılar. Böyle tarihsel dönüşümler yaşanmıştır. Benzer çalışmalar benzer sonuçları doğurur.” ifadelerini kullandı.

İslam dünyasının başına, bu güne kadar altı büyük felaketlerin geldiğini dile getiren Turan, “Müslümanların başına bugüne kadar altı büyük felaket gelmiştir. Bunlardan ilki İrtidad meselesi, ikincisi Haçlı Seferleri, üçüncüsü Moğol felaketi, dördüncüsü Endülüs`ün kaybı, beşincisi Birinci Dünya savaşı, ama altıncı büyük felaket bizim için Kültürel işgal felaketi oldu, zihinsel işgal felaketi oldu. Müslümanlar, hiçbir zaman fiziki olarak yenilmediler. Ama biz ‘İkra` emrini unuttuk, bilginin efendisi olmayı unuttuk, cephede kazandık ama masada kaybettik. Bizi fiziki olarak yenemeyen düşman, üzerimize zihinsel işgal ile geldi. Bizim elimizde bilgiden faydalanacak bilgi olmadığı için gençlerimizi Avrupa`ya eğitim alsınlar diye gönderdik ama, batı onları bizlere karşı kullanıp geri gönderdi. Bu da zihinsel bir işgaldir.” şeklinde konuştu.

Turan konuşmasının devamında zihinsel işgalin II. Dünya Savaşından sonra başladığını belirterek şunları söyledi:

“ 1930 yılından sonra Batı dünyası ideolojilerin gücünü keşfediyor ve ideolojileri, demokrasi ve insan hakları dâhil bir işgal aracı olarak kullanmaya çalışıyor. İşgale insani bir yön vermeye çalışıyor. Fiziki işgalde Tankı, topu görürsünüz ama zihinsel işgalde bunu göremezsiniz. Şu anda biz burada otururken bu işgal basın, yayın ve televizyonlarda bu işgal hala devam ediyor. Bütün mekanizmalarımızı alt üst eden bir algı ile karşı karşıyayız.”  

“Burada mühim olan Hz. Resulullah`ın etrafında toplanmaktır”

Konuşmasının sonunda  insanlarımızın özgürlük adına özürlüğün kölesi haline geldiğini  dile getiren Turan,  “ Biz özgürleşme adına, hürriyete kavuşma adına özgürlüğün esiri haline geldik. İşte asıl Zihinsel işgal budur. Geldiğimiz noktada batı, artık devletlerle değil kadınlar ve gençlerle uğraşıyor. Çünkü kadın annedir ve toplumun geleceğidir. Gençler de toplumun geleceğidir. Öncelikle kadınlar ve gençlere zulmedildiğine bizi inandırıyor. Bu arada bizim içimizden de zulmedecek tipler de üretiyor. Böyle bir tehlike ile karşı karşıyayız. Ama bu dünya böyle gitmez ve inanıyoruz ki biz yeniden kurtulacağız ve dünya yeniden bizim dinimize dönecektir. Burada mühim olan Hz. Resulullah`ın etrafında toplanmaktır.” diyerek sözlerini tamamladı. (Ömer Yıldırım-İLKHA)