20 gündür sokağa çıkma yasağının devam ettiği Sur`da çatışmalardan dolayı evlerini terk etmek zorunda kalan aileler, ya yakın akrabalarının evine ya da kiraladıkları evlere yerleşmek zorunda kalıyor.
İlçede yaşanan çatışmalar nedeniyle 8 çocuğuyla birlikte görümcesinin evine yerleşen S. M, yaşadıkları zorlukları anlattı. Başkasının evinde misafir olarak yaşamanın çok zor olduğunu söyleyen S. M, çatışmaların en kısa sürede bitmesini istedi.
Çatışmalar bitmeyene kadar evine dönemeyeceğini dile getiren S. M, “Aylardır sokaklardayız. Sur`da iken evimizden çıkamıyorduk. Çocuklarımın psikolojisi bozuldu. Bir kayınımın oğlu çatışmalar nedeniyle yaralandı. Aynı aileden 9 kişi şimdi görümcemin evinde kalıyoruz. Burası olmasaydı sokakta kalacaktım. Çocuklarım aylardır okula gidemiyor. Biz mazlumuz. Kiraya gitmek için param yok. Param olsa kendime bir ev tutar, oraya yerleşirdim. Şu an evimin ne halde olduğunu bilmiyorum. Yanmış mı, kalmış mı haberim yok. Çatışmalar bitmeyene kadar da evime dönemem. Allah hakkımızı bırakmasın.” dedi.
Sur halkının çatışma, kan ve gözyaşı istemediğini, sadece huzur istediğini aktaran S. M, halkın sıkıntılı günler yaşadığını ifade etti.
“Halk huzur içinde yaşamak istiyor”
Bir oğlunun ailesiyle birlikte Sur`da çatışmaların ortasında kaldığını belirten S. M, “Hepimiz kardeşiz. Madem hepimiz kardeşiz sokaklarımıza hendek kazıldığı, barikat kurulduğu, camide PKK marşı çalındığı zaman Kürt kardeşlerimiz bizim için de sokaklara dökülselerdi. HDP`liler kendi propagandaları için bunu yapıyorlar. Halk perişan halde, yeter artık! Bir oğlum, çocuklarıyla birlikte şu an Sur içindedir. Ev ihtiyaçlarını karşılamalarına bile müsaade edilmiyor. Halkımız çatışma, kan ve gözyaşı istemiyor. Halk, sadece çatışmaların sonlanmasını ve huzur içinde yaşamayı istiyor.” Diye konuştu.
“Bunun Kürtlükle hiçbir alakası yok”
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ`ın hendekleri savunmaya yönelik açıklamalarını eleştiren S. M, “Aile olarak parçalanmışız. Akrabalarım hep bir yerlere dağıldılar, artık birbirimizi unuttuk. HDP`liler neden bunun için sokağa dökülmediler? Gerçekten Kürtlüğü, Müslümanlığı istiyorsanız gelin, el ele tutuşalım. Kürt kardeşliğimizi devam ettirelim. Ama bu Kürtlük için değil. Bunun Kürtlükle hiçbir alakası yok. Figen Yüksekdağ çıkmış ‘Ben bunu devam ettireceğim. Burayı Kobani gibi yapacağım` diyor. Ne olacak böyle? Yüksekdağ zaten Kürtçe bilmiyor, Zazaca bilmiyor. Senin ne işin var Kürt halkı ile nasıl Kürtlüğümüzü savunduğunu söylüyorsun? Yeter artık, bunu istemiyoruz.” ifadelerini kullandı. (Hamza Adiyaman/M. Hüseyin Temel - İLKHA)