Hamas, İslamî Direniş Hareketi`nin kısaltılmış ismidir. Hamas, Filistin`de direniş gösteren topluma mal olmuş, halk tabanına yayılmış bir direniş hareketidir. Filistin halkının özgürlüğü için çalışan Hamas, toprağının işgal edilmesiyle bu halkın gördüğü zulmü ortadan kaldırmak, Siyonist rejimin projelerine karşı çıkmak ve bunları başarısız kılmak için çalışıyor.

Hamas, Filistin davasının önemli eklemlerinden biri ve Filistin tarihinin de bir parçasıdır. Hareket, birinci intifadanın başlamasından birkaç gün sonra 14 Aralık 1987 tarihinde “İslamî Direniş Hareketi” adıyla ilk kez bir bildiri yayınlandı, iki ay sonra da Hamas adı kullanılmaya başlandı.

Hareket bu tarihte resmen ilan edilirken, aslında onun kökleri çok daha gerilere gidiyordu. Kökleri kırklı yıllara dayanıyor. Hamas daha önce Mısır`dan Filistin topraklarına ulaşan Müslüman Kardeşler Hareketi`nin bir devamıdır. Müslüman Kardeşler Filistin`de Hamas ismini kullanmadan önce Filistin davasına yönelik tutumlarını belirlerlerken, İslamî Hareket, Müslüman Gençler ve İslam Toplumu gibi isimleri kullanıyordu.

Kuruluşunu ilan eden hareket çok geçmeden yaptığı hayır çalışmalarının yanında direnişte gösterdiği nitelikli başarılar ve eylemlerle intifadanın en önemli aktörü haline geldi.

İlkeli duruşu

Hamas`ın ortaya koyduğu ilkelerden biri Filistin topraklarının İslam`ın vakıf malı olduğunu ifade etmesi ve yetiştirdiği nesillere de bunu aşılamasıdır. Ona göre Filistin topraklarından taviz vermek, bir kısmından bile vazgeçmek caiz değildir. Böyle bir hakka ne bir Arap devleti, ne bir kral, ne bir başkan, ne bütün krallar ve başkanlar sahiptir. Aynı şekilde ister Filistinli olsun ister Arap, hiçbir örgüt de böyle bir hakka sahip değildir.

Hamas`ın askeri kanadı durumundaki İzzeddin El-Kassam Tugayları`nın ismi ise ilk kez Ocak 1991 yılında kullanılmaya başlandı ve duyuldu. Kassam Tugayları`na mensup direnişçiler o tarihte işgal altındaki Batı Yaka`da bulunan Yahudi yerleşkelerinin güvenlik yetkilisini öldürdükten sonra Kassam Tugayları eylemi üstlenerek ismini duyurdu.

2002-2004 yıllarında Filistin içinde ve dışında yayılmasını önlemek için işgal güçleri hareketin liderlerine yönelik baskılarını artırdı. Hareketi kuşatmaya çalışan işgalci İsrail bu süre içinde en güçlü ve modern silahlarını kullanarak birçok liderini ortadan kaldırdı.

25 Haziran 2006 yılında Hamas liderliğinde Gazze`deki direniş güçleri, o zaman Kassam Tugayları`nın Genel Komutan Yardımcısı olan Ahmed El-Caberi komutasında Siyonist asker Gilat Şalit`in esir alınmasıyla sonuçlanan oldukça zor ve karmaşık bir operasyon gerçekleştirdiler. Hamas işgal rejimi zindanlarında bulunan binlerce Filistinli esiri kurtarmak için Şalit`i uzun süre elinde bulundurdu.

2008 yılında işgal rejimi Gazze`ye yönelik vahşi bir saldırı başlattı. 22 gün süren bu savaşta işgal rejimi Şalit`in yerini öğrenip onu kurtarmak istiyordu. Ancak bu savaşta 1400 Filistinliyi öldüren ve 6000`ini de yaralayan işgal rejimi hedefine ulaşamadı.

Hamas hareketiyle işgal rejimi arasında Mısır gözetiminde süren esir takası görüşmeleri neticesinde Siyonist asker Gilat Şalit`e karşılık işgal rejimi 1027 Filistinli esiri serbest bıraktı. Beş yıl Kassam Tugayları`nın elinde esir bulunan Siyonist askere karşılık 1027 Filistinli esirin salıverilmesini sağlayan bu anlaşmaya Hamas “Özgürlerin Vefası” ismini verdi. Bu esir takası Arap ülkeleriyle Siyonist rejim arasında yapılmış en büyük esir takası olarak tarihe geçti.

14 Kasım 2012`de işgal uçakları Gazze`de Kassam Tugayları Genel Komutanı Ahmed Caberi`nin aracına saldırı düzenledi. Hemen ardından şok saldırılarla savaş başlattı. Sekiz gün süren savaşta 180 kişi şehit oldu 1400 kişi de yaralandı. İşgalcinin saldırılarına sert bir şekilde karşılık veren direniş güçleri özellikle de Kassam Tugayları Gazze`ye yakın Yahudi yerleşkelerinin yanında ilk defa Tel Aviv ve Kudüs`te işgal hedeflerini vurdular.

7 Temmuz 2014 tarihinde ise işgal uçakları tekrar Gazze`ye saldırı düzenledi. 52 gün süren savaşta işgalci her türlü yıkıcı silahı kullandı. İşgal ordusuna karşı kahramanca direnen Kassam Tugayları`nın, ilk kez Tel Aviv`deki uluslararası havaalanını vurması, Zikim askeri üssüne yönelik yaptığı başarılı operasyon ve Nahil Uz`da düşman saflarının arkasına geçip düşmanla savaşıp bazılarını öldürüp bazılarını esir alması işgal rejimini şok ederken, moralleri iyice bozulan işgalci askerler sivillere yönelik katliamlar yaptılar.

52 gün savaştan sonra Gazze bir hayalet şehre dönmüştü.

Gazze'de  görevini fiilen yürüten Filistin Hükümeti Sağlık Bakanlığı verilerine göre, işgalci İsrail'in havadan, karadan ve denizden düzenlendiği saldırılarda 426'sı çocuk, 246'sı kadın, 79'u yaşlı bin 868 kişi hayatını kaybetti,  2877'si çocuk, bin 853'ü kadın, 374'ü yaşlı olmak üzere 9563 kişi de yaralandı.

Saldırıların neden olduğu yıkımın ayrıntılarına ilişkin bilgi veren Filistin uzlaşı hükümetinin Bayındırlık ve İskân Bakanı Mufid El-Hasayine ise 5510 evin tamamen, 30.920 evin ise kısmen yıkıldığını, bu evlerden 4600'ünün kullanılamaz hale geldiğini söyledi.

Bütün bu baskı, zulüm, savaş ve sindirmelere rağmen Hamas yürüyüşüne devam ediyor…

Filistin Haber