Son yıllarda genç neslin içine düştüğü manevi boşluğun beraberinde getirdiği olumsuzlukları değerlendiren ilahiyatçılar, İslam dininden soyutlanan gençliğin perişan hale geldiğini belirterek, Allah`ın dışındaki tüm varlıkların insanı köleleştirdiğini söyledi.

Asıl özgürlüğün Allah`a kul olmaktan geçtiğine dikkat çeken ilahiyatçılar, gençlerin cahillik, fakirlik ve iş bilmezlik ile kandırıldıklarına işaret etti.

Gençlerde eğitimin ailede başladığına dikkat çeken Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd.  Doç. Dr. Davut Işıkdoğan, Ailenin üzerine düşen eğitim görevini yerine getirmediği takdirde, daha sonra çocuğa yeni bir şey vermenin zor olacağını ifade ederek,  “Özellikle bölgemiz açısından baktığımız zaman çocukların zihni İslam dışı siyasi olaylarla yoğunlaşırsa neticede bugünkü gençlik ortaya çıkıyor. Vicdan denen unsur insandaki din eğitimidir,  Vicdan devre dışı bırakılırsa kontrolsüz genç nesil ortaya çıkar.” dedi.

Gençlerin deyimi yerindeyse patlamaya hazır bir bomba olduklarını ve gençlerin her an hataya ve yanlışa düşebildiğini belirten Işıkdoğan, özellikle gençlerin dinden uzaklaştırılması anlamında ciddi çabalar gösterildiğine dikkat çekti. Işıkdoğan, “Bugün bu çabaların neticesinde görüyoruz ki İslami hassasiyetlerden uzaklaştırılan gençlik sağa sola saldırmaya başladı.  En mükemmel olan İslam dininden soyutlanan gençlik perişan hale getirildi.”  şeklinde konuştu

“Devlet, âlimler, STK`lar ve aileler görevlerini yapmalı”

İslami eğitim konusunda devletin de adım atması gerektiğine söyleyen Işıkdoğan,  “Bu konuda özellikle devletin üzerine büyük iş düşüyor. Devlet öğretmenleri ciddi bir şekilde bilinçlendirme programından geçirmesi gerekir.  Öğretmenlere ve ailelere İslami eğitim vermesi ve bunun altyapısını oluşturması lazım.  Devlet aile danışmanlık merkezi bünyesinde ebeveynlere Dini eğitim vermesi gerekir.  Bununla beraber İslami STK`ların âlimlerin ve anne babaların üzerine düşen görevleri en iyi şekilde yapmaları gerekir. Çağdan koparamadığımız çocuklarımıza İslami alternatifler sunmamız gerekiyor.”  ifadelerini ekledi

“Gençliği öldüren cahillik, fakirlik ve iş bilmezliktir”

Gençlere tavsiyelerde bulunan Işıkdoğan, okumanın önemine değinerek şu şekilde konuştu; “Özellikle İslami kaynakları ve dönemin anlayışına uygun eserleri okumaları ve okuduklarını anlama metoduna sahip olmaları gerekir. Zira gençleri öldüren üç şey; cahillik, fakirlik ve iş bilmezliktir.  Birincisine ilimle, ikincisine sanat elde etmekle, üçüncüsü de aramızda olan ayrılıkları ittifak haline dönüştürebilecek ciddi neticeler elde edebilmektir. İslam âleminin içinde bulunduğu durum gözümüzün önünde,  bizden önceki gençlerin yapamadığını bu gençlik yapması gerekir. Onun için gelecek neslin bize dua etmesini istiyorsak bu günkü istikametimizi düzeltmemiz gerekiyor diye düşünüyorum.”

“Gençlik İslami terbiye ile eğitilmeli”

İnsanı her yönüyle en iyi bilenin Allah olduğunu söyleyen Diyarbakır Kayapınar İlçe Müftüsü Sırrı Şık ise en güzel şekilde yaratılan insanın İslami terbiye ile eğitilmesi gerektiğini belirterek, “İslam`dan, Kuran`dan, sünnetten, ahiretten ve hesap gününden bihaber olan gençliğin maalesef her türlü melaneti işlediklerine şahit oluyoruz.  Eğer çocuklarımızı gençlerimizi Kur`an suyu ile ve İslamiyet`in manevi şuuruyla beslememişsek onların vermiş olacağı meyveler maalesef çok acı olacaktır.” dedi.

Gençliğin çekilmek istendiği noktaya da değinen Şık, şeytani unsurların gençleri günahların kanadına doğru itmek istediklerine işaret ederek, “Allah herkese akıl vermiştir. Dolayısıyla gençler kimsenin gözüyle görmesin kör olurlar. Kimsenin kulağıyla işitmesin sağır olurlar. Kimsenin dili ile konuşmasın yalan söylerler. Bu yüzden herkes kendi aklını kullanması lazım ama maalesef bu olgunluğa gelmiş topluluk değiliz.” diye konuştu.

“İnsan İslami olmayan odaklarla yönetilemez”

Gençlerin kimsenin kulu kölesi olmaması gerektiğini ifade edem Şık,  Allah`ın insanı halife olarak yarattığını söyledi. Şık, “İnsan, İslami olmayan odaklarla yönetilemez. İnsan dünyayı yönetmek suretiyle yeryüzüne gönderilen halifedir.  Bundan dolayı biz kutsiyetimizi kerim oluşumuzu unutunca maalesef kötü durumlara düşüyoruz.” şeklinde konuştu.

“Dünyanın gidişatından her Müslüman sorumludur”

“İnsan olmak aynı zamanda dağların dahi kaldıramadığı bir yükün altına girmek demektir” diyen Şık,   “Muhammet İkbal`in dediği gibi ‘Dünyanın gidişatından her Müslüman sorumludur`  dolayısıyla bu dünyaya iman eli değmesi gerekiyor. İşte bu imanlı el muktedir olmadığı müddetçe iktidarda olmadığı müddetçe ve dünyayı dizayn etme gücüne sahip olmadığı müddetçe ifsadın ve çürümenin önüne geçemeyiz. O yüzden gerek eğitimcilerin devlet erkânlarının ve herhangi bir alanda yetkili olan herkesin bu konuda ciddi sorumluluklar düşmektedir.” ifadelerine yer verdi.

“Allah aklımızı kullanmamızı emreder”

Gençlere de tavsiyelerde bulunan Şık, konuşmasına şu şekilde devam etti; “Dünya genelinde gençler özgürlük sloganıyla oyalandırılıyor. Oysa gençler öncelikle Allah`a kul olmak zorundalar. Allah`a kul olamayan bir insan yine de kul olmaktan kurtulamaz ve böylelikle başka şeylere köle olurlar. Özellikle gençlerimiz kendine şu soruyu sorması lazım.  Acaba kendi nefsimin kölesi miyim?  Yoksa Allah`ın kulu muyum?  Zira insanı özgür kılan Allah`a kulluktur. İnsanı köleleştiren ise Allah`ın dışınki tüm varlıklardır. Kur`an`da kendi varlığını kanıtlarken bile ‘aklınızı kullanmaz mısınız?` diyen Allah,  bütün hususlarda aklımızı kullanmamızı ister. Onun için gençlerimiz aklını,  iradelerini,  özgürlüklerini kimseye teslim etmemeli, hedefleri hakikat olmalı, işte o zaman özgür olmanın mutlak değerinin tadına varmış olursunuz.” (Yunus Sırat/Mustafa Kaynak - İLKHA)