Diyarbakır`da meydana gelen şiddet olaylarının kentin turizmine etkileri hakkında değerlendirmelerde bulunan Diyarbakır Kültür Turizm ve Musiki Derneği Başkanı Kenan Aksu, çatışmalarla Diyarbakır`ın kaderi ile oynandığını dile getirdi.
Diyarbakır Surları ile Hevsel bahçelerinin UNESCO Kültür Miras Listesi`ne girmesi ile çok sevindiklerini söyleyen Aksu, “Ben bir milat, dedim. Diyarbakır`ın kaderi değişecek, dedim. Çözüm süreci gibi önemlidir, dedim. Bu haber ile Diyarbakır şenlendi. Maalesef şuan aklın mantığın durduğu ve sözün bittiği yerdeyiz. Artık kimse yorum yapamıyor. Güneydoğudaki ve Türkiye`deki olaylar memlekete zarar getiriyor. Çok büyük ve sevinçli UNESCO haberinden sonra bu olayların başlaması, çözüm sürecinin durması memleketin hevesini ve umutlarını yok etti. Bazen olaylar yaşandığında biz umudumuzu kaybetmiyorduk, maalesef bu son dönemde insanlar umutlarını da kaybetti.” dedi.
“Bu olaylar olmasaydı Diyarbakır turizmde patlama yapacaktı”
Çatışmalar nedeniyle Diyarbakır`ın çok büyük kayba uğradığını aktaran Aksu, “Turizmde olmazsa olmaz 3 kriter vardır. Bunlar sağlık, temizlik ve güvenliktir. Şu anda bunların hiç birisi yok. Bunlar olmadığı zaman, zaten tur operatörleri ve turizm acenteleri bununla ilgili bilgi veriyorlar ‘sakın gitmeyin, orda ortam iyi değil` diyorlar. Ben iddia ediyorum eğer çözüm süreci devam etseydi, bu olaylar olmasaydı Diyarbakır turizmde patlama yapacaktı. Diyarbakır`ın Suriçi bölgesi dünyada eşi benzeri olmayan bir kültür mirasıdır. İçinde tarihi camilerin, medrese, kilise, han ve konakların bulunduğu böyle bir şehir yok. Diyarbakır turizm cazibe merkezi yapılsaydı Türkiye`yi beslerdi. Diyarbakır turizme kazandırılsa, ülkeye 500 fabrikaya eş değer katkısı olur. Diyarbakır`ın geleceği turizmdir. Turizm ele alınırsa geliştirilirse Diyarbakır kurtulur, buradaki insanlar da kurtulur.” ifadelerini kullandı.
“Bunlar memlekete zarar getiriyor”
Sur bölgesindeki çatışmalardan dolayı insanların mağdur olduğunu belirten Aksu şöyle devam etti:
“Biz kaybediyoruz, insanlar kaybediyor. Şimdi Suriçi`ndeki olaylara bakıyorsun ve insanlara bakıyorsun çok mağdur durumdalar. Hiçbir şeyi tasvip etmiyoruz. Hiç kimse istemez ölmeyi ve bu mağduriyeti yaşamayı. Biz Diyarbakır`da asırlarca Süryanisi, Ermenisi ile bir arada yaşadık. Hiç kimse birilerine sen ‘şucusun` ve sen ‘bucusun` demedi. Ne zamanki bazı menfaatler ön plana çıktı ve bölgedeki yer altı ve yer üstü kaynakları bilindi, hem içerden hem dışardan müdahaleler oldu. Dışardan birileri insanları tahrik ederek bölgeyi karıştırmak istiyor. Bunlar memlekete zarar getiriyor. İşte bunları kimse konuşmuyor.” (M. Hüseyin Temel, M. Sıddık Bilge- İLKHA)