Mısır`da meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi`ye darbe yaparak ülkeyi yönetmeye kalkan darbeci General Sisi, siyasi ve ekonomik hatalarla ülkeyi günden güne uçurumun kenarına götürüyor. Mısır halkı, darbeci Sisi rejimini istemediğini her fırsatta yaptığı protesto eylemleriyle ortaya koyarken, özellikle de son yapılan parlamento seçimlerine çok düşük bir katılımda bulunarak boykotta bulunmuştu. Ekonomik sorunların baş gösterdiği ülkede hukuksuz tutuklamalar, parti, dernek, vakıf kapatmalar, cezaevlerinde işkence ve insanlıkdışı uygulamalarla cunta yönetiminden diktatöryal rejimine geçen Sisi`den, artık asker ve bürokratlar da rahatsız.
Mısır`ın içinde bulunduğu son gelişmeleri ve İhvan-ı Muslimin Hareketinin durumunu, Türkiye`de bulunan İhvan liderlerinden Mithat Haddad`a sorduk. Haddad, Mısır halkının istemediği Sisi rejiminden artık asker ve bürokratların da rahatsızlık duyduğunu ifade ederek Sisi yönetiminin ömrünün giderek kısaldığına dikkat çekti. Cuntaya yaptıkları destekle Mısır`ı askerlerin yönetmesi gerektiğini düşünen bazı ülkelerin bu kabul edilemez tavrına da dikkat çeken Haddad, siyasal İslam`ın bir hakikat olduğunu ve bununla nasıl yaşanması gerektiğini herkesin öğrenmek zorunda kalacağı günlerin yakın olduğunu dile getirdi. İşte İhvan-ı Muslimin liderlerinden Mithat Haddad`ın sorularımıza verdiği cevaplar…
ASKER DE SİSİ`DEN RAHATSIZ
Sayın Haddad, öncelikle Mısır`ın genel durumuyla ilgili bilgi verebilir misiniz?
Mısır`da durum, darbe rejimi açısından gerçekten iyi değil. Sadece toplumun içerisinde bir rahatsızlık yok, bu rahatsızlık daha önce rejime destek veren bürokrasinin içinde, askerlerin içinde, işadamlarının içinde de başlamıştır. Yani şu anda herkeste bir korku var. Tüm kesimler bir endişe içindeler. Tabi ki en fazla rahatsız olanlar fakir halk tabakasıdır.
EKONOMİNİN TÜMDEN ÇÖKME TEHLİKESİ VAR
Peki Sayın Haddad, Mısır`ın ekonomik, güvenlik ve sosyal durumu nasıl?
Ekonomik durum, kesinlikle iyi değil. Zaten bunu uzmanlar da kabul ediyor. Mısır`da Süveyş Kanalı`nın gelirleri azalmış durumda. Rus uçağının düşmesiyle birlikte turistlerin gelişi bıçak gibi kesildi. Ve bunun gibi istikrarın sağlanamamasından kaynaklanan sorunlar Mısır ekonomisini tehdit ediyor, ekonominin çökme tehlikesinin olduğunu söyleyenler bile var. Çünkü üretim zayıf, diğer istikrarın sağlanamamasından kaynaklı yatırım sorunu da var Mısır`da. Sosyal duruma gelince; şu anda ikiye bölünmüş durumda. Tabi ki darbecilere destek verenler olabilir ama genel olarak muhafazakar ve vatanseverlerin ve İslami grupların çoğu artık tamamen darbeye karşı yer almış durumda. Bazıları sesini çıkarıyor, bazıları çıkarmıyor ama sonuçta hepsi rejime karşı bir tavır almış durumdadır. Ayrıca Sisi`nin vadettiklerinin hiçbirinin gerçekleşmemiş olması da toplumda rahatsızlık uyandırmış ve darbecilere olan desteği de ciddi bir oranda azaltmıştır. Güvenlik sorunu da sadece siyasi olarak değil adli vakalarda da kendini belli ettiriyor. Şu anda Mısır`da normal adli vakalarda da ciddi bir artış var ve güvenlik sorunu yaşanıyor.
MISIR HALKI SEÇİMLERİ BOYKOT EDEREK SİSİ`Yİ İSTEMEDİĞİNİ ORTAYA KOYDU
Sisi`nin kişiliği ve karizmasının, toplum içindeki etkinliğinde bir azalma var mı?
Evet, Sisi`nin kişiliği, karizması ciddi oranda zarar görmüştür. Çünkü vaatlerini yerine getirememiş, üstelik onun üzerinden Mısır çok kötü bir durum yaşıyor ve Sisi`nin şu anki güvenilirliği çok alt düzeylerde. Nitekim bunun en somut örneği Mısır halkının seçimlere gitmemesi olmuştur. Son olarak yapılan parlamento seçimlerinde Mısır halkı teveccüh göstermemiştir ve bunu Sisi`nin ısrarlı çağrılarına rağmen yapmıştır. Sisi defalarca Mısır halkına seçimlere katılım konusunda istekli olmalarını istemesine rağmen halk yanaşmamıştır.
DARBECİLERİN MORALİ BOZUK
Şu an darbecilerin psikolojik durumu nasıl? Karşılığında devrimcilerin psikolojisi ne durumda?
Şu anda darbecilerin morali bozuk. Çünkü sürekli destek, taraftar kaybına maruz kalıyorlar. Herkes bunu kabul ediyor ki darbeye destek verip de darbe karşısında olanlar çoktur ama darbeye karşı çıktığı halde darbeyi destekleyen kimse yoktur. Yani darbe karşıtlarının tavrında hiçbir değişiklik olmadığı ve kararlı bir şekilde devam ettiği halde darbecilerde sürekli tavır değişikliği net bir şekilde gözlemleniyor.
TÜRKİYE`DEKİ SEÇİM SONUCU TÜM ORTADOĞU İÇİN HAYIRLI OLMUŞTUR
Türkiye`deki seçimlerin Mısır`a etkisi ne olmuştur, gerek darbeciler, gerek de darbe karşıtları açısından?
Elbette ki Türkiye`deki son seçimler Mısır halkı üzerinde olumlu bir etki bırakmıştır. Yani halk iradesinin gerektiğinde üstün geleceğine dair umut olmuştur. Ve ayrıca kanaatimce bu sonuçlar, bütün Ortadoğu için hayırlı olmuştur.
BAZI ÜLKELERE GÖRE MISIR ASKERLER TARAFINDAN YÖNETİLMELİ
Dış ülkelerin darbeye ve Sisi`ye karşı tavırları nasıl şu anda; hâlâ destekleyenler var mı?
Benim gördüğüm şu ki birçok devlet Sisi`nin mutlaka desteklenmesi gerektiğini düşünüyor. Çünkü onlara göre Mısır ancak askerler tarafından yönetilebilir, ancak askerler güvenliği sağlayabilir. O bakımdan Mısır`ın askeri bir yönetimin elinde olmasını tercih ediyorlar. Ve bu ülkeler için Mısır`ın bu şekilde olması önemli bir durum.
HERKES SİYASAL İSLAM`IN BİR HAKİKAT OLDUĞUNU VE BUNUNLA NASIL YAŞANMASI GEREKTİĞİNİ ÖĞRENMEK ZORUNDA
Sayın Haddad, acaba Suudi`nin tavrında bir değişiklik var mı? Bu konuda elinizde bir veri var mı?
Tabi Suudi`nin siyasetindeki değişiklik biraz daha şeklidir. İçerik ve öz itibariyle bir değişiklik yok. Çünkü Suudiler siyasal İslam`ın hakimiyetine karşı çıkıyor. Yani bunu açıkça söylüyorlar. Suudiler siyasal İslam`ın zayıf olmasını istiyorlar. Ama yine de biz siyasal İslam`a karşı bunların tavırlarının değişmesini bekliyoruz ve umuyoruz. Çünkü bu konuda bütün halkların tavrı değişmek zorunda kalmıştır. Artık herkes siyasal İslam`ın bir hakikat olduğunu ve bununla nasıl yaşanması gerektiğini öğrenmek zorundadır.
ALT YAPI SORUNUNU BİLE ÇÖZEMEYEN ASKERLER MISIR`IN HİÇBİR SORUNUNU ÇÖZEMEZ
Mısır`ın alt yapı sorunu ile ilgili bize bilgi verir misiniz? Çünkü son sel hadiseleri Mısır`ı bayağı bir etkisi altına aldı?
Tabi aslında alt yapı sorunu ile askeri yönetim arasında bir bağlantı kurulabilir. Şöyle ki; yani bir alt yapı sorununu çözmekten aciz olan bir anlayış, nasıl yönetir Mısır`ı. Ülkeyi böyle güvenli bir şekilde sonuca götürecek şekilde yönetebilir. Demek ki bir alt yapı sorununu bile çözemeyen askerler, Mısır`ın hiçbir sorununu çözemez. Bu açıdan sel baskınları önem kazanıyor.
BİRLİKTE HAREKET ZOR AMA İMKANSIZ DEĞİL
Kendi açınızdan bu darbenin kırılması için belli bir zaman öngörüyor musunuz?
Bizim açımızdan belli bir zaman yok, kataloğumuz yok. Çünkü darbeye karşı mücadele edenlerin tümü aynı şeyleri düşünmüyor olabilir. Bunların farklı farklı teknik ve usulleri olabilir. O bakımdan biz bunların kolayca bir anda aynı tavrı ortaya koyabileceğini zor bir iş olarak görüyoruz. Fakat Allah`ın izniyle bunu da imkânsız görmüyoruz. İnşallah tüm bu devrim güçleri birleşerek darbenin ömrünü kısaltacaklardır.
SİSİ, SAĞLAM BİR AKİDEYE SAHİP İHVAN`I YIKABİLİR Mİ?
Peki önceki sorunun tersini soralım. Sisi, İhvan`ı bitirebildi, ya da başarabilecek mi?
Hayır, İhvan-ı Muslimin Cemaati, kesinlikle ilahi bir dayanağa sahip, davet aracıdır. Sisi, ne kadar da söylerse bu boştur. Çünkü bu cemaatin fertleri, ahiret sevgisi, Allah inancı, sağlam bir akide üzerine yetişmişlerdir ve tüm fertlerimiz musibetlere karşı mütevekkildirler. Ve bu zorluklar, onları daha çok birleştiriyor, daha çok birbirlerini sevmelerini sağlıyor. Dolayısıyla Sisi`nin bu çabalarını beyhude bir çaba olarak görüyorum. İhvan-ı Muslimin ayrıca kapılarını bütün herkese açıyor, gruplara elini uzatıyor ki bunlar da darbenin yıkılması ve darbe rejiminin çökmesi için mücadele etsin. Ve İhvan`ın diğer gruplarla, diğer düşüncelerden gelen insanlarla diyalog için bir ön şartı yoktur. Herkesle oturup konuşabilir, herkesle diyalog kurabilir ve gerektiğinde işbirliği yapma noktasında hiçbir engel yoktur.
ALLAH (CC) ZALİMLERE MÜHLET VERSE DE BU ONLARI İHMAL ETTİĞİ ANLAMINA GELMEZ
Biz zaferi Allah`tan bekliyoruz. Bizim zaferimizin ölçüsü insanlar, bireyler, askerler ya da güç değildir. Biz sadece çalışmakla mükellefiz, Allah`a tevekkül ediyoruz. Organlarımızla çalışır, kalbimizle tevekkül ederiz. Biz Allah`ın dinine destek oluyoruz. Allah`u Teala buyuruyor; “Eğer siz Allah`ın dinine yardım ederseniz Allah da size yardım edecektir.” ayeti var. Başka bir ayette de, “Müslümanlara yardım etmek, onlara zafer vermek bir haktır” buyuruyor Allah Teala. Yani kısacası mazlumun duası da makbuldür. Allah resulü buyuruyor; “Onunla Allah arasında perde yoktur.” Dolayısıyla biz aynı zamanda mazlumuz da, dualarımız inşallah kabul olacaktır. Allah (cc) zalimlere ne kadar mühlet verse de bu onları ihmal ettiği anlamına gelmez. Muhakkak ki Allah`ın yardımı gelmektedir. Hiçbir şekilde kendimizi avutmamız falan değildir. Allah (cc) Mü`min ve salih kullarını yeryüzünün varisleri kılacağına, onlara yeryüzünde imkân vereceğini buyurmuştur.
Sayın Haddad, verdiğiniz bilgilerden ötürü teşekkür ediyoruz.
Ben teşekkür ediyorum.