Kur`an ve sünnetin engellilere bakışı açısı hakkında değerlendirmelerde bulunan Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. İhsan Akay, engellilerin topluma kazandırılması gerektiğini belirtti.
Engellilerin Kur`an-ı Kerim`de normal bir insan gibi tarif edildiğini dile getiren Akay, “ Engellilik olağanüstü bir durum değildir. Normal insanların konumu ne ise engellilerin de konumu odur. Engellilere ekstra bir yükümlülük verilmemiştir. İnsanın gücü kadar yükümlülük vardır. Görme engellilere ve fiziki bir engeli olan ve hasta olana cihat farz kılınmamıştır. Dolayısıyla burada İslam dininin engellilere ne kadar olumlu baktığını görüyoruz. Kur`an-ı Kerim`de bazı engelli peygamberler zikredilmiştir. Bunlardan biri de Hz. Yakup`tur. Hz. Yakup görme engelli bir peygamberdir. Bunlar engelliler için bir umuttur. ‘Bak peygamberler bile engelli olabiliyorlar` demelidirler. Bu peygamberler örnek alınmalıdır. Engelliler ahirette Allah tarafından mükâfatlandırılacaktır.” Dedi.
“Engelliler kendileriyle gurur duymalıdırlar”
Engellilerin ümitsizliğe düşmemesi gerektiğine vurgu yapan Akay, “ İmam Gazali ‘insan ne melek olur, ne de hayvan olur` diyor. İnsan eğer gerçek anlamda Allah`a kul olursa bu engelli olabilir ya da olmaz meleklerin üstünde olur, Allah`a kul olmazsa hayvanların altında bir dereceye sahip olur. Dolayısıyla engelliler kendileriyle gurur duymalıdırlar, yeter ki Allah onlardan razı olsun. Asla ümitsizliğe düşmesinler.” ifadelerini kullandı.
Ailelerin engelli çocuklarını dışlamasının yanlış bir hareket olduğunu söyleyen Akay, “ Yaptığımız araştırmalara göre aileler engelli çocuklarını dışlıyorlar. Çocuğu toplumdan uzak tutuyorlar. O çocuklardan utanmamalılar.” diyerek ailelere tavsiyelerde bulundu.
“Engelliler hayatın içerisindedir, toplumun bir parçasıdır”
Peygamber efendimizin engellileri her zaman andığını ve gündeminden düşürmediğini dile getiren Akay, “ Peygamber efendimiz engelli sahabeleri vali, kadı, imam, müezzin ve öğretmen olarak tayin etmiştir. Peygamber efendimizin hayatına baktığımızda engelli sahabeleri yeteneklerine göre değerlendirmiştir. Hatta Zahir adında engelli bir sahabe ile de ortaklık etmiştir. İlla bir gün tahsis ederek engelliler gündeme getirilemez. Engelliler hayatın içerisindedir, toplumun bir parçasıdır. Her an vardır ve yeteneklerine göre onlara muamele edilmelidir. Engelliler de yeteneklerine göre değerlendirmelerini istiyorlar. Engellileri topluma kazandırmak lazım. Her insan bir madendir. Engelliler resmi kurumlarda yeteneklerine göre istihdam edilmelidir. Engellilere kimse dışlayıcı bir şekilde bakmamalıdır.” diye konuştu.
“Biz engellilere bir şey katamayız ama engelliler projeleriyle bize birçok şey katabilir”
Engellilerin kendilerine güvenmeleri gerektiğine de vurgu yapan Akay şöyle devam etti:
“Bir görme engelli niye hatip, siyasetçi, öğretmen olmasın. Yurt dışında bazı engelli hatipleri gördüm. Bunlara örnek olarak Mısırlı görme engelli hatip Abdurrahman Keyş`tir. Engellilerin zekâ seviyesi diğer insanlara göre daha yüksektir. Aileler engellilerin arkasında durmalıdır. Allah bizi yaratırken bize nasıl olacağımızı sormamıştır. Bütün insanlar Allah`ın iradesidir. Allah`ın iradesine karşı çıkılmamalıdır. Engellilere karşı görevlerimizi yerine getirmeliyiz. Biz engellilere bir şey katamayız ama engelliler projeleriyle bize birçok şey katabilir.” (M. Hüseyin Temel, Mustafa Kaynak- İLKHA)