Hüseyin Kaya / Doğruhaber

İslâm dünyasında karışıklık ve kaos devam ederken Filistinliler öldürülmeye devam ediliyorlar.

Mısır`da kukla bir yönetim, Ürdün`de ihanet içinde bir kral, Suriye`de birbirinin kanını akıtırken sevinen gruplar…

İsrail cinayetlerini, evleri yıkmayı, bombalamaları sorunsuz bir şekilde gerçekleştirebiliyor.

Müslümanların ilk kıblesini ibadete kapatma hakkını kendinde bulabiliyor İsrail.

Mescid-i Aksa`ya yönelik haddi aşan saldırılar söz konusu ve bir avuç yiğit insan canı pahasına, kanı pahasına Siyonist kudurganlığa direniyorlar.

Siyonist terör şebekesi eskiden olduğu gibi hiçbir ilke ve kural tanımadan cinayetler işliyor, mazlumların evlerini yıkıyor.

Ama hale bakınız ki, “Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış” misali terörden şikâyet ediyor.

Toprakları işgal edilmiş, mabetlerine saldırılar yapılan, gelecekleri karartılmış insanların eylemlerine “terör” diyor hayâsızca.

Neymiş, 2 ay içinde 23 siyonist bıçaklı saldırılar sonucunda cehenneme yuvarlanmış.

Saldıran Filistinliler terörist, Siyonistler de mağdur ve mazlum oluyorlar onlara göre.

Bu işte bir terslik var.

Hırsız ev sahibi tarafından kovalanmaya, darp edilmeye müstahak değil midir?

Ama burada tam tersi oluyor.

Gebertilen 23 siyoniste karşılık şehid edilen 100`e yakın mazlum var. 300 civarında yaralı ve zindanlara atılan 1500 kişi var.

Mazlumca katledilen Filistinli gençlerin yanına bıçak bırakıp onları saldırgan gibi gösterme, bu şekilde kayıtlara geçirme derdinde Siyonist çete.

Müslümanlar bile görmezken gayrimüslim topluluklardan tepki beklemenin de bir anlamı yok sanırım.