Hüseyin Sağlam / Doğruhaber/ Analiz
Duran Kalkan son açıklamalarından birinde diyor ki;
“…ABD bu konuda yeterince tutarlılık içerisinde değildir. Bir yandan bize ateşkes çağrısı yaptı, diğer yandan Türkiye`ye silahlar veriyor, akıllı silahlar. O silahlar ordunun orada burada kullanacağı silahlar değil, suikast silahlarıdır. Kime suikast yapacakları açıktır… Bu konuda ABD tutumunu net ortaya koymalı. Eğer önlenmezse basına yansıdığı kadarıyla gerçekten tehlikeli bir tutum. ABD ateşle oynuyor ama şunu da yapıyor, bir yandan Türkiye`ye silah veriyor, bir yandan Suriye`de de birçok güçle ittifak yapıyor, karşıt olanları çatıştırmak istiyor. Güçleri tükensin, diyor. İlişki ve ittifaklar böyle olmaz. Bu durum gerçekten de tehlikeli.”
Duran`ın kafası öyle böyle değil, çok karışık. PKK`ye karşı Türkiye`nin yanında, Suriye`de PYD`nin yanında duran bir Amerikan portresi Duran`ı hayli zorlamış. Ferman buyuruyor Amerika`ya, “Tutumunu netleştir” diye.
Zaten Amerikan tutumu net değil mi?
Amerika diyor ki;
“Bak Durancığım, şu anda Kandil`de konaklamanın zamanı değil. Kandil demek, atıl durumda kalmak demektir. Sen bir piyadesin, emir kulusun. Sana çık Kandil`den, Suriye`ye geç dedim, anlamadın. İşe yarayacağın bir yer varsa o da şu an için Suriye sahasıdır. Ya mesajımı alıp adam gibi Suriye`ye, benim piyadem olarak savaşmaya gideceksin, ya da akıllı bombalarla akıllanıncaya kadar adam akıllı bombalar yemeye devam edersin.”
Sizce Durangiller bu mesajı anlayamıyor mu; Yoksa?
Anlıyor, ama biliyor ki Amerikan mesajına tamam derse, kuyruğuna basacaklar da olur. Tereddütü ondan.
Kader işte! Bazen güç odakları arasındaki çelişkilerden yararlanarak palazlanırsın; Bazen de ayakları altında kalırsın. Ne yapabilirsin ki; Devrimci diyalektik böyle bir şey işte!