Akıllı telefon, tablet ve bilgisayarın tüm evlere girdiği günümüzde kontrolsüz sosyal medya kullanımı, özellikle gençleri kitap okumaktan uzaklaştırıyor. Teknoloji bağımlısı haline gelen toplumun kitap okumaya zaman ayırmadığını dile getiren kitabevi işletmecileri, özellikle gençler arasında okuma alışkanlığının yaygınlaştırılması için eğitimciler ve STK’ların çeşitli faaliyetlerle teşvik edici rol alabileceğini vurguluyor.

Toplumda kitap okuma alışkanlığının oldukça azaldığına dikkat çeken Nurefşan Kitabevi işletmecisi Velit Demir, bunun en önemli sebebinin artan teknoloji bağımlılığı olduğunu belirtti. 7’den 70’e herkesin elinde akıllı telefon veya tablet bilgisayar olduğunu ifade eden Demir, ebeveynlerin mutlaka çocuklarını denetlemesi gerekliliğine vurgu yaptı.

“Kitabevleri hediyelik eşya satan dükkâna döndü”

Kitabevlerinin kitaptan çok, okul ihtiyaçları, kırtasiye ve hediyelik eşya satan işyerlerine dönüştüğünü dile getiren Demir, “Maalesef okuma kültürü fazla olmayan bir toplumuz. Evde anne ve babalar pek okumuyor. Çocuklar da ders kitapları dışında eline kitap almıyor. Kitabın yerini şimdilerde teknoloji almış durumda. Kitap okumayan toplumların manevi ve ilmi yönden gelişmesi mümkün değil. Bu yüzden herkesin en az günde yarım saat kitap okuması gerektiğini düşünüyorum. Nasıl besinler insan vücuduna enerji veriyorsa iyi seçilmiş bir kitap da beyin için gıda gibidir.” dedi.

“Ebeveyn okursa çocuk da okur”

Çocukların anne ve babaları örnek aldığına dikkat çeken Demir, “Eğer işten eve gelen baba, eline TV kumandasını değil de kitap alırsa çocuk da böyle yapacaktır.  Ev işlerinden arta kalan vakitlerini kitap okumaya ayıran anne de güzel örnek olacaktır.” ifadelerini kullandı.

Kitap okuma alışkanlığının kazandırılması için eğitimciler ve STK’ların da üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade eden Demir, “Eğitimciler ders kitaplarının yanı sıra öğrencilerine manevi, sosyal ve kültürel kazanımlar sağlayacak kitapları da tavsiye etmeli, vermeli ve gerekirse okuyup okumadıklarını takip etmelidir. Onları okumaya teşvik edici yarışmalar yapılabilir. Sivil toplum kuruluşlarının da bu konuda öncü olması gerekiyor. Toplumda okuma alışkanlığı oluşması için kitap okuma seferberliği başlatılabilir.” diye konuştu.

“Çocuklarımız için doğru kitabı seçelim”

Gençlerin okuyacağı kitapların yakından takip edilmesinin faydalı olacağını vurgulayan Demir, “Bazı çevrelerce özellikle hedeflerine oturttukları genç nesli yozlaştırmak, dinden uzaklaştırmak amacıyla bazı kitaplar dağıtıldığına şahit oluyoruz. Bu kitapların bazılarında ateistlik ve dinsizlik aşılanmak isteniyor. Anne-baba ve eğitimciler çocuklar için en doğru kitabı seçmelidirler.”şeklinde tavsiyelerde bulundu.

“Kitap, yemek gibi bir ihtiyaç”

İslami içerikli kitaplar satan bir kitabevinin işletmecisi olan Osman Yalçınkaya ise her gün nasıl öğün atlanmadan yemek yeniyorsa mutlaka kitabın da bu şekilde düzenli okunması gerektiğini belirtti. Gençlere, okul derslerinden boş kalan zamanlarında İslami kitap okumalarını tavsiye eden Yalçınkaya, “Okul derslerinden zihin çok yoruluyor. Dünya ilimleri ile yorulan beynimizi manevi yönümüze hitap eden kitaplarla ara ara dinlendirmekte fayda var.” diye görüşünü dile getirdi.

“Allah’ın adıyla başlanan okuma fayda verir”

Kur’an-ı Kerim’deki ilk ayetin ‘Oku’ emriyle başladığını hatırlatan Yalçınkaya, “Allah’ın adıyla başlanan okuma fayda verecektir. Normal bir ders kitabını dahi okurken Allah’ın adıyla okursak ufkumuz açılacaktır. Sadece ders kitapla yetinmemek lazım. Bol bol Kur’an okumalıyız. Peygamber efendimizi tanımak için siyer, dinimizi öğrenmek için dini kitaplar okumalıyız. Manevi gelişimimizi sağlayacak kitapların yanı sıra sosyal ve kültürel yönümüzü geliştirecek kitap ve romanlar da okumak lazım.” dedi.

Okumak için illa kitap satın alınmasına gerek olmadığını vurgulayan Yalçınkaya,  Peygamber Sevdalıları Platformuna üye derneklerin kitap okumak isteyen gençlere kitap temin ettiğini dileyenlerin buralardan ödünç kitap alabileceğini söyledi. (Ayhan Kaya-İLKHA)