Şırnak İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Muhsin Hayyam Elçi, kış aylarında vatandaşların gribe karşı alması gereken önlemlerle ilgili olarak İLKHA`ya önemli açıklamalarda bulundu.
Kış aylarının başlamasıyla küçük-büyük herkesin, yaygın olarak görülen gribe karşı önlem alması ve buna göre giyinip beslenmesi gerektiğini belirten Dr. Elçi, hafife alındığında gribin ölümcül sonuçlar doğurabileceğini söyledi.
İşte grip ve alınacak önlemler ile ilgili yaptığımız röportajda yönelttiğimiz sorular ve Dr. Elçi`nin yanıtları:
Grip Nedir, Grip aşısı kime ne zaman yapılmalı?
Grip, “influenza” virüsünün solunum yoluyla insan vücuduna girmesiyle oluşan ve salgınlara yol açan bir enfeksiyon hastalığıdır. Grip, ülkemizde genellikle hafife alındığından, neden olacağı yan etkiler ve sonrasında, özellikle ileri yaştakiler, çocuklar, kronik hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemi baskılanan kişilerde, ölüme kadar varabilen ciddi sonuçlar doğurabiliyor.”
Grip nasıl bulaşır?
Gribe neden olan influenza virüsü, hasta veya taşıyıcı kişilerin hapşırması ya da öksürmesi yoluyla kolaylıkla bulaşabilir. Virüs bulaşmış ellerle temas etmek veya öpüşmek de yine bu virüsün geçmesine neden olan diğer faktörlerdir. Ayrıca grip hasta veya taşıyıcı kişinin tuttuğu kapı kolu, merdiven korkuluğu, telefon ahizesi veya havlu gibi ortak kullanım eşyalarından da bulaşabiliyor. Hasta kişilerden çevreye saçılan virüs parçacıklarının havada asılı kalabilme yeteneğine sahip olması, bulaşıcılığı daha da artırıyor. Hasta kişinin kapalı bir ortama girip çıkması bile o ortamda bulunan kişileri, virüsün bulaşması bakımından risk altına sokuyor.
Bu nedenle grip ev, iş yeri, okul, kreş ve toplu ulaşım araçları gibi kapalı mekanlarda çok kolay bulaşıyor. Virüsü kapmış ancak henüz belirgin yakınmaları olmayan, bir başka deyişle taşıyıcı kişiler de hastalığı bulaştırabiliyorlar. Eğer kişinin bağışıklık direnci güçlüyse, gribi hafif bir ateş yükselmesi ve halsizlik ile birkaç gün süren kuru öksürükle ayakta da geçirebiliyor. Bu kişiler iş ve sosyal ortamdan kopmadıkları için de virüs kolaylıkla başkalarına bulaşabiliyor.
Gribin belli bir etki süresi var mı?
Grip tedavi edilirse bir haftada, edilmezse 7 günde geçer sözünden de anlaşılacağı üzere, bu hastalık kendi kendine de düzelebiliyor. Dolayısıyla grip, bağışıklık sistemi güçlü olan insanlarda genellikle endişe edilecek tablolara neden olmuyor. Gribal enfeksiyonda yatak istirahatinin yanı sıra, gerektiği durumlarda yakınmaları hafifletmeye yönelik tedaviler de uygulanmaktadır. Örneğin ateş düşürücü ilaçlar verilebilir, kas veya eklem ağrılarını gidermek amacıyla ağrı kesicilerden yararlanılabilir. Yeni çıkan bazı ilaçlar da, ilk belirtilerin başlamasından sonraki 24 - 48 saat içerisinde alındığında, gribin daha kolay atlatılmasını sağlıyor. Bağışıklık sistemi güçlü olan çoğu insan için 5- 7 gün yatak istirahati ve bol sıvı alımı bile yeterli oluyor.
Grip tedavisinde nelere dikkat edilmelidir?
Halk arasında antibiyotiklerin gribal enfeksiyon üzerinde etkili olduğu yönünde yanlış bir inanış var. Ancak antibiyotikler bakteriler üzerinde etkili oldukları için grip tedavisinde hiçbir yarar sağlamazlar. Üstelik zararlı etkilere de sahip olabilirler. Solunum sistemimiz, bünyesinde yararlı bakterileri de barındırıyor. Gelişigüzel kullanılan antibiyotikler ise zararlı mikropları vücudumuzdan atmakla görevli olan bu bakterileri yok edebiliyor. Bunun sonucunda virüsler vücudumuza kolaylıkla girebiliyor ve çeşitli hastalıklara neden olabiliyor. Dolayısıyla, antibiyotikler hiçbir zaman hekim önerisi olmadan alınmamalıdır.
Grip Hastalığı Öldürücü olabilir mi ?
İnfluenza virüsünün yol açtığı bir solunum sistemi hastalığı olan grip; aniden 39 - 40 dereceye kadar çıkan yüksek ateş, aşırı halsizlik, kuru öksürük, baş ağrısı, şiddetli kas ve eklem ağrılarıyla insanı yatağa düşürebilecek kadar ağır seyredebiliyor. Bu hastalık tablosuna kimi zaman bulantı, nadiren de kusma eşlik edebiliyor. Kuru öksürüğe balgam eklendiği takdirde çok dikkatli olunması gerekiyor. Bu belirti, gribin arkasından zatürree gelişebileceğine işaret edebiliyor. Dolayısıyla, özellikle balgamlı öksürüklerde zaman kaybetmeden bir hekime başvurmak, yaşamsal önem taşıyabiliyor.
Grip hangi hastalıklara dönüşebilir?
Grip, dikkat edilmediği takdirde larenjit, farenjit, sinüzit ve orta kulak iltihabına dönüşebiliyor. Sonbahar ve kış aylarında çocuklarda görülen orta kulak iltihaplarının yaklaşık yüzde 30-35‘inin nedeni olabiliyor. Daha da önemlisi; zatürree, menenjit, beyin ve kas iltihabı gibi yaşamı tehdit eden veya ölümle sonuçlanan hastalıklar da ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle, özellikle risk grubundaki kişilerin salgın mevsiminden önce grip aşısı yaptırmaları çok önemli.
Grip aşısının etkinliği hakkında da bilgi verir misiniz?
Grip aşısı inaktive edilmiş influenza virüslerinden yani insan vücuduna zarar vermeyen antijenlerinden yapılıyor. Aşı uygulandıktan sonra bağışıklık sistemi aşıdaki inaktif virüse karşı antikorlar oluşturuyor. Daha sonra, aktif virüsle karşılaşıldığında, önceden oluşmuş antikorlar enfeksiyon oluşumunu önlüyor veya ağır hastalık riskini azaltıyor.
Grip aşısı herkese uygulanabilir mi ve zaman yaptırmak gerekiyor?
Grip aşısının mutlaka salgın başlamadan önce yapılması gerekiyor. Aşının etkisinin ortaya çıkması için aşağı yukarı 2-3 haftalık bir süreye ihtiyaç duyuluyor. Dolayısıyla, grip aşısı için en uygun zaman sonbahar, özellikle de Eylül ve Ekim aylarıdır. Eğer bu aylada aşı olamamış, grip hastalığı da geçirmemiş, fakat risk grubunda olanlar, bahar aylarına kadar da aşı yaptırabilir.
Aşı, 6 aydan küçük bebekler, hamileliğin ilk 3 ayı içerisindeki anne adayları, yumurta ve tavuk proteinlerine alerjisi olan kişiler dışında herkese yapılabilir.
Ayrıca, 38 derecenin üstünde ateşi olan hasta kişilerde, aşı uygulamasının ateş düştükten sonra yapılması gerekiyor.
Grip aşısı tekrar edilmeli mi?
Grip aşısının her yıl tekrarlanması gerekiyor. Bunun nedeni ise, virüslerin her yıl kendilerini değiştirdikleri için, bir önceki yılın aşısının sonraki yıl koruyucu özelliğini yitirmesi. Grip aşısında tek doz yeterli oluyor. Daha önce hiç grip aşısı yaptırmamış olan 8 yaşından küçük çocuklarda ise aradan en az 4 hafta geçtikten sonra ikinci doz aşılama yapılması gerekiyor. Genellikle 2 -3 hafta sonra etkili olmaya başlayan grip aşısının koruyuculuk süresi de 6 - 12 ay sürüyor. Aşının koruyuculuğu ise karşılaşılan virüsle, aşının içerdiği antijenik yapının uyumuyla ilişkili. Aşıdaki antijenler virüsle ne kadar uyumluysa, korumanın da o kadar iyi sağlandığını gösterir.
Grip aşısı ile koruyuculuk, 65 yaş altındaki sağlıklı erişkinlerde yüzde 70-90 gibi yüksek oranlarda seyrediyor. İleri yaşlarda bu etki yüzde 30-40 oranında azalmakla birlikte, hastalığın hafif geçirilmesi sağlanıyor. Yapılan kısıtlı sayıdaki çalışmalara göre, grip aşısının çocuklar üzerindeki koruyuculuk oranı ise yüzde 22-91 arasında değişiyor.
Grip aşısının yan etkileri var mı?
Grip aşısının damar yoluyla verilmemesi gerekiyor. Aksi takdirde çeşitli komplikasyonlar gelişebiliyor. Grip aşısı başka bir bölgeye yapılmak kaydıyla diğer aşılarla beraber de uygulanabilir. Aşı sonrası nadiren hafif geçen nezle türü bir tablo oluşabiliyor. Aşı yapıldıktan sonra enjeksiyon bölgesinde ender görülse de; kızarıklık, şişlik, morarma, ateş, kırıklık, titreme, yorgunluk, baş ağrısı, terleme, kas ve eklem ağrıları gibi yan etkiler ortaya çıkabiliyor. Çok rahat tolere edilebilen bu yan etkiler de, 1-2 gün içinde kendiliğinden geçiyor. Ancak bu yan etkilerin dışında başka bir şikayet oluştuğu takdirde mutlaka bir doktora başvurulması gerekiyor.
Son olarak, grip hastalığı bakımından risk grubunda kimler yer alır?
Birincil risk grupları şunlardır:
- 65 yaş ve üstündeki kişiler (özellikle huzur ve bakım evlerinde kalanlar)
- Kronik hastalığı olanlar: Kalp damar sistemi hastaları; akciğer, karaciğer ve böbrek hastaları; romatizma hastaları, diyabet hastaları ve endokrin sisteme ait hastalıkları olanlar
-Bağışıklık sistemleri baskılanmış kişiler: Kanser hastaları, organ ve kemik iliği nakli yapılanlar
-6 aydan büyük çocuklar
-Uzun süreli aspirin tedavisi alan çocuklar ve gençler
-Hamileler (ilk üç aydan itibaren) ve emziren anneler.
Bunların dışında sağlık çalışanları da risk grubu arasındadır.
(İLKHA)