ELAZIĞ - Etkinlik İlyas Öztürk hocanın Kuran tilavetiyle başladı. Daha sonra günün anlam ve önemine binaen Yeni İhya-Der Yönetim Kurulu Başkanı Abdulcelil Demir kısa bir konuşma yaptı.
 
Muharrem ayının öneminden bahseden Demir, ``Tarihin başlangıcı olarak Peygamberimizin Mekke`den Medine`ye hicret etmesini temel kabul eden takvimin kameri yıllarında yeni yıl içinde bulunduğumuz Muharrem ayı ile başlamaktadır. Bu ayda birçok önemli olay meydana gelmiştir. Onlardan bir kaçını burada belirtmek istiyorum. Hz. Nuh`un tufandan kurtulduğu gün, Hz Musa`nın Kızıldeniz`den geçtiği ve onu takip eden Firavun`un boğulduğu gün ve Hz Yunus`un balığın karnından kurtulduğu gündür. Ayrıca Peygamberimizin (s.a.v) biricik sevgili torunu İmam Hüseyin`in (r.a) hunharca, vahşice, canavarca bir şekilde şehit edilişi de yine bu aya denk gelmektedir.
 
Peygamberimizin ``cennet gençlerinin ve şehitlerin seyyidi`` olarak nitelendirdiği bu sevgili torununu yok etmeyi amaç edinen yöneticilerin o gün işbaşında olması büyük bir talihsizlik olarak karşımıza çıkmıştır. O zamanlar herkes tarafından ahlaksız, sarhoş ve zinakar olarak bilinen Muaviye`nin oğlu Yezid (lanetullahi aleyh) ve onun güruhu Hz. Hüseyin ve 72 yakınını şehit etmekle kalmamış bu Mübarek insanların cesetlerine karşı da vahşice davranmıştır. Yezid özelikle İmam Hüseyin`in kesik başıyla oynamış, tekmelemiş ``Bedir`in intikamı artık alındı`` diyerek içindeki kiniyle korkunç bir delaleti ortaya koymuştur" dedi.
 
Program grup kervanın seslendirdiği ilahilerle devam etti. İlahilerden sonra programa konuşmacı olarak katılan Mehmet Göktaş kürsüye davet edildi.
 
İzzet Zilleti Kabul Etmez
Konuşmasına Allah`ın selamıyla başlayan Göktaş Hoca, Hz. Hüseyin`in şehit olması ve izzetin zilleti asla kabul etmeyeceğini göstermesi gerektiğini belirterek, ``Kendi kendime çok düşündüm Hüseyin Kufe`ye değil de Basra`ya gitseydi. Orayı değil başka bir yeri tercih etseydi. Ama olmaz, çıkar yol yoktu. Hz Hüseyin Kufe`ye gitmeliydi. Şehit olmak zorundaydı. Başka bir seçenek yoktu. Aksi takdirde Allah`ın dini sönük kalacaktı. Hüseyin`den sonra gelecek olan alimler belki de zulme rıza gösterip zalimlere boyun eğecekti. Şehadet gerekliydi, zulme karşı direniş olmalıydı. Hüseyin bütün bir ümmetin adına ciddi bir farzı yerine getirdi`` şeklinde konuştu.
 
Savaş meydanında Hz Hüseyini birazdan hunharca, barbarca şehit edecek olan insanların onun arkasında namaza durduklarını belirten Göktaş, Hüseyin sadece bir şehit değildir, bir Peygamber torunu değildir. Yezit de sadece bir katil değildir. Onun çok çok ötesinde bir şeydir diyerek" konuşmasına son verdi.
Sinevizyonla devam eden program, kız çocuklarının okuduğu şiir ve dualarla son buldu.
 
 
 
 
 
 
(Sadullah Şahin - İLKHA)