Hüseyin Kaya / Doğruhaber

1 Kasım seçimleri için hazırlık yapan Ak Parti yöneticileri yapacakları birçok şeyi sıralarken bir de “Fabrika ayarlarına dönüş” sözü de verdiler.

Tabii bundan 2011 öncesini mi, 2007 öncesini mi yoksa 2002`yi mi kastettiler anlamadım.

Süreç ortaya çıkınca bundan kastın ne olduğunu da öğreniriz.

Bu arada Pkk`nin sessiz sedasız “Fabrika ayarlarına” geri döndüğünü de görmüş olduk.

Bakın KCK yöneticilerinden Murat Karayılan, telsizden neler söylemiş:

“Öz yönetim ilanlarının HDP`nin oylarını pek de azaltmadı, bazı yerlerde artırdı. Bu, demokratik özerkliğin halkımız tarafından benimsendiğini göstermektedir. Buralarda psikolojik savaş, katliam ve tehditler sonuç almamıştır; halkımız özgürlükte, demokraside ve özellikle de demokratik özerklikte ısrar sahibidir. Temsil ettiğimiz değerler, üzerinden yükseldiğimiz temeller, içinde bulunduğumuz süreç, Ortadoğu`nun içinde bulunduğu durum ve mücadelemizin bugün ulaştığı düzey gösteriyor ki, kazanacak olan biziz. Halkımız devrim aşamasındadır.”

Pkk yine devrimden söz etmeye başladı. Yine demokrasiden söz etmeye başladı.

Bundan sonrası oldukça kritik.

Savaşın yayılması ve yer yer ortaya çıkması muhtemel başarısızlıklar 90`lı yılların “ajan”, “objektif ajan”, “hain” gibi tanımlarını ve beraberinde iç infazları getirecektir.

Devrime inanmış bir komünistin gözünde her muhalif haindir ve infazı gerekmektedir.

Pkk`nin “fabrika ayarlarına dönüş”ü dikkatle takip edilmeli ve sistem bir yerden itibaren resetlenmelidir. Aksi takdirde kirli ve kanlı bir süreç kaçınılmaz olarak kapıdadır.