İSTANBUL: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya'da düzenlenecek G20 Liderler Zirvesi'ne ilişkin, "İnanıyorum ki Antalya Zirvesi'nin sonuç bildirgesi dolu dolu bir sonuç bildirgesi olacak ve bundan sonraki G20'lerde de buraya çok atıfta bulunulacaktır. 'Antalya Zirvesi'nde alınan karar' veyahut da 'Antalya Zirvesi'nde belirlendiği gibi' şeklinde atıfta bulunmak suretiyle geleceğe yönelik G20'lere de o bir yol haritası çizecektir" dedi.

Erdoğan, Mabeyn Köşkü'nde Anadolu Ajansı (AA) Türkiye Haberleri Yayın Yönetmeni Hasan Öymez'in sorularını yanıtladı.

G20'nin ilk toplantısını, dünya ekonomik krizinin de yoğun olduğu 2008'de Washington'da yaptığını hatırlatan Erdoğan, Avustralya Brisbane'deki G20 dışında bütün G20'lere katıldığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, o günden bu yana bu konuda bir hafıza oluştuğuna işaret ederek, "Tabii G20'deki açılımlar veya açılımların dışında gündeme gelen konular ile ele aldığımız zaman hakikaten dünyada ekonomik bileşenlerin bir araya geldiği bir forumdur G20. Ama sadece bununla mı kalıyor? Hayır. Bunun dışında da özellikle çalışma yemeklerinde dünya gündeminde çok farklı konular da oluşabiliyor. Şu anda mesela iklim değişikliği, bu çalışma yemeklerinde görüşülecek konulardan bir tanesi. Uluslararası terörizm yine bu konuda ele alacağımız önemli başlıklardan bir tanesi" diye konuştu.

Antalya'daki bu zirvede güvenli bölge olarak ilan edilen yerin son durumunu görmek istediğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Diyebilirim ki önemli bir hazırlık döneminden geçtik ve başarılı da bir yapılanma oldu. O gün yaptığımız ikazlarla birlikte de inanıyorum ki ayın 14'üne, 15'ine, 16'sına çok daha farklı bir şekilde zirveyi oturtmuş olacağız. Çünkü ilgili arkadaşlarımız ellerinden gelen bütün gayretleri gösterdi. Bu gayretlerle birlikte de gerek ev sahibi olarak bizler, gerekse misafirlerimiz, kalacakları mekanlar itibarıyla olsun, yapacakları görüşme mahalleri itibarıyla olsun, inanıyorum ki bundan önce yapılanlardan çok daha farklı bir zemini, mekanı burada bulacaklar ve unutamayacakları bir Antalya Zirvesi'ni yaşayacaklar diye düşünüyorum."

"Toplantıları yaptılar ve neticelerini bize sundular"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ve Avrupa Birliği başta olmak üzere 20 ülke ve çeşitli uluslararası kuruluşlar katıldığında 35 grubun zirvede bir araya geldiğini dile getirerek, şu bilgileri paylaştı:

"Bu çalışmalarda bizler Türkiye olarak ikili görüşmeler, ikili görüşmelerin dışında heyetler arası bazı görüşmeleri yapmak suretiyle, gerek bizden önce Avustralya, gerek bizden sonra Çin Halk Cumhuriyeti olmak üzere tabii bir troyka söz konusu. Bu görüşmelerde de bizler geleceğe yönelik neler yapacağız? Bu açılım grupları dediğimiz, 6 açılım grubu var. 6 açılım grubu içerisinde iş adamları grubu var, emek dediğimiz sendikalar grubu var, STK'lar grubu var, Genç 20 diye ifade ettiğimiz grup var, B20 var. Bizim dönemde buna ilave ettiğimiz grup da Kadın 20 (W20)."

Söz konusu 6 grubun da kendi içinde bazı açılımları olduğunu anlatan Erdoğan, tarım, enerjiyi içeren birçok başlıkların da çalışmaların içine konulduğunu ve bu çalışmalarla, şu ana değin 70'i aşkın toplantı yapıldığını kaydetti. Erdoğan, "Öyle zannediyorum ki bugüne kadar yapılan G20 toplantılarının bu noktada en verimli, en hareketli, en çalışkan.... Bu sadece Türkiye içerisinde yapılmıyor, Türkiye dışında da ABD başta olmak üzere birçok ülkede, buralardaki bizim belirlediğimiz isimler, heyetler, kendi sekreterleriyle bu ülkelere gitmek suretiyle bu toplantıları yaptılar ve daha sonra da bunun neticelerini bize sundular. En son Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde tüm bu heyete bir yemek verdim ve bu yemekte de kendilerinden bunu özellikle dinledim" diye konuştu.

Erdoğan, W20'nin ilklerden biri olduğunu, enerji, KOBİ'ler, gıda güvenliği ve iklim değişikliği konularının da ele alınacağını belirterek, uluslararası terörizm konusunun bir çalışma yemeğinde gündeme getirileceğinin ve konuşulacağının altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnanıyorum ki Antalya Zirvesi'nin sonuç bildirgesi dolu dolu bir sonuç bildirgesi olacak ve bundan sonraki yapılacak olan G20'lerde de buraya çok atıfta bulunulacaktır. 'Antalya Zirvesi'nde alınan karar' veyahut da 'Antalya Zirvesi'nde belirlendiği gibi' şeklinde atıfta bulunmak suretiyle geleceğe yönelik G20'lere de o bir yol haritası çizecektir" değerlendirmesinde bulundu.

"İslami finansın buna girmesi de çok ciddi bir güç katacaktır"

Her G20'nin kendine has bazı başlıkları olduğuna dikkati çeken Erdoğan, Türkiye'nin başlıklarını "Kapsayıcılık", "Yatırım" ve "Uygulama" şeklinde sıraladı.

Erdoğan, gençliğin, kadınların, KOBİ'lerin kapsayıcılığın içine alındığını belirterek, şunları anlattı:

"Kapsayıcılıkla beraber, kapsayıcı bir büyüme anlayışı var. Bunu buraya taşımış olduk. Bu bakımdan çok önem arz ediyor, kimseyi dışlamıyorsunuz. Çünkü gelir gruplarını burada masaya yatırdık. Az gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkeler önem arz ediyor. Gelişmiş ülkelerin bu noktada o diğer gelir gruplarına karşı duruşunu kapsayıcılık içerisinde ele almış bulunuyoruz. Yatırımlar noktasında, altyapı yatırımları önem arz ediyor. Altyapı yatırımlarında 2030'a kadar bir rakam var ki bu rakam birilerini ürkütebilir. Nedir bu? 80 trilyon dolar ile 100 trilyon dolar arasında bir yatırımın gerçekleşmesi.

Peki bu nasıl olacak? Burada kamu-özel iş birliği büyük önem arz ediyor. Eğer kamu-özel iş birliğiyle bu adım atılırsa o zaman bu problem ortadan kalkar. Altyapı yatırımları olmaksızın üstyapıyı gerçekleştiremezsiniz. Onun için de az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin burada özellikle kamu ve özel iş birliği yapmak suretiyle.... Türkiye bunun en önemli, en güzel örneklerinden bir tanesidir ve biz son 12 yılda bunu bu şekilde başardık. Bundan sonra da bu süreci yine bu şekilde sürdüreceğiz. Türkiye'de 'Katılım AŞ' diye ifade ettiğimiz, 'İslami bankacılık' diyorlar, gerçi ben bankacılık olayına pek sıcak bakmıyorum, İslami finans olarak bu iş ele aldığımız zaman buradan da çok ciddi bir çıkış, çünkü İslami finansın buna girmesi de çok ciddi bir güç katacaktır diye düşünüyorum. Bu konuyla ilgili çalışmalar da sürekli olarak devam etti."

"Uygulama" olmadıktan sonra diğerlerinin anlamının bulunmadığını dile getiren Erdoğan, "Uygulamayı, o iradeyi ortaya koyacak olan nedir? Yöneticilerdir. Yöneticiler burada çok ciddi bir irade ortaya koymak zorundadır ki burada neticeyi elde edelim" dedi.

Kyoto Protokolü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20'deki çalışma yemeklerinden birinin iklim değişikliği üzerine olacağını belirterek, "BM Genel Sekreteri'nin riyasetinde ilkim değişikliği noktasında konferans sistemiyle açıklamalarda bulunduk. Bu açıklamalarda Almanya Şansölyesi ve şahsım, öbür tarafta Peru Cumhurbaşkanı. Tabii 30 Kasım'da ev sahipliği yapacağı için Sayın Hollande gibi, biz burada hep birlikte buna katılmak suretiyle bazı açıklamalarımız oldu. Bu açıklamaları yapmak suretiyle biz de bunu G20'de çok daha detaylı olarak ele alacağız" şeklinde konuştu.

"Burada tabii bir defa Kyoto Protokolü aslında belirleyici, hala Kyoto Protokolü'nü imzalamayan ülke veya ülkeler var. Bunun halledilmesi gerekiyor" diyen Erdoğan, "Bir de tabii burada özellikle bu salınım meselesi çok çok önemli. Burada o ölçüyü kaçıranlar var, kaçırmayanlar var ama burada asıl adımı atarken, az gelişmiş veya en az gelişmiş, gelişmekte olan ülkeler noktasında bu başarıyı elde edebilmek için gelişmiş ülkelerin burada mali desteği vermesi gerekir ki bu ülkeler iklim değişikliğini tehdit eden bu unsurları ortadan kaldıracak adımları atsınlar. 30 Kasım Paris Zirvesi, aslında bir finaldir. Bu zirvede bunlar masaya yatırılarak, oradan çıkacak kararlar inanıyorum ki dünyanın geleceğini tehdit eden böyle bir adımı da açıklığa kavuşturur ve böylece bir tehditten kurtulmuş oluruz" değerlendirmesini yaptı.

Zirve programı

Erdoğan, G20'deki görüşmelerine ilişkin programın büyük ölçüde netleştiğini belirterek, programa 13 Kasım itibarıyla başlayacağını söyledi.

Japonya Başbakanı Şinzo Abe ile 13 Kasım'da gerek ikili, gerek heyetler arası görüşme yapacaklarını, akşam da kendilerine yemek vereceğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Buradaki görüşme bizim Japonya ile olan görüşmemizi büyük ölçüde bitirmiş olacak. Bundan sonra 14'ünde yine Antalya'da birçok liderle ikili görüşmelerimizi yapmış olacağız. 14, malum zirvenin başlama günü değil ama o günü erkenden gelen liderlerle zenginleştirmiş olacağız ve o gün değerlendirilmiş olacak. 14'ünün akşamı gelebilen tüm lider ve eşlerine yemeğim olacak. 15'inde ise ilk ikili görüşmemi Sayın Obama ile yapacağız. Onun öncesinde tabii iş adamlarına, aynı şekilde sendikalara, onlara bir hitabımız olacak. Sabahleyin yapacağımız işler bunlar. Ardından da yine ikili heyetler arası görüşmeler olmak üzere, hatta hatta belki bu arada uluslararası bazı kurumlarla da görüşmelerimiz olacak. Yani öyle zannediyorum ki gelen liderlerden görüşmediğimiz lider büyük ölçüde kalmaz. Hepsiyle görüşme yapmaya çalışacağız. Şu anda kesinleşen, kesinleşmeyen noktasında bu tür toplantılarda birçok kesinleşmeyenler orada toplantı esnasında kesinleşir ama ev sahibi olarak bunu en üst düzeyde gerçekleştirmeye çalışacağız."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anadolu Ajansı'na, bu konuya gösterdiği ilgiden dolayı da teşekkür etti.

Hasan Öymez'in, "Çorbada bizim de tuzumuz olacak. Zirvenin ana fotoğraf dağıtıcısı olarak, bütün fotoğrafları biz yayınlayacağız" sözleri üzerine Erdoğan, "Sadece çorbada tuzunuz olmayacak, çorbanın kendisi olacaksınız. Anadolu Ajansı bu" şeklinde karşılık verdi.