GAZZE FİLOSUNA YÖNELİK İSRAİL SALDIRISINA İLİŞKİN TÜRKİYE ULUSAL YARGI MERCİLERİNDE MAZLUMDER TARAFINDAN YÜRÜTÜLEN HUKUKİ SÜREÇ

A. GİRİŞ :

Kamuoyunda “Mavi Marmara olayı” olarak bilinen Filo aktivitesini son yüzyılın en önemli insan hakları aktivitesi olarak görmekteyiz. Bu nedenle de aktivitenin fikir aşamasından uygulama aşamasına kadar içerisinde olmayı bir vazife olarak bildik.

Dünyanın 33 farklı ülkesinden bir araya gelen insan hakları aktivistleri ve yardım gönüllülerinin bulunduğu, donatanı İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) olan, Türkiye bayrağı taşıyan, sahibi ve işleteni Türkiye vatandaşı olan “Mavi Marmara” gemisi ve dünyanın değişik ülkelerinden gelen 6 ayrı gemiden oluşan insani yardım filosu, 28 Mayıs 2010 tarihinde “insani yardımları Gazze`ye ulaştırmak” ve “Gazze`ye uygulanan ambargoya dikkat çekmek” için yola çıkmıştır.

Gemilerin uluslararası sularda ilerlediği 30 Mayıs 2010 gecesi saat 04.30 sularında İsrail helikopterlerinden ve hücum botlarından silahlı askerler gemiye saldırarak gemide bulunan savunmasız ve silahsız insanların üzerlerine rastgele ateş açmıştır. Bu saldırıda 9 kişi hayatını kaybetmiş, 50`den fazla insan yaralanmıştır. Gemilerde bulunan tüm yolcular ve mürettebat, silah zoruyla işgalci İsrail`in Ashdod Limanı`na götürülerek hukuksuzca sorgulanmış, rızaları hilafına fotoğrafları çekilmiş, parmak izleri alınmış, bazı yolculardan tükürük, kan ve saç örneği de alınmış ve “İsrail`e illegal yollardan girmekle” suçlanıp hapsedilmişlerdir. Yolcuların şahsi eşyaları yağmalanmış, filoda bulunan gemiler ve yükleri de müdahaleyi yapan İsrail tarafından gasp edilmiştir. Saldırı sırasında özellikle basın mensuplarının kameraları, fotoğraf makineleri ve gemiden canlı yayın yapılmasını sağlayan diğer cihazlar parçalanmıştır. Basın mensupları görevleri başındayken öldürülmüş, yaralanmış ve darp edilmişlerdir. Söz konusu olaylar gemide bulunan kameralarca saniye saniye kayıt altına alınmıştır.

Olayın vuku bulduğu gün derneğimizce başta Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve gemide yolcusu bulunan devletlerin (diplomatik temsilcilikleri kanalıyla) hükümetlerine olmak üzere, irtibatta bulunulan ulusal ve uluslararası Sivil Toplum Kuruluşlarına, İsrail`deki insan hakları aktivistleriyle ve Hukukçularla irtibata geçilmiş ve “zulme sessiz kalmayın” çağrısı yapılmıştır. Ayrıca gemide bulunan avukatlar için kayıtlı bulundukları barolara bilgilendirme yazısı geçilerek Tel-Aviv Barosundan hukuki yardım talep edilmiş ve olayın ertesi günü, iletişime geçilen avukatların mağdurlarla irtibat sağladıkları bilgisi alınmıştır.

Mavi Marmara gemisinde yakını bulunan ailelerle birlikte Sultanahmet`te İstanbul Cumhuriyet Savcılığına, işgalci İsrail devleti ve saldırıya katılan askerlerle ilgili suç duyurusunda bulunulmuştur.

Saldırının hemen akabinde Türkiye`de olayı kaygı ile izlemekte olan yüzden fazla İnsan Hakları gönüllüsü hukukçu – avukat bir araya gelerek MAZLUMDER İstanbul Şubesi Hukuk Komitesi bünyesinde bugüne kadar devam eden süreci takip etmiştir.

B. YÜRÜTÜLEN HUKUKİ SÜREÇ :

Gazze`ye doğru yola çıkan gemilere İsrail`in saldırısının ardından MAZLUMDER İstanbul Şubesi Hukuk Komitesi acil olarak toplanarak bu saldırıya karşı başvurulacak hukuki yolları istişare etmiştir. Bu çerçevede:

1. Gemi yolcuları henüz Türkiye`ye gelmemiş iken :

a. “Hükümete çağrı” başlıklı bir metin kaleme alınarak, hükümetin uluslararası arenada yapması gereken hususlar tek tek belirtilmiş, bu metin T.B.M.M`ye, T.C. Başbakanlığı`na, T.C. Dışişleri Bakanlığı`na ve basına geçilmiş, herkes sorumluluğa davet edilmiştir.

b. “İsrail Yine İnsanlığa Saldırıyor” başlıklı bir basın açıklaması yapılmış, bu metinlerde İsrail saldırısı tüm yönleri ile ele alınarak yapılması gerekenler tek tek sayılmıştır.

http://www.mazlumderistanbul.org/default.asp?sayfa=aciklama_detay&aciklama=155

2. 01.06.2010 günü –saldırıdan birgün sonra- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı`na İsrailli yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunulmuş, bu suç duyurusuna İstanbul ve diğer illerden yolcu yakınlarının da katılımı sağlanmıştır. Suç duyurusunda İsrail`in işlemiş olduğu tüm suçlara ayrıntılı olarak değinilmiş, söz konusu suçları soruşturma yetkisinin Türkiye`de olduğu anlatılmıştır. Bu suç duyurumuz üzerine Türkiye`de Cumhuriyet Savcılıkları tarafından soruşturma başlatılmıştır.

3. Başlatılan soruşturmanın sağlıklı bir şekilde amacına ulaşmasının sağlanması ve takibi için filo katılımcısı kurumların ortak kararıyla Türkiye`de yürütülecek ceza soruşturması sürecinin MAZLUMDER gönüllüsü avukatların koordinatörlüğünde yürütülmesine karar verilmiştir.

4. Filo katılımcısı yolcular Türkiye`ye dönene kadar yapılabilecek muhtemel girişimler, yolcuların ve yolcu yakınlarının yasal hakları vb. bilgilendirmeler yolcu yakınları ve kurumlara yapılmıştır.

5. 03.06.2010 sabaha karşı 02.30`da Türkiye`ye dönen yolcular, MAZLUMDER gönüllüsü avukatlar tarafından Adli Tıp`ta karşılanmış, saldırıda şehit olan 9 kişinin otopsilerinde hazır bulunulmuştur. Bunun yanı sıra tüm yolcuların Adli Tabiplikçe kan, idrar ve yaralanmaya bağlı tüm tahlillerinin yapılması gönüllü avukatlarımızca titizlikle takip edilmiş ve yaklaşık 400 yolcuya ait Adli Tıp Ön Raporunun savcılıktaki ceza soruşturma dosyasına dahli takip edilmiştir.

6. Yolcuların İsrail tarafından iade edilmeyen ve kaybolan eşyalarının tespiti için kayıp eşya tutanağı oluşturulmuş, yolcuların özel eşyalarının bulunduğu bavulların görüntüleri kameraya alınmıştır. Ayrıca birçok yolcunun bavullarının darmadağın edildiği ve içindeki elektronik eşyaların (bilgisayar, kamera, fotoğraf makinesi, ses kaydediciler vs.) parçalanmış bir halde gönderildiği, birçoğunun ise gönderilmediği ve hatta bazı bavulların tamamen boş gönderildiği tespit edilmiştir. Bu görüntüler soruşturmayı yürüten Savcılığa delil olarak sunulmuştur.

7. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığında yürütülen soruşturma kapsamında Türkiye`de bulunan yabancı uyruklu yolcuların ifadelerine başvurulmuş, 30 civarında yolcunun ifadesi gönüllü avukatlarımız ve MAZLUMDER gönüllüsü tercümanlar vasıtasıyla alınmıştır. Soruşturma daha sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, ilk yaptığımız şikayetler kapsamında devralınmış ve yürütülmüştür.

8. 19–26 Haziran 2010 tarihleri arasında, bu soruşturmada görev yapacak gönüllü avukatlarımız ile toplantılar yapılmıştır. Bu toplantılarda soruşturma evresinde izlenecek hukuki yöntem usul ve esas yönünden irdelenmiştir.

9. Filo yolcularından alınan bilgiler ve basına yansıyan görüntüler doğrultusunda İsrail`in saldırısının ve kendilerine uyguladığı muamelenin hukuksuzluğu karşısında hakları hatırlatılmış ve hukuki yardımın nasıl yapılması gerektiğine ilişkin istişare ve bilgilendirme yapılmıştır.

10. Yine farklı tarihlerde MAZLUMDER İstanbul Şubesi`ne çağrılan yolculara guruplar halinde, süreç ve izlenmesi gereken hukuki yollar hakkında ayrıntılı bilgi verilmiş, yolcuların ellerinde bulunan ve delil niteliği taşıyan video, fotoğraf vb. delil niteliğindeki belgelerin soruşturma dosyasına dahli için derneğimize teslimi talep edilmiştir. Derneğimize teslim edilen fotoğraf vb. görüntülerden bir video hazırlanarak savcılığa delil olarak sunulmuştur.

11. 22.06.2010 tarihinde bir basın toplantısı yapılarak saldırı sonucu hayatını kaybeden yolcuların otopsi raporları değerlendirilmiş ve şimdiye kadar işleyen hukuki süreç hakkında kamuoyuna bilgi verilmiştir. http://www.mazlumderistanbul.org/default.asp?sayfa=haber_detay&haber=944

12. İstanbul dışında yaşayan filo yolcularının ifadelerinin talimat ile alınma ihtimaline binaen 47 ildeki 161 yolcuya bulundukları illerden MAZLUMDER gönüllüsü avukatlar tahsis edilmiştir. Anadolu`daki gönüllü avukatlarımıza sürece dair bilgileri ileten bir yazı ile bölgelerindeki yolcuların iletişim bilgileri gönderilmiştir. Bu bağlamda birçok gönüllü avukatımız yolcular ile görüşmüş ve şikayetlerini alarak sürece dair hukuki bilgilendirme yapmışlardır. Anadolu`nun muhtelif şehirlerindeki gönüllü avukatlarımız ifade talimatının bulundukları adliyelere gönderilmesinden sonra da ifadelerde hazır bulunmuşlardır.

13. 28.06.2010`da gönüllü avukatlarımızın ve İstanbul`da bulunan yolcuların katılımı ile yolcularla avukatlar arasında eşleştirme yapılmış, her gün en az 15 yolcunun ifadesi alınacak ve 5 kişiye 1 avukat düşecek şekilde ifade takvimi hazırlanmıştır. Toplantıya katılamayan yolcularla tek tek irtibata geçilerek gönüllü avukatlarına yönlendirilmiş ve hukuki olarak daha sağlıklı bilgi almaları sağlanmıştır.

14. 03.07.2010`da filoya katılan tüm yolcular için İstanbul`da düzenlenen yemekte de MAZLUMDER Hukuk Komitesi`ndeki avukatlarımızın katılımı ile Anadolu`dan gelen yolcularla birebir irtibata geçilerek, 40 kadar yolcunun şikayet dilekçesi alınmış, aynı gün savcılıkta avukat eşliğinde ifade vermeleri sağlanmıştır. İfadesi hazır olmayan Anadolu`daki yolcularından bir kısmının şikayet dilekçeleri de 05.07.2010 Pazartesi ve 06.07.2010 Salı günü savcılığa iletilmiştir. İfadesini veremeyen Anadolu yolcularının 1 ay içinde İstanbul`a gelerek ifade vermeleri hususunda gerekli bilgilendirmeler de yapılmıştır.

15. İki ay gibi kısa bir sürede İstanbul`dan 235, Anadolu`dan 133 yolcunun savcılığa ifade vermesi sağlanmış ve ifadelerinde MAZLUMDER`in gönüllü avukatlarının hazır bulunması sağlanmıştır. Süreç içerisinde Türkiye`ye gelen 50 kadar yabancı filo yolcusu ve basın mensubunun da savcılıkta ifade vermeleri temin edilmiş ve ifadelerde tercümanlar da hazır edilmiştir.

16. 12.08.2010 tarihinde İskenderun`a gelen Mavi Marmara gemisinde İskenderun Cumhuriyet Başsavcısı ve Emniyet Kriminal heyetiyle birlikte yapılan incelemelere MAZLUMDER`in gönüllü avukatları nezaret etmiş, gemideki birçok suç deliline rastlanmış, bu hususlar avukatlarımızca kriminal heyete yerinde gösterilmiş, delillerin toplanmasına ve kayırt altına alınmasına da nezaret edilmiştir.

17. MAZLUMDER`in çalışmaları sonucu toplanan deliller ve yolculara ait ifadeler sadece Türkiye`de yürütülen soruşturmada kullanılmamış olup, aynı zamanda BM nezdinde yürütülen soruşturmada kullanılmış ve BM İnsan Hakları komisyonunun raporuna da dayanak teşkil etmiştir.

18. İlki İstanbul`da, ikincisi Katar / Doha`da yapılan uluslararası avukatlar toplantısına da komitede yer alan avukat arkadaşlarımız katılarak iç hukuktaki süreci ve toplanan delilleri diğer ülkelerden katılan meslektaşları ile paylaşmış, onların kendi ülkelerinde yürütecekleri hukuksal sürece de katkıda bulunmuşlardır.

19. MAZLUMDER Hukuk Komitesinde yer alan gönüllü avukatlarımız, sürecin başından itibaren bu aşamaya kadar büyük bir gayret ve özveri ile çalışmışlar, 400`ü aşkın yolcunun ifadelerinin titizlikle alınmasında azami emek sarf etmişlerdir. Soruşturma dosyasının uluslararası süreçte de kullanılabilir delil niteliğinde olmasını sağlamışlardır.

Ancak malumdur ki MAZLUMDER İnsan Hakları mücadelesi veren bir dernektir ve mağduriyetlerin yaşandığı “Mavi Marmara olayı” vb. olaylarda mağdurlara sağlayacağı hukuki destek “adalet” tesis edilinceye kadar olmakla beraber avukatlık desteği soruşturma aşaması tamamlanıncaya kadardır. Soruşturma aşamasının sonuna gelindiği şu günlerde görevimizi layıkıyla yapmanın haklı gururunu, ancak siyasi mülahazalarla halen kovuşturma aşamasına geçmesine müsaade edilmemiş hukuk sistemimizin de utancını yaşıyoruz.

20. Gelinen süreçte soruşturmanın ulusal ve uluslararası siyasi mülahazalarla geciktirilmesi ve kamuoyunun hukuki ve cezai yargılamanın biran önce başlatılması yönündeki beklentilerinin karşılanmaması, ulusal ve uluslararası siyasetin hukuk üzerinde etkinlik kurma çabalarının maalesef bir sonucu gibi görünmektedir.

Soruşturma dosyası tekemmül ettiği halde halen kovuşturma aşamasına geçilmemiş olmasına ilişkin olarak gönüllü avukatlarımızın ortak kanaati, soruşturmanın “siyasi nedenlerle” geciktirildiğidir. Bu husustaki kaygılarımız daha önce de basın yoluyla kamuoyuna tarafımızdan duyurulmuştur. Ancak bu tarihten sonra da herhangi bir ilerleme olmamıştır.

Soruşturmada eksik olan “Adli Tıp kat`i raporlarının” bir an önce hazırlanarak soruşturma dosyasına girmelidir. MAZLUMDER`in suç duyurusu doğrultusunda İsrailli yetkililer ve askerleri hakkında “ceza davası” biran önce açılmalı ve bu kişiler hakkında bir “yakalama” kararı çıkartılarak hem Türkiye hem de uluslararası alanda biran önce yakalanmaları sağlanmalıdır.

C. SONUÇ : Gelinen süreçte soruşturmanın ulusal ve uluslararası siyasi mülahazalarla geciktirilmesi ve kamuoyunun hukuki ve cezai yargılamanın biran önce başlatılması yönündeki beklentilerinin karşılanmaması, ulusal ve uluslararası siyasetin hukuk üzerinde etkinlik kurma çabaları kamuoyunu olduğu kadar bizleri de üzmekte ve hukuka olan güveni azaltmaktadır. Bu nedenle kamuoyunun “adalet, hak ve nesafet” beklentilerinin avukatlarımızca karşılanamayacağının açık olması, görev sınırımız olan soruşturmanın sonuna yaklaşılmış olması ve kovuşturma aşamasından sonraki sürecin Mavi Marmara Derneği tarafından yürütülecek olması sebebiyle soruşturmada yürüttüğümüz görev nihayete ermiştir.

MAZLUMDER Hukuk Komitesi Mavi Marmara soruşturmasında görev alan gönüllü avukat arkadaşlarımızın olağanüstü bir gayret ve emekle çalıştıklarını tekrar ifade etmek isteriz. Arkadaşlarımız bu emeklerini gemide şehit düşen 9 şehidin aziz hatırasına ve Filistin Özgürlük Mücadelesine adamış, takdiri yalnızca Allah`tan murad etmişlerdir. Bu çalışmada görev alan tüm arkadaşlarımıza gösterdikleri gayretlerinden ötürü MAZLUMDER adına teşekkürü bir borç biliriz.

MAZLUMDER İstanbul Şubesi Hukuk Komitesi