Karma eğitim, çözüm süreci, seçim sonuçları gibi konularla ilgili görüştüğümüz Memur-Sen ve Eğitim-Bir Sen Birecik Temsilcisi Nahsan Aydın, önemli açıklamalarda bulundu. Çocuklarını, karma eğitim veren okullarda okutmak istemeyen velilerin talepleri dikkate alınması gerektiğini belirten Aydın, çözüm sürecinde tüm kesimlerin muhatap alınması gerektiğini söyledi. Aydın, seçim sonuçlarının Türkiye için olumlu sonuçlar getireceğini ifade ederek iktidar partisinin güç zehirlenmesi yaşamaması gerektiğini kaydetti.
Eğitim kademesinin ilk derecesinden itibaren karma eğitim sisteminden vazgeçilmesi gerektiğini belirten Aydın, bu eğitim olmadığı okullarda başarı kalitesinin arttığına işaret etti. Aydın, “Demokratik bir ortamda dayatmaların olmaması gerekir. Bu dayatmaların en bariz örneği karma eğitimdir. Bırakalım veliler, istedikleri şekilde istedikleri okula çocuklarını göndersinler. Çocuklarını karma eğitim okullarına göndermek istemeyenler var. Bu insanların taleplerini dikkate almamız lazım.” dedi.
“Karma eğitimin başarı oranı düşük”
Karma eğitim veren okulların başarının oranının diğer okullara oranla daha düşük olduğunu söyleyen Aydın, “Karma eğitim yapmayan okullarda öğrenciler daha başarılı oluyorlar. Olaya başarı gözüyle bakıyorsak bu anlamda çocukların başarısı da artacaktır. Ayrıca karma okullarda bazı öğretmenlerin karşıt cinsleri yan yana oturtma gibi yanlışları olabiliyor. Bunlar insan fıtratına aykırıdır. Eğitim uzmanları, çocuk psikologları anasınıfından itibaren çocukların hemcinsleriyle birlikte okuması gerektiğini belirtiyor. Bu durum, cinsiyet ayrımı veya baskınlığı şeklinde yorumlanmamalı. Bu, çocuğun fıtratına göre yetişme ortamı sağlanmasıdır. Bunu insanlarımızın tercihine bırakmamız lazım. Bırakalım bu konuda velilerimiz karar versin.” ifadelerini kullandı.
“Hiç kimse bir ırkın tek başına temsilcisi olamaz”
Çözüm sürecinin yanlışlıklarını hatırlatan Aydın, bu süreçte tüm kesimlerin muhatap alınması gerektiğini söyledi. Aydın, “Kimse ama hiç kimse bir bölgenin, bir ırkın tek başına temsilcisi olamaz. Bununla birlikte geçmişte bu bölgede bazı sıkıntılar yaşandı. Hükümette bununla ilgili olarak bazı demokratik adımlar atmak istedi. Bu masada bütün siyasi partilerden temsilciler olmalıdır özellikle bu bölgede faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşları olmalıdır kanaat önderleri olmalıdır kimsenin tek başına yetkisi olmaması lazım. İnsanların haklarını, sorunlarını dile getirebilmek için, çözüme katkıda bulunabilmek için masayı genişletmemiz lazım.” diye konuştu.
“İktidar güç zehirlenmesine kapılmamalı”
Seçim sonuçlarını da değerlendiren Aydın, konuşmasını şöyle sürdürdü: “1 Kasım seçimlerinin ülkemiz açısından olumlu sonuçlar vereceğini düşünüyorum. Bununla birlikte Türkiye`nin her yerinde, mecliste olan bütün partilere oy verilmiştir. Bir oy bile olsa bütün insanlar buna önem vermelidir. Kimseyi ötekileştirmemek gerekiyor. Yüzde 50 oy, insanları hiçbir şekilde rehavete kaptırmamalıdır. Yanlış düşüncelere, hareketlere ve güç zehirlenmesine sebep vermemesi lazım. Eğer güç zehirlenmesine gidilirse, bir sonraki seçimlerde çok farklı neticeler oluşabilir. Bu da tüm ülkemize sıkıntılı sonuçlar doğurabilir.”
Seçim sonuçlarının sadece Türkiye`yi etkilemediğini söyleyen Aydın, sonuçların Ortadoğu ve diğer kıtalardaki Müslümanları da etkilediğini belirtti.
Aydın, İslami davadan dolayı 90`lı yıllarda cezaevlerine konulan dindar insanların, yeniden yargılanması gerektiğini de sözlerine ekledi. (Bahattin Coşkunkan- İLKHA)