Ama bu sene durum çok farklı. ÖSYM’nin bir şifreleme yöntemi geliştirdiği iddia ediliyor. Devamı söylenmiyor. Ama herkes biliyor ki iddia sahipleri, soruların şifrelerinin ÖSYM’deki kimi kişiler tarafından belli bir çevreye sızdırıldığını ima ediyor. Geçen yıl KPSS’deki yolsuzluk da buna eklenince iddialar kendiliğinden güç kazanıyor.

İddia sahiplerinin derdinin öğrenciler olmadığı, onların bundan siyasi bir netice çıkarmak istedikleri kesin. Ancak bu durum, bir kopya skandalının ağırlığını azaltmaz.

“Şifre olur mu? Şifre sızdırıldı mı? Sızdırıldıysa ne olacak? Biz, bundan sonrası için ne yapalım?” diyeceksiniz. 

Öncelikle şunu belirtelim: ÖSYM, Türkiye’nin en güvenilir kurumlarından biriydi. Sadece üniversiteler için sınav hazırladığı dönemde çok katı ilkelerle çalışıyordu. Ancak kamuyla ilgili bütün sınavların yükü ona bindirilince bir disiplinsizlik söz konusu oldu.

Buna rağmen, geçen yılki KPSS’ye kadar ÖSYM’nin kopya çalışması içinde olduğuna dair ciddi hiçbir haber duyulmadı. Biz de pratikte böyle bir şey görmedik.

Devletin değişik kurumlarında çalışan, olabildiğine etkin bürokrat ve siyasetçilerin çocuklarının sınavı kazanmak için ne kadar çırpındıklarının, bazılarının kaç yıl dershaneye gidip geldiğinin şahitlerindenim.

Herhalde bir çıkış yolu olsaydı özel üniversiteler açılıncaya kadar devam eden bu durum yaşanmaz, bu kişiler çocuklarını dershanelere göndereceklerine onlar için kopya imkanları oluştururlardı.

Ne var ki son iki yıldır duyduklarımız ve bu konuda yapılan haberler, şu veya bu şekilde durumun değiştiğini gösteriyor.

Devletin üst düzey yöneticilerinin çocukları için sorun yok. Onlar, az bir puanla özel üniversitelerde diledikleri bölümde okuyor. Puanı daha da düşükse yurt dışına gidiyor, elli yıl çalışsa kaydolamayacağı okullara kaydoluyor. Bu adaletsizliği hepimiz biliyoruz.

Kopya ile ilgili haberler onlarla ilgili değil. Daha alttan bazı kesimlerin başka amaçlarla kopya çalışması yürüttüklerine dair iddialar var. Bu, çok ağır bir vebal… İtham ağır…Doğru değilse ithamda bulunanlar için; doğruysa bu işi yürütenler için altından kalkılamayacak bir suç…

Hâlâ bu seneki yaygaranın boş çıkacağına inanmak istiyorum. Ama bugüne kadar her dersteki seçenekleri eşit tutma, örneğin Türkçenin 40 sorusu için 8’er doğru cevap ayarlama gibi, herkesin bildiği basit şifreler dışında bir şifre duyulmuş değil.

Bu yıl basın kitapçığına bile olsa şifrenin konma nedenini kimse açıklayamaz. Bunun mantığı yok. Bu sınav için bir hile söz konusu değilse bile bundan sonraki sınavlar için bir hilenin düşünüldüğünden şüphe duymak bile yersiz. 

Büyük ihtimalle, bu sınavın soruları üzerinden istenen kişilere başka sınavlar için şifre öğretilecekti. Onlara, bakın sorularda şöyle şöyle şifre var, denecek; onların işi kolaylaştırılacaktı. Başka bir şekilde anlatmak isterdim ama galiba bundan başka izah sizi aldatmak anlamına gelir.

Sınav iptal edilir mi? Sanmıyorum. İptal edilmemesi için her şey yapılacak.

Siz, iptale miptale takılmadan LYS’ye çalışmaya bakın. Çalışırsanız kaybeden siz olmazsınız.

Allah (cc) yardımcınız olsun…

Abdulkadir Turan / Doğruhaber